......
"Anlatıcı" ne olacak okumuş yazmışa benzersem deyince "bileyici baba" şöyle der;
"okumuş yazmış adam öğüt vermez de..
"Ya ne yapar" dedim.
"Adamı anlar"
dedi.
Aşk üç harf koca bir dünya
Yaşamın en anlamlı üç harfi
Yeryüzünün en heyecan verici anı
Yaşamın en tatlı hali
Olmazsa olmazı insanın, hayvanın
Kimi zaman kadın
Kimi zaman çocuk
Kimi zaman anne
Kimi zaman baba
Kimi zaman bir dost eli
Kimi zaman tanrı
Aşk kimi zamanda……
Tunebuni
Erdal Fidan abinin sürprizi ile karşılaştım. İnanılmaz mutlu oldum. Ne gecenin ağırlığı ne işin yoğunluğu kalmadı üzerimde. Hemen pakete saldırdım, tıpkı eve gelen babanın elindeki paketlere saldırırken hoş geldin baba demeyi ihmal etmeyen çocuklar gibi. Yazdığı her iki kitabından da hem bana hem sevdiklerime vermem için bol bol göndermiş. Emekleri boşa çıkmasın inşallah. Her kitabın arasına ayrı ayrı ayraçlar bırakmış her biri birbirinden usta yazarlar. . . Bana gönderdiği hediyelerden dolayı demiyorum çok nazik anlayışlı sevecen bir adam Erdal abi. Özel yazışmalarımızda ben onu hep öyle tanıdım Erdal abi gibi tanıdığım her insanda insanlık umudumu tazeledim. Erdal abi ye ve benim insanlık umudumu taze tutan diğer kardeşlerime çok çok teşekkür ediyorum. Hediyeler için de ayrıca teşekkürler Abi. 🤗🤗🤗 Seni sevirem.
(16 Haziran 2004)
Ayça okulunun kapısından koşarak çıkarken etrafına göz gezdirdi. Tanıdık hiçbir yüz görmemenin verdiği üzüntüyle omuzları çökmüştü. Bugün annesi de babası da onu okuldan almaya gelmemişlerdi.
Bu çok sık yaşanan bir durum değildi. Sadece annesinin ve babasının işi olduğu zamanlar olan bir durumdu. Babası muhtemelen daha işten
Bir baba deyişi dağ gibi kalbi eritir
Uğruna bir ömür verilse yeridir
Cıvıl cıvıl kendini herkese sevdirir
Babasına huzurdur kız çocuğu
Kim ondan sevgisini nasıl gizler
Kendini sevdirir farkı farkedin sizler
Bir çift narin göz neyi niye izler
Anasına hediyedir kız çocuğu
Bir baba bir aile bir ana bir vatan kurtarır
Onlarındır bu ağır yük HAK güçlü yaratır
Ne güzel yetişmiş diye kendini aratır
Geleceğin annesidir kız çocuğu
Üzüldüm. Bıktım. Neden sadece ben özür diliyorum ya hep? Neden hep ben suçluyum ya? Evet kanka ergenim bi sıkıntı mı var? Ne yani voleybol oynamayı sevmiyorum diye dışlıycak mısınız? Kitap okuyorum diye Wattpad kızı olmaya çalışmış mı oluyorum? Soru sordum diye terslemek zorunda mısınız? Gülümsedim diye göz devirmek zorunda mısınız? Yanınıza oturdum diye başka masaya geçmek zorunda mısınız? Beni dışlamak zorunda mısınız? Neden kimse beni sevmiyor? Ne yaptım baba ben sana ya? Kardeşim bile beni sevmiyorsa ölmem gerekir değil mi? Neden ölemiyorum?
Uygar Doğanay dinleyince olmayan aşk acısı çekiyor gibi hissediyorum 😅
Özellikle Elazığ'ı yakarım kısmı, Elazığ'ı yakmayalım diye kendimizi yaktık herhal.