Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Babam akıllı, basiretli bir adamdı. Sonumun neye varacağını önceden gördüğü için bana çok ciddi uyarı ve nasihatlerde bulundu. Bir sabah, çekmekte olduğu damla hastalığı yüzünden dışarı çıkamadığı odasına çağırdı beni. Ve çok yumuşak bir dille öğütler verdi. Salt macera isteği dışında hangi sebeplerle baba evinden, doğup büyüdüğüm, rahat, mutlu bir hayat sürebileceğim, mal mülk sahibi olabileceğim vatanımdan ayrılıp gitmek istediğimi sordu. Ancak umutsuz insanların ya da çok büyük servet sahibi olmak isteyenlerin, alışılmışın dışına çıkıp uzak diyarlarda macera ve şöhret peşinde koştuklarını söyledi. Böylesi bir tutumun benim gibi birinin ya çok üstünde ya da çok altındakilere has bir şey olduğunu; benim için en uygun olanın ise vasat yani orta yolu tercih etmek olduğunu söyledi. Uzun tecrübeleri sonunda dünyadaki en iyi, insan mutluluğuna en uygun yaşama tarzının, bu orta yol olduğunu; böylece alt tabakadakilerin ağır çalışma ve yaşama şartlarından uzak kalabileceğim gibi üst tabakadakilere özgü gurur, kibir, lüks, ihtiras ve hasetten de azade olacağımı ifade etti. Bu mutluluğun değerini anlamak için şu tek şeye bakmak bile yeterliydi: Böyle bir hayat bütün insanların imrendiği hayattı; Krallar, büyük şeyler yapmak için yaratılmış olmalarının can sıkıcı sonuçlarından yakınıp dururlar ve de iki aşırı uç; süflîlik ile büyüklük arasında bir yerde olmanın özlemini çekerlerdi. Âkil insanlarsa ne fakir, ne de zengin olmayı isterler, sadece ortalama bir yaşam tarzına sahip olmanın gerçek mutluluk olduğunu bilirlerdi.
Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer!
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Öldürülmesinden birkaç ay önce 25 Kasım 1947 tarihinde Ali Baba dergisine şöyle yazar : “ Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer ! Meğer ne büyük günah işlemişiz! Kanunla , kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestile döndük. Bugünün itibarlı kişileri gibi , kese doldurmadık, makam peşinde koşmadık. İç ve dış bankalara para yatırmadık, han , apartman sahibi olmak , sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak emellerine kapılmadık . Bütün kavgamızda kendimiz için hiçbir şey istemedik. Yalnız ve yalnız, bu yurdun bütün yükünü omuzlarında taşıyan milyonlarca insanın derdine derman olacak yolları araştırmak istedik. Bu ne affedilmez suçmuş meğer! Neredeyse, yoldan geçerken mide uşakları arkamızdan bağıracaklar, “ Görüyor musunuz şu haini! İlle de namuslu kalmak istiyor ve ahengimizi bozuyor .”
Reklam
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
184 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bitmesini istemediğim kitaplardan biriydi, duanın gücü ve teslimiyetçi anne-baba olmak evlatlarımıza peygamberimiz Muhammet Mustafa (sav) muamelesiyle muamele etmek onu örnek alıp yolundan gidince her konuda olduğu gibi çocuk yetiştirme konusunda da aslında en güzel sonuçlara varıldığını anlatıyor kitap ve aslında her şeyi kendi kendimize zorlaştırdığımız gerçeğiyle yüzleşiyoruz okurken.. Çok sevildi tavsiye edilir..
Fıtrat Pedagojisi
Fıtrat PedagojisiHatice Kübra Tongar · Hayykitap · 20152,497 okunma
190 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Merhaba Eski Türk filmlerini özlüyor ve hatırlamak istiyorsanız buyrun HEP O ŞARKI Münire çocukluğundan beri komşu konaktaki Cemil Bey'e âşıktır . Babası ; Cemil Bey'in hareketli yaşamı onaylamaz e tabi statü de çok önemli , zengin olmak o ayrı bir detay :) neyse..Üst düzey konumda bir ailenin görgüsüz oğlu ile evlendiriyorlar Münire yi . Bu evlilik ne Münire' yi mutlu eder ne de eşini...Yaşanan bir olay örgüsünden sonra Münire baba evine döner .. ve bir şekil de çocukluk aşkı ile yolları kesişir Sonra.... okey tamam spoiler yok buraları çok güzeldi .. Bu hikayeyi ise Münirenin ağzından dinliyoruz bu aşkı kaleme almaya karar verir ve kitap şekline getırmek ister ölümsüz kılmak adına .. evet romantik :))))) Bir detayda yazarımızın bu kitabı kadın ağzından yazması ve kitap içinde ki tüm duygu ve yoğunluğu hissettirmesi ni çok değerliydi Tavsiyedir
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,286 okunma
"Ayşe de benim eserim ... Beni Allaha bağlayan ... Yani, bana Allah'tan bir parça getiren vasıta ... lşte bu sebepten 'baba olmak biraz da Allah olmaya benzer' demişler. .. Doğru söylemişler. . . " Bir cıgara daha yaktı.
