kapının arkasındaki küçük buzdolabından iki bardak ve beyaz şarap çıkardı. bardakların temiz olup olmadıklarını kontrol etmek için yuvarlak pencereden süzülen ışığa doğru tutup baktı. o an, aynı hareketi afrika'da dönen sahte paraları kontrol etmek için defalarca yaptığım aklıma geldi. ve her ışığa tuttuğum banknotta, insanların da gerçekliğinin bu şekilde anlaşılamıyor olduğuna şükrettiğimi hatırladım.