Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir zamanlar Selanik Yunanistan'da ve Balkanlar'da eşine rastlanmayacak kadar Osmanlı'ydı ve fevkalade kozmopolitti.
Sayfa 197Kitabı okudu
Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibi:
"Ne yaparsanız yapın. Her şeyi unutun ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır!"
Sayfa 32
Reklam
Ne yazık ki,
Türk-İslam coğrafyasının en nadide, en köklü toplumu olarak Türkiye'yi bir türlü hazmedemeyen şer odakları son bir asırdır bize, Orta Doğu Arap'ın, Balkanlar Yunan'ın, Bulgar'ın diyerek fevkalade aymaz bir şekilde yaklaşık bin yıllık mirasımızı bize unutturmayı başarmıştır..
Felâketlerimizin kaynağı güç elimizdeyken tedbirde kusur etmemizdir. İsteseydik Balkanlar'da bir tane gayrimüslim bırakmazdık. Dört beş yüzyıldır sahip olduğumuz topraklardan atılıyoruz. Merhametimizin acısını çekiyoruz.
Sayfa 26 - ötükenKitabı okuyor
Vatan toprakları dışında bir ay yıldız beraberliği görmek birdenbire bir huzur dünyasına doğmak demektir. Câmi kapısındaki Ayet-el Kürsî ise kendisine gelenlere sıcak bir yüzle gülümsüyor. İsa Bey Câmiï'nin dış dünyasında ay yıldız ve Ayet-el Kürsî birbirini tamamlayan iki mübarek ruh! İki seçilmiş güzellik.
Sayfa 29 - Yakın Plan YayınlarıKitabı okuyor
Orijinal bir Osmanlı kültürü, devlet ve hukuk düzeni var olmuştur. Özellikle Osmanlıların Balkanlar'da sosyal ve kültürel etkileri derindir. O zaman bu kültürün büyük bir çekici kuvveti vardı.
Reklam
16. yüzyılda Osman İmparatorluğu, kuşkusuz, Anadolu ve Balkanlar'da bir bölge imparatorluğu konumundan bir dünya gücü durumuna yükselmiştir.
Sultanu'l-Berreyn ve Hakanu'l-Bahreyn (iki kara ve iki denizin hükümdarı) unvanını kullanan Fatih, Karadeniz ve Ege üzerinde egemenliğini belirtiyor, böylece Anadolu ve Balkanlar'ı birleştirerek İstanbul etrafında 400 yıl dayanan imparatorluk çekirdeğini kurmuş oluyordu.
Balkanlar beş asırlık Türk hâkimiyetinin çatırdadığı, milliyetçiliğin revaçta olduğu 20. yüzyıl başında da siyasi olarak çok karışıktı. Atatürk’ün dünyası da her şeyin başladığı o asırda şekillenmiştir. Yaşadığı coğrafyadan etkilenen Mustafa Kemal içkisiyle, yemeğiyle, dansıyla ve folkloruyla bütün Balkanlıları biliyor, seviyordu ve Selanikli olması hasebiyle belirgin ölçüde Balkan'lardaki her dille ilgiliydi. Üstelik Selanik büyük,renkli dış dünya ile bilhassa Avrupa ile en geniş ilişkileri bulunduğu bir bölgeydi.
Saraybosna, şimdi bizim için de bir sımsıcak türküdür, bir hazin ağıttır. Yüzyıllardan beri Türk'ü dile getiren bir yanık türkü. Avrupa'da yıkılmaktan kurtulan köprülerimizden bazılarına, 20. yüzyıl sanat tarihçileri hep hayranlıkla bakıyorlar. Yugoslavya'da Mostar Nehri üzerine en zarif ölçülerle kondurulan Mostar Köprüsü, Türk'ün sanat şaheserleri arasında. Fransız yazarlardan A. Poullet, Mostar Köprüsü için şunları yazmış: "İnşasının, emsaliyle mukayese kabul etmez cür'eti karşısında sarsıldım. Venedik'in mimarî harikası sayılan Realte'den bile genişti." Avusturyalı yazar Michel'in duygularıysa şöyle: "Taş kesilmiş bir hilâl... Bütün dünyada eşi olmayan bir şaheser!"
Sayfa 14 - Yakın Plan YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
158 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
1909-1913'te Makedonya'daki, Balkanlar'daki ulusal kur­tuluş mücadelelerini yakından görmesi, onun ulusal bilince ulaşma düşüncesini oluşturmuştur. Bu yıllarda Türkçülük anlayışını destekleyen öyküler yazmıştır. 1917-1920 yıllarında yazdığı öykülerde toplumsal eleştiri ve taşlama vardır. Son dönem öykülerinde ise gül­meceye ağırlık verdi. Ömer Seyfettin öykülerinde "betimleme ve ruhsal çözümlemelerin yerini olaylar alır. Öykülerini kişi-çevre­ olay üzerine kurmuştur. Giriş-düğüm-sonuç bölümle­ mesine göre geliştirmiştir. Halk edebiyatından yarar­ lanmıştır. Ömer Seyfettin çok sayıda öykülerin yanında üç de ro­man yazmıştr. Edebiyatımızda öykü geleneğinin oluşmasın­ da temel taşlardan biri olan Ömer Seyfettin, savaş sonrası yıllarında umutsuzluk ve karamsarlık içinde yaşayan insan­lara iyimserlik aşıladı, umut verdi.
Kaşağı
KaşağıÖmer Seyfettin · prizma yayıncılık · 200617,3bin okunma
“Eski Anadolu Türkçesi”
Eski Anadolu Türkçesi (Eski Türkiye Türkçesi, Eski Oğuz Türkçesi vd.), 13. yüzyılın başlarından 15. yüzyılın sonuna kadar süren, Anadolu'nun yanı sıra bugünkü Balkanlar, Azerbaycan, İran, Irak ve Suriye'de kullanılan, Oğuz lehçesine dayalı bir yazı dildir. Bu yazı dili, Osmanlı Türkçesinin bir önceki evresidir.
Sayfa 67 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Anadolu'da, Balkanlar'da ve Orta Doğu'da Türkler'in meydana getirdiği medeniyet unsurlarının doğu ucu Doğu Türkistan'dır. İşte, bu yüzden Kaşgar'ı gezerken Anadolu'da bir şehri gezer gibi hissettim.
Sayfa 166Kitabı okudu
Tarihimle Yüzleşiyorum!
Türkler 500 yıllık yurdu olan Balkanlar'dan nasıl çıkarıldı? Bu sırada uğradığı katliam ve soykırımlar ne kadar biliniyor? Türk ulusu hesap verecek değil, "hesap soracak" konumdadır. İşte bazı örnekler...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.