Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Benim de kara dönemlerim vardır. Kimin yoktur ki? Ama ben onlara sahibim, onlar bana değil. Onlar hastalığımla değil, benim varlığımla beraberler..."
Yaşamın karanlık ve korkunç yanlarıyla hiç karşılaşmamış olanlar, neyin doğru olduğunu herkes kadar bilseler de, eziyet çekmiş insanların neler yaşamış olabileceklerini bilmediklerinden, kabalığım yüzünden beni kolayca suçlayabilirler. Ama gölgelerin içinden geçip sonunda yaşamın temellerine kadar inmiş olanlar bana karşı daha merhametli olacaklardır.
Reklam
"Bilimsel devrimleri yapmak, bir Müslüman'a nasip olsaydı Sanayi Devrimi'ni böyle kurgulamazdı" diye düşünüyorum. Ama takdir... Böyle kurgulanması gerekiyormuş. Cenâb-ı Allah bir taraftan da bize zımnen diyor ki: "Ben size İslâmî öğretiyi söyledim. Bir taraftan da Modernizmin ortaya koyduğu soruları soruyorum... Hadi çözün bu problemi ve bu çağda size ait bir hayat tarzını oluşturun." "Şu maddi refahla bu manevi huzuru/itikadı nasıl imtizaç ettireceksiniz? Sen benim emrimi aldın, öğrendin, biliyorsun, bu konuda yetiştin... Bu da tarz olarak seçtiğin, yaşadığın hayat... Benim emrim ile egoist Batı'nın ürünlerini nasıl uzlaştıracaksınız?" İtikadımıza göre de; "Şu anda sahip olduğun maddi refah, yani modernitenin sunduğu hayat tarzı da Benim 'Ol!' emrim ile oldu." diyor. Evet, "Olma!" dese mümkün değil, olmazdı da! Kulu olarak bana da diyor ki: "Ey kulum! Bak, yaşadığın modern hayat böyleyken böyle. Bu da benim emirlerim ve nehiylerim olduğuna göre, bakalım bu hayatı nasıl dizayn edeceksin? Bir göreyim seni, Halifetullah'sın ya!" İşte bu, bizim medeniyet serüvenimiz veya yeni medeniyet yorumumuz olacak. Tabii, bir çözüm bulabilirsek... İslâm, evrensel olduğuna göre çözüm mutlaka var. Ama nerede, nasıl? Uzayıp giden sorular...
"Annemi buldum, bunu neden yaptığını sordum. Neden beni sokakta bırakmıştı? Neden güvenmemişti bana? Neden beni sevmez olduğunu sormadım. Sevgi artık aramızda kullanılabilecek bir sözcük değildi. Bu artık öyle basit bir seviyor musun/sevmiyor musun meselesi değildi. Sevgi bir duygu değildi; aramızdaki mayın tarlasıydı."
Dünyada bana hiçbir, şey tabiattan melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.
“Bana sık sık, dünyanın en büyük ihtiyacının güven ve sevgi olduğunu söylediğinizi hatırlıyorum.”
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Öyle bir saatim olmalı ki Bana her saat başında Benim olmadığımı hatırlatsın
Sayfa 272 - Everest
"Ya ölürsem" diyordu Ya ölürsem Bu kadın benim için ağlarsa Bilsem bana acımayacağını Beni unutacağını bilsem Bu kadar ölümü düşünmezdim O yaşadıkça ölüme inanasım geliyor
Sayfa 259 - Everest
Karartma sevinçlerini Hüzün düşürme kirpiklerine Mavi ile beyazın buluşması gibi olsun vuslatımız Sonra bir şeyler söyle bana Umut koksun,imkansız mı? BİZDE KUŞLAR YERİ GELDİĞİ ZAMAN FİLLERİ YENER...
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.