Kitaplar-Davalar-Dedikodular: Aynı mektupta Atsız, Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler kitabının ikinci cildinin bir türlü basılmamış olmasından da şikâyetçidir. Bütün formaları basıldığı hâlde kitap, bakanın yazacağı önsözü beklemektedir. Eser ancak Mart sonunda çıkar. Bir yandan da dört yıllık “Konuşmalar" davası devam etmektedir. 19
"Peki, haydi! Ölüme karşı cesatetlenelim, bu korkunç düşünceyi ellerimizin arasına alalım ve ona dikkatle bakalım. Kendisine ilişkin açıklama isteyelim ondan; bizden ne istediğini öğrenelim; bütün yönleriyle inceleyelim onu, gizemini çözelim ve mezara önceden bakalım. "
Reklam
Neye hayıflanıyorum, biliyor musun? Söyle bakalım, dedi. Sana daha önce niçin rastlamadığıma…
Kendinizi ne kadar yeterli bulduğunuz ÖZYETERLİLİĞİNİZDİR. Kendinize ne kadar değer verdiğiniz ÖZDEĞERİNİZDİR. Kendi hayatınızın kontrolünün ne kadar elinizde olduğuna inancınız ise ÖZERKLİĞİNİZDİR. Ve bilin bakalım bu 3'ü neyi oluşturur? ÖZGÜVENİNİZİ.
Ötüken Dergisinin İşleri: Ötüken'e gelen şiirleri okuyup basılabilecek olanları seçmek de Atsız'ın işidir. Bu arada bir de roman yarışmasında jüri üyesidir: "Ötüken hakkındaki tenkitlerinde de haklısın ama ne yapalım? Eldekiler bunlar. Daha iyi şiir istiyorsun. Ben, bana gelen okkalarla şiirin en iyilerini seçip Sançar'a
Altın Elbiseli Adam: 1970 sonlarında Atsız'ı heyecanlandıran ve onu meşgul eden hadiselerden biri de Kazakistan'da bulunan Altın Elbiseli Adam'dır. 1969 yılında Almatı yakınlarındaki İssık kasabasında bir kurganda bulunan altın plakalarla kaplı bir ceset ve çevresindeki eşyaların M.Ö. 5.4. asırlara tarihlenmesi önemliydi. Ama daha
Reklam
Anarşi: Atsız, 12 Mart Müdahalesi'ni Öngörüyor Türkiye'de gittikçe artan sağ sol gerginliği 1968'de işgallere ve silahlı çatışmalara döndü. Deniz Gezmiş'in başlarında bulunduğu sosyalist öğrenciler 12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesi merkez binasını işgal ettiler. 16 Şubat 1969'da Beyazıt Meydanı'nda çıkan
Stuşevatsya
Bu sözcüğü yazıda ilk kez ben kullandığım halde, bulan ben değilim. Bu sözcüğü Temel İstihkâmcılık Okulunda kurs arkadaşlarım bulmuştu. Bu keşfe ben de katılmış olabilirim, ama hatırlamıyorum. Bir gün kendiliğinden bulunmuş ve kullanılmaya başlanmıştı. Altı yıllık kurs döneminde çeşitli planlar, askeri yapılar, istihkâmlar çizmek zorunluydu. Plan
Sayfa 1006 - 1007 Yapı Kredi Yayınları
İşçi buna dayanamazdı canım; devrim emekçinin yoksulluğunu artırmaktan başka bir işe yaramamıştı, 1789'dan sonra, bugüne dek parsayı toplayan hep kentsoylu sınıf olmuştu, hem de öyle bir açgözlülükle ki, zavallı işçiye sıyırmak üzere tabağın dibi bile kalmıyordu. Gören Tanrı aşkına söylesindi! Emekçiler yüz yıldır hızla artan zenginlik ve rahatlıktan paylarını alabilmişler miydi? Hadi bakalım, özgürsünüz artık diyerek bir köşeye atmışlardı zavallıları: Evet, açlıktan ölme özgürlüğüne sahiptiler, onlar da bol bol kullanıyorlardı bu özgürlüğü. Seçildikten sonra gidip göbeğini şişiren, yoksulları eski pabucundan bile az düşünen ensesi kalınlara oy vermek kimsenin karnını doyurmuyordu. Hayır, hayır, bu iş böyle sürüp gidemezdi, yasalar yoluyla, kimsenin burnunu kanatmadan, dostça bir anlaşmaya vararak mı olurdu, yoksa her şeyi yakıp yıkarak, birbirlerini yiyerek, vahşice mi, mutlaka bir çözüm yolu bulmak gerekiyordu.
Göğe Bakma Durağı
İkimiz bîrden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım İnecek var deriz otobüs durur
Reklam
Kızıl Kale
Cami kilisedir artık, hilal yerine haç asılı Nur yüzlü ezan yerine, bitmeyen bir çan sesi, bir baykuş uğultusu... Mihraplar ki taştandır, minberler ki ağaçtan, Canlı cansız ne varsa bu hâle inledi durdu. Ey ibret dolu geçmişten ibret alacak yerde, günübirlik işlere dedikodulara batmış kişi! Sen uyu bakalım; ama zaman için ne demek dinlenmek, ne demek uyku! Er-Rindi
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
" Sorun bakalım, kimler daha emniyette, kimler daha rahat, kimler sonsuza dek mutludur? Ben size yanıtı söyleyeyim: Yalnızca sığ zihinli olanlar, yani sıradan insanlar ve çocuklar!”
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor Seni aldım bu sunturlu yere getirdim Sayısız penceren vardı bir bir kapattım Bana dönesin diye bir bir kapattım Şimdi otobüs gelir biner gideriz Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat Durma kendini hatırlat Durma göğe bakalım
Ben'im Ben, demeye cesaret edebiliyorum. Ben, Ben'im hâlâ. Bütün eksik gediğimle. Düşmüş yanılmışlığımla. Bakalım tanıyabilecek misin beni? "Çift Beyaz Güvercin."
Sayfa 107 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.