Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Toplumsal konumu ne olursa olsun, herkes Divan-i Hümayuna doğrudan doğruya başvurabilirdi. Reaya önemli işler için İstanbul'a heyet halinde temsilcilerini gönderirdi. Dolayısıyla, adalet ve güvenliğin en emin olduğu yerler, başken­te en yakın yörelerdi. Uzak bölgelerde davacılar daha çok şikayetlerini bildirmek için kadı mahkemelerine giderler; orada kadı, şikayetleri defterine kaydeder, İstanbul'a resmi bir şikayet mektubu gönderirdi. Dava ivediyse, İstanbul'a bir sözcü yollanırdı. Kadı yoluyla topluca yapılan başvurulara arz-ı mazhar denirdi. 17. yüzyılda divana gelen şikayet arzları dolayısıyla yazılan fermanlar, şikayet defte­ri denilen ayn defterlerde kaydolunmaya başlanmıştır. Bütün bu bürokratik ilgi, reayanın himayesine verilen önemi vurgular. Şikayetler genellikle, ağır vergi yükü, vergi toplanmasına ilişkin yolsuzluk­lar, eşkıya ya da yerel yetkililerin baskısıyla ilgiliydi. Kimi zaman sultan, halkı gözalıcı davranışlarla memnun etme yolunu seçerek, hukukun inceliklerini bir yana bırakır, hazinenin çıkarlarını gözardı ederdi. Özetle, ister Anadolu Türkü ol­sun ister Balkan Hıristiyanı, halk sultana her türlü haksızlığı ortadan kaldırabile­cek en yüce adalet makamı, bir şefkat simgesi olarak bakmalıydı.
Sayfa 94 - PdfKitabı okudu
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Birkaç ay önce (11 Şubat 2024) hayatını kaybeden aynı zamanda senarist ve yönetmen olan Füruzan, İlk kitabı “Parasız Yatılı”yla Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan ilk kadın yazarımızdır. Vefatından bir yıl önce ve 90 yaşında yayımladığı son öykü kitabı “Akim Sevgilim”de üç öykü var: Akim Sevgilim, Sesi Olmayan Türkü, Varoşlarda. Hepsinin
Akim Sevgilim
Akim SevgilimFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2023303 okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Evveli Şam, ahiri Şam!" lanetini kırmayı düşlemek...
Füruzan'ın (Feruze Çerçi) 11 Şubat'ta aramızdan ayrılmasıyla gündem olması, Türk yazınından son zamanlarda ne kadar kopmuş olduğumu fark ettirdi. Vefatına kadar ki tüm yaşamında oluşturduğu eserler ve o karizmatik duruşuyla birlikte aldığı birçok ödülle de klasikleşen bu önemli yazara da aktüel okuma listemde yer vermeye karar verdim.
Balkan Yolcusu
Balkan YolcusuFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2018107 okunma
312 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Kurt Kanunu
Cumhuriyetin en bunalımlı dönemlerinden biri olarak değerlendirilen İzmir Suikasti olayına karışan ve karıştırılanların dramını ele alan romanda karakterlerin diyalogları yoluyla dönemin siyasi güç dengelerini, İttihatçılar arasındaki iktidar kavgalarını ve bu konuda Osmanlıdan itibaren ittihatçıların eylemlerinin öz eleştirisini gözler önüne
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20184,476 okunma
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
336 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Sadece bir roman değil, bir zaman tüneli
“Nevşehir’in tek çerçisi Boğos’u sabaha karşı vurdular.” Bu çarpıcı cümle ile başlıyor roman. Gürsel Korat’ın dili ve kitabın gerçekçiliği inanılmaz etkileyici. 12 Haziran 1915’te başlayıp, 22 Haziran 1915’e kadar süren 10 günde yaşanan olaylar, hepimizin bildiği Ermenilerin tehcir edilmesi ve bu dönemde birlikte yaşayan Ermeniler, Rumlar, Türkler.. Onca zaman birlikte yaşayanların, şimdi de birlikte duyduğu tedirginlik ve korku okurken içinize işliyor. Ben kendim de bir Balkan Türkü olarak o dönemlerde yaşananları büyüklerimden çok dinledim. Kendi doğup büyüdükleri yerleri bırakıp başka yere getirilmek zorunda kalmanın, aslında orada da burada da azınlık olmanın ne demek olduğunu iyi biliyorum. Belki de bu yüzden yıllarca yaşadıkları yerden gönderilmeleri söz konusu olunca Ermenilerin yaşadıklarıyla çok fazla empati yaptım. Sadece Ermeniler değil yine aynı zamanda Balkanlardan gelen Türklerin de gelip yerleşecek yer bulamamasını, aynı zamanda onları yerleştirmekle görevli olanları yaşadıkları zorlukları da bize çok güzel aktarmış yazar. Gürsel Korat bize sadece bir olay anlatmamış, olayı o dönemin dokusuyla birlikte, endişe, merak, korku, sevgi, acı... neredeyse tüm duyguları bize göstererek adeta canlandırmış.
Gürsel Korat
Gürsel Korat
Unutkan Ayna
Unutkan Ayna
Unutkan Ayna
Unutkan AynaGürsel Korat · Everest Yayınları · 2023327 okunma
Reklam
BİR KÜRT TÜRKÇEYİ NASIL KONUŞMALI? Evet, nasıl konuşmalı? Aksanlı, şivesini koruyarak, kendi kimlik ve kültüründen tını, zenginlik ve bahisler katarak mı konuşmalı yoksa “İstanbul Türkçesi” adıyla standardize edilen gramatik bakımdan doğru, kelime dağarcığı açısından zengin ve ifade gücü bağlamında kuvvetli bir biçimde mi? Dicle’nin bir köyünde
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
·
Puan vermedi
Rus cephesi
Cephedeki askerler sürekli bir melankolik halde depresyonda oldukları için cephe arkasında çalgı, müzik tertipleri düzenlenirdi. Diğer cephelerde alınan zaferler tebliğ edilirdi. Lüzumsuz baskınlar düzenlenirdi. Sürekli zafer yakın denilip, askere moral verilirdi. En başta, Rus ihtilafı, 1908 yılında yapılan Türk hürriyet ihtilafına benzetildi.
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,496 okunma
84 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.