Tabii pek çok değişik ilmin öğretildiği bir merkez niteliği taşıyan Mâveräünnehir farklı eğilim ve yönelişlere konu olsa da ana yapısı Hanefi gelenek tarafından şekillenmiştir., Hanefiliğin bölgede yayılmasında, Ebû Hanife'nin talebesi olan Ebû Yûsuf'un (ö. 182/798) Bağdat başkadısı olmasının akabinde Abbâsîler tarafından Horasan ve Mâverâünnehir'e Hanefiliği benimsemiş kadıların atanması önemli bir etki yapmıştır. Mâtürîdî'nin yaşadığı zaman diliminde de bölgede Hanefi mezhebinin hâkimiyeti devam etmektedir. el-Alim ve'l-müteallim, el-Fıkhü'l-ebsat, Risale ila Osmân el-Bettî gibi Ebû Hanîfe'nin itikadî görüşlerini nakleden risaleler onun takipçileri tarafından bölgede okutulmakta ve bilinmektedir. Üstelik Mâverâünnehir, başka yerlerin aksine Ebû Hanîfe'nin, sadece fıkıhta değil aynı zamanda itikatta da imam olarak görüldüğü bölgedir. Ebü'l-Muîn en-Nesefî'nin (ö. 508/1115) usul ve fürûda Ebû Hanîfe'ye tâbi olanların Mâverâünnehir, Horasan, Merv ve Belh gibi şehirlerde -Mâtürîdî ekolünün digerlerinden ayrıldığı temel noktalardan biri olan- tekvini kabul ettiğini açıklaması (Tebsıratü'l-edille, 1, 356) bu duruma işaret eder.