Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
288 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Roman İrlanda'da Carricklea kasabası ile Dublin arasında geçiyor. Marianne ve Connel adında liseye giden iki gencin yıllarca sürüp giden bana göre biraz da saplantılı ilişkilerini anlatıyor. Yazar karakterlerle adeta oynuyor. Zamanda ileriye ve geriye gidişlerle yıllar içinde karakterlerin değişimine, bazı yönleriyle de gelişimine tanık oluyoruz. Kitap fiziksel ve psikolojik şiddet, sosyal statü, arkadaşlık gibi konulara değiniyor. Roman çok fazla cinsellik barındırıyor, okuduktan sonra bu nasıl kitap demeyin :) Bence fena bir kitap değil ama okurken bir miktar sinirleniyorsunuz. Romanın Türkçesi mevcut. Hatta romanın aynı adla 12 bölümlük dizisini yapmışlar. Kitapla dizisi neredeyse bire bir gidiyor, bunun nedeni de yazarının dizinin yapımına dahil olması. İyi okumalar:)
Normal People
Normal PeopleSally Rooney · Faber & Faber · 20206,2bin okunma
bu yeryüzü panayırında hiçbir şey yapmadan durmak; sizleri seyretmek uğruna, sürekli para ve değerli şeylerimi veriyorum. panayırın ötesi uçurumlarla dolu -birkaç kez kenarına gittim; ama gördüm ki o da eğlencenin bir parçasıymış. kayıtsızlığımın bir nedeni de, yaşamda kendimi perdede seyrediyor gibi hissetmem. müdahale edemiyorum (tamam, tamam “karışmak” da diyebilirim; ama, siz de müdahale etmeyin…) hiçbir şeye- yalnızca bakıyorum. bu filme hiç ara verilmiyor; oysa susadım, sıkıldım. ama çıkan da bir daha giremiyor, ve yanımdaki yöremdeki koltuklar ölülerle dolu; dayanamıyorum. oyunumu beğeniyorum; ama bu oyun asla bana göre değil.
Reklam
"Bu dünya benim canımı çok sıkıyordu. Mutsuz bir çocuk ya da bunalımlı bir ergen olduğumu sanmayın. Can sıkıntısı bambaşka, sadece insanlarda olan bir duygu. Siz hiç canı sıkılan bir hayvan gördünüz mü? Sıkıntıdan patlayan bir ağaç tanıdınız mı hiç? Amacı olmayanın canı sıkılır, bu kadar basit. Kitaplar bana o amacı verdi. Hani kaldığınız sayfanın köşesini kıvırıp bir kulak yaparsınız ya, işte o kulak ertesi güne uyanmanın en güzel nedenidir bana göre."
Sayfa 127 - Can YayınlarıKitabı okuyor
115 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Ethem Baran ile nasıl tanıştım şu an hatırlamıyorum.Sanırım "Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor" gibi bir kitap ismi fazla ilgimi çekmişti.Kapak da güzeldi.Ve galiba sosyal medyada da sık sık karşıma çıkmış ve beni iyice meraklandırmıştı. Okuduğum ilk kitabını çok beğenmiştim.Oradaki hikayelere kendimi çok yakın hissettiğimi
Döngel Dünya
Döngel DünyaEthem Baran · İletişim Yayınları · 2019599 okunma
Tutunacak bir şeyi olanlar şanslı bana göre. En azından bir umutları var. Umudu olmayan bir insanı bu hayatta tutamazsınız. Umutsuzluğu yaşamayan onun değerini anlayamaz. Güzel şeylerin değeri hep yokluğunda anlaşılır zaten.
565 syf.
·
Puan vermedi
Yaşamdan Kopuk, Yalnız Bir İnsan
Kitapla ilgili gerçekten de güzel incelemeler yapılmış, bu durum beni sevindirdi. Tekrara düşmemek adına kitap ile ilgili başka bir hususa nispeten biraz daha ayrıntılı bir biçimde değinmek istiyorum. Kitapta okurken en fazla dikkatimi çeken bölüm Kien ile Georges arasındaki uzun diyalog oldu. Bu bölümde Georges daha hayatın içinde olan birisi
Körleşme
KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,563 okunma
Reklam
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kendini Bilmek ve Sevmek
Hayatı hızlı yaşayıp tüketmek kimine mantıklı kimine değil,bana göre hiç değil."İnan Başarırsın","Yarın her şey güzel olacak inan!" gibi bayat laflar barındırmayan bir kitaptı benim için ve alıntı çizmeden duramadım cidden.İçindeki resimler ise kitabın başta belirttiği gibi uzun uzun bakmalıktı...Kendimi olduğumuz gibi kabul etmemiz gerekiyor yoksa bir ilerleme aşamasına geçemiyoruz.İlerlemek istiyorsak hatalarla ilerleyip ve bunlarla ilerlerken bu hatalardan ders çıkarmalıyız,"Neden bunlar benim başıma geliyor " demek yerine "bundan ne ders çıkarmalıyım" demeliyiz.Yükselmek için önce düşmeliyiz,kimseyle bir yarışın içinde değiliz...Başkası olmayı istemek yerine bir "ben" oluştumalıyız...
