ş
Şiir

Münacaat

Münacaat
esmer bir serinlik bu göğsümde eriyen paslı pıçak yarası, kan karası, iç kanaması yaklaştıkça artan hasret ağrısı, kuş kafesi erinçli bir kız ağlaması yorgun inilti.
Münacaat
Yâ Rabb imanın fevkinde beni kendine celb et Beni nefsimden kurtar istersen kapına kelb et Gussanâk
Reklam
Münacaat
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi taşınacak suyu göster,kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde?
İsmet Özel
İsmet Özel
Münacaat
zülüflerin geceye karışıyor ipek ve müselsel kesişmiyor yolumuz birbirine dönük iki yüz iki yüz yıldır aradığım menekşe kokusu sen kandil buhuru sen yağmur sonrası ıslaklığı.
Münacaat
Beni üryan ve rüsvây etmiyesin Götürüp beni od'a atmayasın. Zebaniler eline vermeyesin Kapından horluk ile sürmeyesin. Şu ki sen îman u ihsan edesin Anı ondan nice geri alasın. Küçücük canımız iş bu bedenden Ayırmagıl bizi yâ Rab îmandan. Bu eşref oğlu mücrim yüzü miskîn Kapuna geldim ac ve yalın elkin. Seni senden ider ol şey'en lillâh (Allah rızası içün) Ayırma onu dîdârından Allah.