Reklam
Kamil Bey: "Baba olmak ne güzel!" diye düşündü. Birisinden mi duyduğunu, yoksa, bir yerde mi okuduğunu kestiremeden: "Baba olmak biraz da Allah olmaya benziyor" cümlesini birkaç kere tekrarladı.
Sınava hazırlanan çocuğuna destek olmak için anne ve baba da kendilerini geliştirmek adına bir çaba gösterebilirler. Örneğin bir baba, " Evladım sen azim, sebat ve gayret gerektiren bir devreye girdin. Bu devrede ben de seni yalnız bırakmayacağım. Sen sınava hazırlanırken ben de Almanca öğrenmeye başlayacağım. Senden beklediğim azim, sebat ve gayreti Almanca öğrenirken göstereceğim," diyebilir.
Sayfa 133Kitabı okudu
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Filiz
Öncelikle kitabı çok beğendim. Özelikle ebeveynler ve lise çağındaki her genç kızın alıp okumasını isterim. İlk başlarda okurken filiz'e çok kızıyordum ahh filiz böyle bir anne babaya bu yapılır mı derdim sonradan filiz'e olan kızgınlığım gitti aksine çok sevdim filizi. okadar ki kitabın içine girip dışardan bakan bir göz olarak yardım etmek istedim. Yazar son sayfasında kendi okurlarına bir soru sormuş PEKİ, FİLİZ BİR DAHA FİLİZLENECEK Mİ? Evett filiz pes etmek yok kalk ayağa çok daha iyi olucaksın İnşallah şuan çok iyisindir bu yaptığın hatalardan ders alıp hayatını çok güzel şekillendirebilmişsindir umarım bu yazdıklarımı okursun. filiz hep iyi ol hep mutlu ol. Bu kitap kısacası bana şunu öğretti anne babalar yada anne baba olmak isteyen herkese bir şey söylemek istiyorum çocuklarınızı çok ama çok sevin ama lütfen kız çocuklarınızı daha çok sevin. Sevinki mutluluğu dışardan değil sizde bulsunlar İyiki okumuşum dediğim kitaplardan nice okurlara ulaşması dileğiyle.
Filiz
FilizMetin Akkuş · Efsus Yayınları · 202423 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ucuza mal edilmiş her cennet gibi cehennemi andırırlardı.
Çilekli dondurmadan bir kaşık alıyor çocuk, korkunç buluyor. Hemen her şeye, bebek mamalarına, sebzelere, suya sızan, kimi pençesine alacağı belli olmayan bir siyanür sızıntısı var ülkede. Çocuğuna aldığı ilk dondurmanın siyanürlü olduğunu bilmeyen baba, şımarıklık etme diyor, ye şunu! Çocuk tadı berbat dese de zorla ağzına sokuyor dondurmayı. Ta
Nasıl Rahibe Oldum
Nasıl Rahibe OldumCesar Aira · Can Yayınları · 2015155 okunma
Reklam
Anne evdedir, çocuklarla daha çok vakit geçiren ebeveyndir, bu sebeple onlarla yüz göz olabilir. Baba ise akşam eve gelince kabahatlerin şikayet edildiği yüksek merciidir. Otoritenin, son kararların temsilidir. Hele ki kız babası olunca... Zordur bu ülkede kız babası olmak.
Kim bilir, kim bilebilir ne güzel bir histir tam olmak? sıradan bir ailede dünyaya gelme kaderiyle taçlanmak. orada güvende büyümek sancısız acısız korkusuz. sahi korkmamak nasıl bir histir kim bilir, kim bilebilir? sobanın yanında hep birlikte yenen akşam yemekleri şubat sonlarında. bahara çok yakın. oracıkta, anne, baba, çocuklar ve sıcak yemekler hep bir arada. ödevlerini tamamlamış bir çocukluk neşesiyle. şakalar ve bilmeceler eşliğinde. önce dört ayaklı, sonra iki, sonra üç ayaklı olan kimdir? kimdir? kimdir? ben cevap vereceğim. Hayır ben. insan. insandır. İnsan insanın ilacıdır. başka bir dünyada, başka bir ülkede, başka bir şehirde, başka bir sokakta, başka bir evde insan insanın ilacıdır. iyi gelir yan yana durmak. hep bir arada. hiç yıkılmayacakmış gibi. hep sonsuzmuş gibi, orada, kadim. bir arada. beraber ve mutlu. kim bilir, kim bilebilir sıradan bir ailede büyümenin verdiği o dünyalara sığmaz güveni. kim bilebilir… annenin asla delirmeyeceğini, babanın her akşam eve döneceğini ve kardeşinin hiç terk etmeyeceğini bu kabuğu? öyle sarsılmaz bir inanç. öyle keskin bir bilgi. ve genç kız olmak o kabukta, yeryüzünün tek ele geçirilmez kabuğu, duvarları 5 metre kalın, çatlamaz, kırılmaz. dışarıdan ve içeriden ve hatta derinde hiçbir düşmanın yıkamayacağı o iç dünyada büyümek, ağaçlar hep aynı yerde, duvarlar hep aynı kalınlıkta, bahçe desen bahçe, uyku desen uyku. var olmak böyle bir şey olmalı. kim bilebilir?
