Şunu hatırlıyorum. Kalabalık bir aileyiz, herkes aynı tabağa kaşık sallıyor. Ben bir şey anlatmaya başladığımda annem, babaannem, babam, abilerim, herkes durup beni dinlemeye başlardı. Ama konuşan ben miyim? Aslında ben Victor Hugo'yu, Sabahattin Ali'yi, ne bileyim Abdullah Ziya Kozanoğlu'yu, Kemal Tahir'i taklit ediyorum. Onların cümlelerini kullanıyorum. Onlarla oynadığımı, oynayabileceğimi fark etmişim. Annem anlardı bunu. "Hele bak, ağzına bakıtıyor bizi!" derdi [Gülüyor].
"Çocuk, yirmi beş yaşına kadar babasıyla anasını saygıyla sever, yirmi beşten sonra yargılar, daha sonra da bağışlar..." Emin Bey elini Gustave Le Bon'un kitabı üstüne koyarak bunu ne zaman, nerede okuduğunu bulmaya çalıştı, sonra birden niçin hatırladığını merak etti. Okuduğu sayfada, Gustave Le Bon güvenli bir ukalalıkla "Çelişmeli gibi görünen iki gerçek, kimileyin bir gerçeğin bir. birini tamamlayan parçalarından başka bir şey değildir," diyordu. Bunu okurken, daha doğrusu, kabul edebileceği gerçekler den olup olmadığını araştırırken, çocuklarla baba-ana ilintisi neden araya girmişti? Gözlerini kıstı. "Çünkü dayıcım... Türkçesi sorumluluktan kaçan bütün insanlar, doğruluktan çok zor söz edecek kadar bencildirler..." Biraz önce Murat'ın söy lediği bu sözü tekrar duyar gibi oldu. Gene, eni konu yüksek sesle, "Halt etmişsin," dedi. Bu kelimeyi sadece, çok sevdigi yeğeni Gazeteci Murat için kullanıyordu, bir çeşit, "Aferin," anlamına...
Sayfa 190 - İthakiKitabı okudu
Reklam
584 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Roman, Ümit’in polisiye eserlerinden farklı olarak postmodern unsurlar içermektedir. Romanına farklı bir tat veren bu unsurlar Müştak Bey kahramanı ile oluşturulur. Müştak Bey, psikolojik rahatsızlıkları olan bir karakterdir. Kendisini olmayan şeylerin içinde boğar. Sevgilisi Nüzhet’i mektup açacağı ile öldürmüştür. Öldürdüğünü hatırlamamaktadır.
Sultanı Öldürmek
Sultanı ÖldürmekAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202120.7k okunma
"Baba İlyaslıdır ozanımız! Saltuk Baba'dan Barak Baba'ya, ondan Taptuk Emre'ye geçmiş halifedir. Bilgi gücüyle deniz derinlerinde, aşk gücüyle gök yücelerinde gezinir. Gölgesi millete rahmettir. Ülkenin gören gözü, duyan kulağı, söyleyen dilidir, eteğine yapışan yoksun kalmaz."
Sayfa 45
592 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 22 hours
Daha kundakta bir bebekken annesini kaybetmiş,kendisi de yıllarca ölü bilinmiş,herkezden gizli babası tarafından büyütülürken,gözlerinin önünde akla hayale sığmayacak bir şekilde babasının ölümüne tanık olmuş küçük bir çocuktu o. Babası onu ölmeden önce asker arkadaşı Ağrılı’ya emanet etmişti.Ağrılı emanetine tam 11 yıl gözü gibi bakmış,onu kendi evlatlarından üstün tutmuş ve tam 11 yıl boyunca ailesinin intikamını almak için eğitmiştir.Asıl ismini bile kullanamamış,yepyeni bir kimliğe bürünmüş Dağlı ismini almıştır. Şimdi tam da intikam alma günü gelmiştir. Tahir Yamandğlı’nın intikamı için kızı yemin etmiştir.Ya öldürecek ya da bu yolda ölecektir. Yaman Alaz, Alazlar’ın tek oğlu. 15 yaşında düşmanları Çakal tarafından kaçırılırken,gözlerinin önünde annesinin ölümüne şahit olmuştur.Daha 15 yaşında olmasına rağmen gördüğü işkencelere gıkı bile çıkmadan dayanmıştır.Ekrem Alaz oğlunu bulduğunda Yaman neredeyse ölmek üzeredir. Bir sürü tedavinin ardından oğlunu korumak için Yaman’ı yurtdışına göndermiştir. Yıllar sonra ise intikam almaya yemin eden Yaman İstanbul’a geri dönmüştür. Ve ne olursa olsun çakal denen şerefsizin canına okuyacaktır. Bir tarafta ailesinin intikamı için yemin etmiş Dağlı,diğer tarafta hem sevdiklerinin hem kendisinin intikamını almak için yemin etmiş Yaman. Aynı kişiyi düşman bellemiş,birbirlerinden habersiz iki asi genç…
Bukalemun-Çakal Avı
Bukalemun-Çakal AvıAslıhan Doğa · Perseus Yayınevi · 2020259 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
https://balkandays.blogspot.com/2023/01/bir-ruh-maceras.html
Ayşe Şasa’nın bu eseri tam anlamıyla bir film tadında ama yaşanan gerçek acılar ile de hayatın içinden bir kitap. Her satırında sizi hayrete düşüren, böyle şeyler sadece filmlerde olur diyeceğiniz gerçek bir hayat mücadelesi. Türkiye’nin Türkiye olma sürecinde toplumda yaşanan kırılmaları ve hayata verilen yeni anlamlarda arada kalan yaşamları anlamamızı sağlayan eşsiz bir eser. Çünkü kurgu ya da teori değil, gerçek bir hikâye. Alman mürebbiyeler dönemini, hümanizmin insan zihninde oluşturmak istediği gayeyi, 60’lı yıllarda kolej hayatını, gelenek ve kültürün insana ve topluma nasıl safa getirdiğini, Kemal Tahir’i, İsmet Özel’i ve Muzaffer Baba’yı merak edenleri Ayşe Şasa’nın “Bir Ruh Macerası” kitabını okumaya davet ediyoruz.
Bir Ruh Macerası
Bir Ruh MacerasıAyşe Şasa · Timaş Yayınları · 20221,995 okunma
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.