Yalnızca Yavaşladığında Görebileceğin Şeyler
Yalnızca Yavaşladığında Görebileceğin ŞeylerHaemin Sunim · Pegasus Yayınları · 2017806 okunma
·
Puan vermedi
İlk çıktığında okumuştum. Nihayetinde bir röportaj kitabı. İlber Ortaylı farklı bir dünyanın insanı. Bir yaşam rehberi arayanlar aradığını yüksek ihtimalle bulamayacaktır. Arayışını bulmuş, İlber Ortaylı'yla benzer meraklara, benzer sınıfa dahillere iki üç saatlik keyifli muhabbet. Arada tanımadığınız insanlara, garip paragraflara rastlayacaksınız. Gelin size doğru yolu göstereyim kafasıyla da yazılmamış bir röportaj kitabı. Yazılmamış kitapta ama ben söyleyeyim, öncesinde gidip para kazanın. Haftasonu iki günü, cebinde de beş kuruşu olan insanlara göre değil yönlendirmeler. He, bana göre de değil.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,4bin okunma
Ebu Zer iki şeyi hazmedemiyordu:
1. Valilerin tebaalarından daha üst bir seviyede yaşamaları Çünkü ona göre vali demek, ne demek idi? "Tebaasından önce acıkan, tebaasından sonra doyan adamdı!" Yani o önce halkı doyuracak, bütün halk doyunca ancak o doyacak! Bütün halkın doyması da pek mümkün olmadığı için, vali demek Ebu Zer'e göre aç adam demekti. Onun kitabında yazan bu! Çünkü o bunu görmüş Peygamber'den Ebû Bekir ve Ömer'den. 2. Sahabenin Hz. Peygamber Dönemi'nden farklı yaşamaları Ebu Zer bunu da hazmedemiyordu. O kendisine Efendimiz'den duyduğu (Kıyamet günü bana en yakın olanınız, onu dünyada nasıl bırakmışsan o hâliyle dünya hayatından ahirete göçen, bana kavuşanınızdır.) bir hadisi hedef olarak belirlediği için istiyordu ki bütün sahâbî de böyle olsun. Meşru ve helal bile olsa sahâbîye mal biriktirmeyi yakıştıramıyordu. Bu Ebû Zer'in içtihadıdır. İşte Ebû Zer bu iki şeyi hazmedemediği için mücadelesi hep bunun üzerinden yürüyordu.
Locke
Deneyimin de açıkça ortaya koyduğu gibi, zihin birbiri ardına bütün tutkularının tatminini pek çok durumda askıya alma gücüne sahip olduğu için söz konusu arzu nesneleri üzerinde durma, bunları her bakımdan tetkik etme ve birbirleriyle kıyaslama özgürlüğüne sahiptir. İnsanın sahip olduğu özgürlük tam olarak buradadır. Yaşamlarımızı idame ettirip mutluluk peşinde koşarken düştüğümüz hatalar ve yaptığımız yanlışlar, iradi belirlenim sürecimizi hızlandırıp yeteri kadar inceleme yapmadan acele kararlar vermek suretiyle bu özgürlüğü kullanmıyor oluşumuzdan kaynaklanır. Herkesin gündelik olarak deneyimlediği gibi, o ya da bu arzunun gereğini yerine getirme güdüsünün önüne geçme gücümüz vardır. Bana öyle görünmektedir ki, sahip olduğumuz özgürlüğün kaynağı tamamen budur; özgür irade (bence uygunsuz bir şekilde) buradaymış gibi görünür. Zira söz konusu tutkuların askıya alınması yapacağımız şeyde iyi ve kötü olan tarafları gözden geçirmek, görmek ve yargılamak; mutluluk peşinde koşarken yapabileceğimiz ve yapmamız gereken her şeyi ne zaman tam anlamıyla yerine getirdiğimizi görmek için gereksinim duyduğumuz fırsatı sunar. Yeterli bir inceleme sonucunda varılan sonuca göre arzulamak, istemek ve eylemekse doğamıza özgü bir hata değil, bir mükemmelliktir (Essay, II, XXI, 48).
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.