Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
...o korkunç felakete sürüklenmiş bir akrabaydı, felaket eşitliği sağlar. Kadınla meleğin ortak yanı, acı çekenlerin sahibi olmalarıdır.
Bu iki kadın davranışlarını doğrulamak için dinden çok sayıda safsata ödünç almıştı.
Reklam
Bir şeyi birine dayatmak ve güç gösterisinde bulunmak, çok zayıf olduklarından kendilerini dolandırılmaya terk etmiş kişileri sürekli aşağılama hakkını elde tutmak değilse nedir?
İnsanların gücü, sabır ve zamandan oluşur. Güçlü insanlar ister ve tetikte beklerler. Oysa cimrinin hayatı kişiliğin hizmetine sunulan insan gücünün sebatkârca harcanmasıdır. Bu durum sadece özsaygı ve çıkar olmak üzere iki duyguya dayanır; ama çıkar bir tür sağlam ve kesin bir özsaygı, gerçek bir üstünlüğün sürekli kanıtı olduğundan, bunlar aynı bütünün, bencilliğin iki parçasıdır. Herkes bu kişilere bir ölçüde bağlıdır. Bu kişiler içlerinde hepsinden biraz barındırdıkları tüm insani duygulara saldırırlar
Zindan gardiyansız olmaz, birini tasarladınız mı ötekini de tasarlamak zorundasınız.
Doğruyu söylemek gerekirse, insanın yaşamdaki davranışları, gerçek olmalarına rağmen sıklıkla gerçek değilmiş gibi görünürler. Ama bunun nedeni, itkisel kararlarımızı bir tür psikolojik ışık altında değerlendirmeyi neredeyse her zaman ihmal etmemiz ve zihnimizde gizemli bir şekilde doğan, zorunluluk arz eden gerekçeleri açıklamaktan imtina etmemiz değil midir?
Reklam
Gelecekteki bir yaşama hiç inanmayan cimriler için şu an her şeydir. Bu düşünce tarzı paranın yasalara, siyasete ve geleneklere her zamankinden daha fazla egemen olduğu bu döneme ürkütücü bir netlik kazandırır. Kurumlar, kitaplar, insanlar ve öğretiler toplumsal yapının on sekiz yüzyıldır temel aldığı gelecek yaşam inancını yozlaştırmak için işbirliği yapar, komplolar kurarlar.
Yeğenim, zarif beyaz ellerinizi görmek beni üzüyor. Ona doğanın kollarının ucuna yerleştirdiği ellerini gösterdi. İşte frank toplamaya uygun eller! Ayaklarınızı kâğıt paralarımızı koymak için kullandığımız cüzdanların üretildiği deriye uzatmak üzere yetiştirilmişsiniz. Kötü! Çok kötü!
—Kuzenim, beni tanısaydınız alay etmekten tiksindiğimi bilirdiniz, alay yüreği sarsar, tüm duyguları incitir, dedi ve tereyağlı ekmeğini büyük bir iştahla yuttu.
Eugénie henüz çocuksu yanılsamaların çiçeklendiği, papatyaların daha sonraları unutulacak bir hazla toplandığı kıyısındaydı yaşamın; bu yüzden daha aşkın ne olduğunu bilmeksizin aynada kendine bakarken içinden, "Çok çirkinim, bana ilgi göstermeyecek," diyordu.
Reklam
...uzun boylu ve güçlü olan Eugénie'nin sıradan insanların hoşuna gidecek güzel bir yanı yoktu, ama değerinin anlaşılmaması çok kolay ve sadece sanatçıların hayran olduğu türden bir güzelliğe sahipti
Yirmi iki yaşındaki gençler çocukluğa, kendilerini çocuksu davranışlara kaptıracak kadar yakındır. Bu yüzden belki o yaştakilerin yüzde doksan dokuzu Charles Grandet gibi biraz kadınsı, cilveli davranır.
Beraberce kalblerinin derinliklerine indiler ve orada aynı düşünceleri buldular; aynı parlaklıkta incilerdi bunlar; deniz altında dalgıçları büyüledikleri söylenen nefîs ve taze nağmelere benzer ezgiler buldular orada.
Sayfa 163 - Milli Eğitim Yayınları 1965 BaskısıKitabı okuyor
" Hayatın şafağında edindiğimiz bilgiler ne derin ve sonsuz çizgiler bırakıyor yüreğimize. "
İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Bir zamanlar ölülerin altında gömülüydüm, şimdi canlı insanların, resmi kayıtların, olayların, beni tekrar toprağa sokmak isteyen bütün toplumun altında gömülüyüm!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.