İsra Suresi
وَقُلْ رَبِّ اَدْخِلْنٖي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَاَخْرِجْنٖي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ لٖي مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَاناً نَصٖيراً ﴿٨٠﴾
Ve şöyle niyaz et: “Rabbim! Girilecek yere doğrulukla girmemi, çıkılacak yerden de doğrulukla çıkmamı sağla, bana tarafından yardımcı bir güç ver!”
Gerçek Tedbir Budur
Hepimiz çocuklarımızdan şikâyet ederiz. Hatta böyle giderse herkes şikâyetçi görünüyor. Fakat hiçbirimiz kendi hatalarına bakmaz. “Zamane çocuğu” der geçer. “Zamane çocuğu” ne demekse öyle garip bir ucubedir ki, yapılan gayri meşru işleri bile meşrulaştırmaktadır. Hacı hoca bile çocuğunun işlediği haramlar karşısında “Ne yapalım zamane çocuğu”
Makul Ölçütler
Yine nasıl da aşmışım şu görünmez haddimi,
Nasıl yağıyor üstüme dik başlı öğütler?
Kendince bana yasaklar benliğimi, kendimi,
Makakla öküzün seçtiği makul ölçütler!
Pudra şekeri çekiyor bir yandaş aracında,
Fakire lüks sayılırken pudradan ak sütler!
Sanırım biri aklımızla alay amacında,
Adaletle kalkındırmıyor makul ölçütler!
"Şiir okudum hapsettiler" diye ağlayanlar,
Şimdi neredeyse oldu birer Faşist Hitler!
Umudunu ampule değil Allah'a bağlarlar,
Hak yolundan asla ayrılmayan Has Yiğitler!
Doktor MBC
kim bana hukuk oku dedi ya, üniversite tercihi yaparken bir hocam hemşirelik yaz demişti, çok tepki göstermiştim. şimdi kafamı vura vura her gün staja gidiyorum. bu pişmanlığı ömür boyu hissedeceğim.
Toplumsal Bir Dert Yanış Sadece
Bazı şeyleri çok romantize etmenin,acıtasyon yapmanın bir anlamı yok aslında…Basit düşünmek gerek
Sana yalan mı söyledi?Sana dürüst davranmıyor mu?
Sana değer vermiyor Nokta!
Seni aldattı mı?
Sana değer vermiyor Nokta!
Bazı şeyleri allayıp pullayıp AMA ile başlayan cümlelerden nefret ediyorum.
Dön kendine bak sen yapmıyorsan ona neden bu hakkı veriyorsun?
Bunları yapan zaten seni silmiş demek sen neden hala yazmaya çalışıyorsun?
Ahlak,erdem,dürüstlük hepimize lazım sadece ne sana ne bana…
Aksi taktirde bir başkası sana aynı şeyleri yapınca;seni kandırınca aldatınca da üzülmek yok o zaman…
Âişe Radiyallahü Anha’dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir:
“- Size, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem'den bir hadis rivayet edeyim mi?" dedi.
Biz:
“- Evet!" dedik.
Şöyle dedi:
“- Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem benim yanımda kaldığı gece benim yanıma geldi ve ridasını çıkardı, ayakkabılarını çıkardı ve onları
O adam...
..."bu defa tamam, bu defa bu iş oldu!" demiştim, kendimi aynanın karşısında ince ince süzerken. oysa tınısı bile gelmemişti kulağıma; geçmişten bugüne benimle büyümüş, onca anının çığlığını duymazdan gelip, her defasında üzerken.
farklı biri olma yolunda yorgun düşmüş, kirli geçmişimin üzerine beyaz örtüyü gerince; berraklığın dik alâsı olduğumu düşünmüştüm. oysa kendini derinden bir hissiyatla farklı görmek, farklı olmaya yetmiyormuş. çaba; arzun uğrunda durmak bilmeden savaştığın, kayıplarının; ayıplarının ya da kazancının yanında hiç bir önemi olmadığını varsayarsak geriye bakamayacağın, uzun bir yolmuş.
velhasıl; vardığımda bugüne; bugünün dünden farkı ne? diye sorduğumda kendime, biraz yaşlanmış ve biraz daha yorgun bir bedende bulunduğumdan başka bir değişiklik göremiyorum. hâlbuki; "bu defa tamam, bu defa bu iş oldu!" demiştim, kendimi kandırmaktan başka bir şey değilmiş. tüm benliğim çarşaf gibi deniz misali serilmiş, iki kemik bir et bedenimse; ne olduğundan habersiz geçen yılların gazabı karşısında iki büklüm kalmış, eğilmiş.
sanırım biraz geç kalmışım değişmeye. fark aradığımı sandığım zamanlar bana farkın en hasını şimdi şimdi veriyor. evet, açıkçası gece yatağa uzandığımda bacaklarımdan sırtıma doğru uzanan ağrılar da beni biraz geriyor ancak bir kaç sızı ve siyah saçlarımda boy vermiş beyaz teller dışında yine o adamım ben. hep farklı olduğunu düşünerek bir ömür geçirmiş, ömrün son demlerinin koyuluğu gözüne ilişince kendine gelmiş adam...
Aslında çok iyi biri olabilirsin,
Ama ben her zaman herkesin içini göremem.
Bu yüzden bana nasıl davrandığına ve nasıl
hissettirdiğine bakmak zorundayım,
Her zaman, her şeyi, "Aslında iyi biri" diyerek
sineye çekemem.