Biat Kültürü
Mürit nefsini öldürme namına şeyhin önünde alçaltılır, şahsiyeti yok edilir. Köpeklerin yediği yemek yemeye zorlanır. En pis işlerde çalıştırılır. İzzet-i nefis yok edilir. Aklını kullanmasına kesinlikle izin verilmez.
Biat Kültürü
"Ümmeti içinde peygamberin konumu ne ise, müritleri arasında şeyhin işgal ettiği mevki de odur"
Reklam
Kadınlar ifadelerinde Badeci Şeyh'in sır odasına kocası, ağabeyi, nişanlısı, sevgilisi tarafından sürüklendiğini anlatırken sadece tarikat ve şeyh olgusuyla açıklanamayacak bir Türkiye gerçeğini ortaya koyuyor: Erkek egemen toplum en az tarikat kadar kötü. Kadınlar, bekâret dayatmaları, evdeki koca işkencesi, eşitsizliğin çaresizliğiyle inanmadıkları şeyhin kâbusuna sürüklendi. Duygulardan arındırılmış devlet
Sayfa 212 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Süleymancılar ve Menzilciler gibi bazıları şeyhin fotoğrafına bakarak, onun kalbinden kendisine nurların bir çağlayan gibi aktığına odaklanır. Kişi kendini mezarda farz ederek, Allah ile arasında şeyhi vesile/aracı olduğunu düşünerek, onun alnına, iki kaşı arasına bakar. Son olarak mürit şeyhinin ruhaniyetinden yardım ister. Medet, himmet, istimdat ve bereket dilenir.
Sayfa 202 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Bu kimseler rabıta denen bir ibadet icat etmişlerdir. Allah'ın kendilerine tecelli ettiğine inandıkları İnsan-ı Kâmil denen şeyhlerini daima göz önünde bulundurup, onlara rabıta yaparlar. Namazda, secdede bile şeyhlerinin hayalini, siluetini düşünürler. Kabirlerde ölmüş şeyhlerle bile rabıta yaparlar. Nakşilikteki Rabıta şudur; Allah'ın zatını düşünmek yasaktır. Lakin Allah'ın tecelli ettiği en mükemmel suret olan İnsan-ı Kâmil/Şeyh efendiyi devamlı hatırda tutarak Allah ile bağ kurmak/rabıta yapmaktır. İnsan-ı Kâmil'intasarruflarına Allah iştirak ettiğinden (!) İnsan-ı Kâmil'in yüzünü hayal etmek kâinatın ruhu olan Allah ile temas halinde olmaktır derler. Nasıl şeytan Resulullah'ın suretine giremiyorsa, şeyhin de suretine giremez(!) Bu nedenle hep şeyhin suretini hayalde tutarlar. Velinin ruhaniyeti değişik suretlere girebildiği için(!) veliler müritlerine ölümlerinden sonra görünebilir. Yine rabıtayı devamlı yapmayı tavsiye ederler. Tuvalette de, secde halindeyken de rabıta yapılmalı diyenler vardır. Hatta ve hatta kadınlara kocalarıyla cima ederken salih kimseleri hayal etmelerini tavsiye edenler dahi vardır. Doğacak çocuğun o mübarek kimselerin ruhaniyetinden istifadeyle salih olacağına inanılır.
Sayfa 200 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Bir mevlevi olan Ahmet Eflaki'nin, Menâkıbu'l-ârifin'den bir pasaj aktarmak istiyorum: "Sultan Veled buyurdu ki: Bir gün babam/Mevlânâ medresede bilgiler saçıyordu. (Bu arada) Halis mürit; kendi şeyhinin herkesten üstün olduğuna inanan kimsedir. Meselâ: Bir adam Bayezid'in müritlerinden birine 'Senin şeyhin mi büyük, yoksa Ebu Hanife mi?' diye sordu. Mürit 'Benim şeyhim' diye cevap verdi. Sonra 'Ebu Bekir mi büyük, senin şeyhin mi?' diye sordu. O yine 'Benim şeyhim' diye cevap verdi. (Nihayet) O birer birer bütün sahabeyi saydı, fakat mürit yine şeyhinin hepsinden büyük olduğunu söyledi. Sonra 'Muhammed mi büyük, senin şeyhin mi?' dedi. O yine 'Benim şeyhim büyüktür' dedi. En sonunda 'Tanrı mı büyük, yoksa senin şeyhin mi' diye sordu? Mürit 'Ben Tanrıyı şeyhimle gördüm, şeyhimden başka bir şey tanımam, hep onu tanırım' dedi. Başka bir müride de "Tanrı mı büyük yoksa senin şeyhin mi?' diye sordu. Bu mürit de 'Bu iki büyük arasında hiç fark yoktur' dedi. Ariflerden biri de 'Bu iki büyükten daha büyük biri lazımdır ki o, farkı ortaya koysun' demiştir." İşte tarikatlardaki şeyhin konumu budur!
Sayfa 194 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.