Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, Söyleyeyim: Annemdir.
İnsan, dediğiniz nedir aslında?!
Ve insan birazda diyemedikleriyle de insan değil midir? Dillendirdikleri kadar susup söyleyemedikleri ile de yarınların müsebbibi değil midir? "İnsan nedir?" diye sorarsanız bana. Kısaca; konuştukları ile sustukları —arasında kaldığı şeylerin toplamıdır, derim.
Reklam
"Bana sorarsanız bizler, yani erken kaybedenler olarak hepimiz çok yorgunuz. Beden olarak yorgunluk değil bu, kafa olarak yorgunuz..."
GURUP
"Turuncuya çalan kırmızı olduğunda buluşalım Gün batımında görüşelim baş başa, hoşbeş Ufukta kızıllık, batan güneş, parlayan sen Gurup renginde kavuşalım yan yana işteş" Yukarıdaki kısa şiiri 3 Haziran 2021'de yazdım. Kimsenin okumadığı şiirlerimi bir gün birleştirip kitaba dönüştürmek istiyorum. Kısa şiirler olduğu için yeni kitaplarımın arasına da katabilirim. Şiir yazabilir misiniz veya okur musunuz? Soruları niye sordum? Herkes şiir yazamaz, şiir de okuyamaz ama herkes şiir gibi yaşayabilir. Neden şiir gibi? Şiirin kafiyesi, redifi ve ölçüsü vardır ama bunlar zorunlu değil. Şiir, serbest de olabilir. Önemli olan ahenktir yani uyum. İnsan ilişkilerinde de uyumlu yani şiir gibi yaşamak önemli. İnsanların her şeyi kendine yontmaya çalışması, bencil olması, sürekli kendine fayda peşinde koşması ve kendini haklı çıkarması... Olmuyor, sırıtıyor... Soğuyorum hemen. Hayatta sevdiğim insan tipleri var: İnançlılar ve sahte olmayanlar... Yapıcı olanlar ve hakkı gözetenler... Kendini yetiştirmiş ve geliştirmiş olanlar ama ukala olmayanlar... Bilgi, görgü ve tecrübe dengesini iyi kuranlar... Duygu, düşünce ve davranışı çelişmeyenler... Gönlü güzel ve kalbi temiz olanlar... Dengeli konuşan ve bakanlar... Örnekler uzar, gider. Kendimde de sevmediğim yönler var, biliyorum. Bir şaire hâlini sormuşlar. Şair cevaplamış: "Aynı tas, aynı hamam. Hatta tas kırık, su kesik, hamam yıkık..." Bana sorarsanız gönlüm olağanüstü, zihnim olağan, hayallerim olağan dışı... Şimdi sizlere soruyorum, ey okuyucular! Hâliniz olağanüstü mü, olağan mı, olağan dışı mı?
"Haytanın biriyim ben, bunu bilsin insanlar ruhumun peşindedir zaptiyeler ve maliye kara ruhlu der bana görevini aksatmayan kim varsa laboratuvarda çalışanlara sorarsanız ruhum sahte evi Nepal'de kalmış Slovakyalı salyangozdur ruhum sınıfları doğrudan geçip gerçekleri gören gençlerin gözünde. Acaba kim bilen doğrusunu? Hatta ben kıyı bucak kaçıran ben ruhumu sanki ne anlıyorum? Ola ki şeytana satacak kadar bile bende ondan yok." diyordu İsmet Özel
Recep Talha Ensar

Recep Talha Ensar

@talhaensar_
·
1ha
...birilerinin ruhunu 'paraya sattığını söylemek bile uygunsuz ve çocuksu kaçar, çünkü bu haşin ifade, ancak ortada satılacak hakiki bir şey olduğunda gerçek bir mana taşımaktadır.
İnsan kendini tamir edecek şeylere yakın durmalıdır. Sanata, Şiire, kitaba, Sohbete, Arkadaşa, Seyahate, Tabiata, Gökyüzüne, Toprağa, müziğe, Kısaca hayata. Bana sorarsanız eğer, hayata ne yapmaya geldim diye, size şunu söyleyeceğim: "Ben bu hayata sonuna kadar yüksek sesle yaşamak için geldim."
Emile Zola
Emile Zola
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.