“Gerekmez dünyayı bize çünkü bâki bünyad değil Bir kul bin de yaşar ise ölünce bir saat değil”
Sayfa 72
Hayati Baki- Tanzimat edebiyatında roman ve insan
Romancı, kendi dilini, kendi yaşamını, kendi düşünce dünyasını insana aktararak roman insanını değil, kendi insanını yaratır, kendini tekrarlar; oysa, biz, bir başka insanın, bir başka roman insanının peşindeyiz
Reklam
Hayati Baki- Tanzimat edebiyatında roman ve insan
Romancının önünde duran önemli bir sorun da insanı anlamaktır. İnsana inanmak, yaptıklarından ya da yapacaklarından kuşku duymamak, roman insanlarına güvenmek, bir başka deyişle roman insanlarıyla özdeşleşmek, romancının üzerinde titizlikle durması gereken önemli bir sorundur. İnsanın çok az anlaşılır olması, çok çelişik bir yaratık olarak kendini göstermesi, onu, algılamayı güçleştirir. Bu bakımdan romancı, daha duyarlı olmalıdır. İnsanı anlamak, ona inanmak sorunu çözen bir anahtar niteliğindedir.
Ölümlüler için ne yıldızlarla bezeli gece, ne felaketler, ne de zenginlikler baki kalır...
Sayfa 6
Gamına gamlanıp olma mahzun, Demine demlenip olma mağrur, Ne dem baki ne gam baki, ya Hû!
“Fani yurt için baki olan yurttan harcama. Çünkü senin gölgede olan yaşamın, geçici ve yıkılmaya yüz tutmuş bir duvardır. Amelini çoğalt, emelini azalt.”
Sayfa 51
Reklam
Bu fena mülküne ibretle nazar kıl ey can Gafleti eyle hebâ, hâlî değildir meydan Kanı Sultan Süleyman, kanı İskender Han Sad hezâr ömrü sürûr ile geçirsen bir ân Ne güle, bülbüle bâkî a gözüm bâğ-ı cihân Kime yâr oldu muradınca felek, devr-i zemân?
Bir ki binler doğrudur bin ki bir doğrurur.
Bâki' nin Hakikî'nin; muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer onun yanında olmazsa bir sene bir saniyedir.
"Ben severim yine de. Koşullar..." "Yok abicim. Koşullar koşullar. Yemişim koşulunu. Baktın ki kaldın sap gibi ortada, durmayacaksın. En yakan neresi, süreceksin atını oraya. İhtilalci dediğin istilacı olacak biraz, deli olacak. Gerekirse yenil, ama ne olur? Raconun baki kalır. Bak Yakışıklı'ya..."
Bâki bir hakikat, fâni şahsiyetler üstüne bina edilmez. Edilse, hakikata zulümdür. (Tarihçe-i Hayat 486.sh - Risale-i Nur)
Reklam
Fuzuli
Vücudum ney gibi surah surah olsa ah etmem Mahabbattan dem urduk incinmek olmaz cefalardan Vücudum ney gibi delik delik olsa ah etmem Sevgiden dem vurduk , sıkıntılardan incinmek olmaz.
Fuzuli
Felekte mihr zail yar gaafil ömr mücta'cil Nedir tedbir bilmen cana yettim bi-vefalardan Dünyada güneş yok olucudur, sevgilim gafildir, ömür de acelecidir Ne tedbir almalı bilmem, vefasızlar beni ölüme yaklaştırdı.
Fuzuli*
Saba kuyunda dil-darın nedir üftadeler hali Bizim yerden gelirsen bir haber ver aşinalardan Tanyeli! Sevgilimin bulunduğu yerde aşıkların (üftadelerin) hali nasıldır? Bizim yerden gelirsen tanıdıklardan bir haber ver.
Fuzuli
Fırakın odunu gördükçe mum tek eridi Sebat ü sabrda pulad gördüğün gönlüm. Sebat ve sabırla çelik (pulad) gibi gördüğün gönlüm Ayrılık ateşini görünce mum gibi eridi. Pulad - polat : çelik
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.