İslâm, "Babil kulesi"ne çekilip hasbî tefekkür edebiyatı yapmayı hoş görmez.
Sayfa 124Kitabı okuyor
Sanatçıların, antikacıların, tarihçilerin oldukça ilginç bulduklarını tekrarlamamız gereken bu melez yapılar mimarinin her şeyi önceleyen nitelikte bir sanat olduğunu hissettirirler, mimarinin en büyük ürünleri bireysel değil toplumsal olan (ayrıca sağlam eski yapıların kalıntıları, Mısır piramitleri, devasa Hint pagodaları da bu olgunun kanıtlarıdır), dâhi insanlardan çok, gelişen toplumlara ait olan bu yapılar bir ulusun mirasını, yüzyılların yığıntılarını, insanlığın peş peşe gelen buharlaşmalarının tortusunu, kısacası oluşum türlerini temsil ederler. Zamanın her dalgası kendi alüvyonunu bırakır; her ırk binanın üzerine kendi katmanını ekler; her birey kendi taşını yerleştirir. Kunduzlar, arılar, insanlar böyle yaparlar. Mimarinin büyük sembolü olan Babil Kulesi bir kovandır.
Sayfa 120Kitabı okuyor
…aynı dil farklı jargonların elinde bambaşka şeylere dönüşür.
Sayfa 156Kitabı okudu
İki koldan toplumun gündelik hayatının dışına itilen cinsellik , modern zamanlara kadar marjinal konumunu korudu . Bu nedenle bu lanetlenmiş , bu melun etkinlik aynı zamanda küfür anlamına gelir oldu . Modern dünyada da bu etki sürmektedir .
Sayfa 152Kitabı okudu
Mağara ve kaya altı sığınaklarının duvarlarında kalan ilk tasvirli eserlerine bakılırsa insan , yaşadığı hayatı , korkuları , heyecanları , anıları kaydetme ihtiyacı duyuyordu .
Sayfa 144Kitabı okudu
Dil , onu konuşan toplumun kendini , dünyasını ve bunları kavrayışını anlatmaya yarayan cihazdır .
Sayfa 99Kitabı okudu
Hiraeth, sıla özlemi demek . Diyeceksiniz , eh , bu bizde de var . Elbette . Fakat buradaki sıla gerçekte yok . Yani hiraeth, aslında , gerçekte var olmayan ya da bilinmeyen, deneyimlenmemiş bir yere duyulan sıla özlemi demek .
Sayfa 97Kitabı okudu
Zaman gerçekten var mıdır yoksa o da bir soyutlamadan , kavramlaştırmadan mı ibarettir yalnızca ?
Sayfa 87Kitabı okudu
Bu nedenle Sümerler altmışlık sayı sistemi kullanıyorlardı . Elleri kullanarak hesaplaması kolay oluyordu . İşte , saatlerimizi altmış dakika , dakikalarımızı altmış saniye , saniyelerimizi altmış salise yapan şey Sümerler’in parmak hesabıdır . Dikkat ederseniz , gün de yirmi dört saattir . Yani iki çarpı on iki saat . Ya da yılın on iki aydan oluşması . Bunların hepsi Sümer mirasıdır .
Sayfa 85Kitabı okudu
Çeşitli hayvanların çeşitli ses kodlarıyla birbirleriyle iletişim kurabildiklerini biliyoruz . İnsanın onlardan farkıysa iletişim kurabilmesi değil , soyutlama yapabilmesi .
Sayfa 83Kitabı okudu
Bu hindi size ne etti .. Bir ülke de çıkıp sahiplenmemiş ..
Bilinen tüm dünya dillerinde hindi başka bir ülkenin ya da topluluğun adıyla anılıyor .
Sayfa 80Kitabı okudu
Örneğin ‘bendeniz’ ile başlayalım . Bende Farsça ‘da ‘köle , hizmetkar ‘ demektir . Bu , bize Farsça’dan nezaket diline alçakgönüllülük katmak için alınmış bir sözcük ve benzerleri başka dillerde de var .
Sayfa 68Kitabı okudu
Dil yalnızca konuştuğumuz , yazdığımız sözcüklerden , sıkıcı gramer kurallarından oluşmaz . Anlaşılma gayreti içeren her kod dizisi dildir ..
Sayfa 24Kitabı okudu
Kendi dil öğrenme , dillerin peşinden gitme maceramı , Tanrı ‘nın dillerini karıştırıp dünyaya saçtığı bu insanların hepsiyle tanışmaya çalışmak olarak gördüm hep ..
Sayfa 13Kitabı okudu