Yağmurlu gecelerim, pırıltılı ayaklarınızla geliniz; altından sonbaharlarım, gülümseyiniz; ey lâkayıt Nisan, gel, öpücüklerini etrafa saçarak gel.
Sen gel, sen de, sen de gel.
Gece uzundur. Ev sessiz, kuşların yuvaları uyku ile sarılmıştır. Mütereddit gözyaşları, belirsiz gülümsemeler, tatlı utanma ve acılarla kalbinin sırrını söyle bana.