Bir bakıma cihanın en mutlu herifiyim. Seni tanıyabilmek, merhabanı almak, öyle bankerlerin, burunları Kaf dağından su içen çaput, teneke krallarının üstesinden geleceği şey değil. Bâzi bâzi "Ulan
Arif, mühimsin be!" diye kendimi şişirdiğim oluyor. Peşinden de basıyorum küfrü.
“Mühimlik, büyüklük, yaşamaya yüzde yüz hak
kazanmışlık hep Leyla'da." Dilenci gibi iğreniyorum sonra kendimden. De bana, yalan mıyım?