Biz, hayatta kalan diğer kafasızların torunlarıyız
Bence tüm sıkıntı, esasen bir hayvan olduğumuzu bir türlü kabullenemememizden kaynaklanıyor. Bak basitçe anlatayım. Bizi diğer tüm mahlûkattan farklı kılan sevgili beynimiz, içerisinde işte o tüm mahlûkatın bilgisini de taşır. Sürüngen beyin, limbik sistem ve korteksten oluşan bu muazzam yapı, doğru yerlerine basıldığında muhteşem sesler çıkarır. Cinsellik sürüngen beyinle ilgiliyken, duygular limbik sistemde dolanır. Fakat elimizde, bizi akıl ve izana davet eden korteks gibi bilge bir kozumuz vardır. Aşk dediğimiz şey, kabul etmek gerekir ki, insan icadıdır. Biz icat ettik aşkı. Yerleşik düzene geçtikten sonra gelişen toplumsal kültürün biyolojiye etkisi sonucu aşık olmak üzere evrimleştik. Öncesinde genlerin devamı için aşka gerek yokken, zamanla bu bir zorunluluk haline geldi. İnsan bebeğinin diğer hayvanlara nazaran çok daha uzun süre bakıma ihtiyacı olması nedeniyle de, bir anne-baba işbirliği oluşturmak adına, tek eşlilik ve sadakat gibi kavramlara yöneldik. İşte bu yüzden, genlerimizin devamı için çıldıran sürüngen beynimizdeki hayvani düşünceleri, limbik sistemimizdeki duygularla olduk olmadık anlamlara bürüyüp aşık oluyor, o kişi tarafından istenmediğimizdeyse soyumuz kuruyacakmış gibi krizlere giriyoruz. Hayır, kurursa kurusun, bu çağda böyle ilkel yaklaşımlar da nedir? Çelişki tam burada işte. Aklını korteksine toplayıp sistemi reddedenlerin genleri devam etmiyor. Akıllılar ölüp gidiyor yani, hadi geçmiş olsun. Biz, hayatta kalan diğer kafasızların torunlarıyız özetle. O yüzden dedelerimiz ve ninelerimizle aynı tuzaklara düşüyor, hâlâ armut gibi aşık oluyoruz Osman.
240 syf.
·
Puan vermedi
Canim kız kardeşimin doğum günü hediyesiydi bu muhteşem kitap♡ Ismarlama bir hediye oldu benim canımdan♡ Sevenlerime burdan da duyurulur hediye edilecek kitaplara açığım en büyük açgözlülüğüm bu olabilir:).Yeni yaşımda ruhumun kaygıdan uzak olması tüm sevdiklerimle beraber geçirebileceğim bir yaş olmasıni çok istiyorum ve olacağını da biliyorum Allah'ın izniyle.Bu muhteşem kitapta çocukken yaşadığım hırpalanmaları aşağılanmaları yok sayılmaları tamir edebileceğimin farkına vardım . Umarım derinlerde yatan sızılarıma son vermek nasip olur.Bu kitabı okurken en büyük şükrüm evli olmamam kitapta evlilerin yaşamış olduğu birtakım olayların varlığı bir de orda travmatik olaylar yaşama ihtimalimi düşünüp şükretmeme neden oldu.Ve iyi ki anne olmamisim dedim .Bence insanlar kendi farkına varmadan çocuk sahibi olmamalı.Eğer sahip olduğu çocuğun ruhunu saygıyla ,sevgiyle ve ilgiyle yoğurmuyorsa anne baba olmamalı diye düşünüyorum.Ülkede ebeveynlerin yüzde doksanın sokaktaki hayvandan bir farkının olmadığını düşünüyorum.Doğurmak marifet değil ne yazık ki belli etiketlere sahip olmak için ürüyorlar tabii ki bu da benim kanım.Okumayanına tavsiye ederim .Hepimize şifa olması dileğiyle.
Kendini Affet
Kendini AffetAdem Güneş · Timaş Yayınları · 2021940 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.