Dağa taşa bakarsın, şu gördüğün çiçeklere, sokaktan geçen adamlara, her şeye, her şeye. Bu çiçek neler söylüyor, bu adam nereye gidiyor, bu taşı buraya niçin koymuşlar, hep anlarsın. Gece ile gündüz, uyku ile uyanıklık,hayatla ölüm birleşir. Dünyada niçin varsın, anlarsın. Okudukça açılırsın. Açılırsın ne demek?Ayakbağı olan şeylerden kurtulursun bir, bir.Gittikçe hafiflersin.Hafiflersin ne demek?Biri sana ağır bir söz söyler, biri sana ağır bir yük yükler, biri seni över de göklere çıkarır, biri sana mani olmak ister, biri seni çekip götürmeye çalışır,biri önüne engeller yığar, bir başkası para yığar,biri der ki aç kalırsin, biri der ki yapamazsın, birider ki olmaz, imkânsız.Bütün bunları aşarsın, anlıyor musun?
“Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
Nedir bu dükkânlar, bu konaklar?
Ev mi dayanır, bu sel yatağına?
Bu rüzgârlı yerde mum mu yanar?
Dün geldi: Nedir aradığın? dedi bana:
Bensem, ne bakarsın o yana bu yana?
Kendine gel de düşün, içine iyi bak:
Ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna!”
Şimdilerde bulunduğum her fırsatta bana yazmayı sürdür: Bakarsın denk gelir,mektupların en çok morale ihtiyaç duyduğum anlarda elime geçer. Sana karşı şefkat doluyum.Bir daha benden haber alamazsan,beni sevgiyle hatırla.
Eğer sen hayallerini yaşamazsan başkaları kurduğun hayali yaşar. Sen öyle bakarsın da elinden bir şey gelmez. Üzüldüğün yanına kar kalsa yine iyi. İçten içe kahrolur her geçen gün kendine olan öfken artar da engel olamazsın.
Yürürsün yol düğümlü, yaşarsın yıl düğümlü Konuşmaya başlarsın, bakarsın dil düğümlü Düğümü çözeceksin, sendeki el düğümlü
Düğümün topalı var, düğümün sağırı var Düğümün "kördüğüm"den yedi kat ağırı var.
Düşüncem düğüm çaldı Bu şiir yarım kaldı.
Bir aşk macerasında olduğu gibi.
İnsanlar karşılaşır, hisseder, birleşirler,
Ve olayların örgüsü gitgide gelişir;
Önce sevinç vardır, sonra acılar eklenir,
Ve bir bakarsın ki, bir roman oluşuvermiş.