Çocuklarınız, öğrencileriniz her biri ayrı bir dünya. O dünyaların farkında değilsek bir çınar olabilecekken susuzluktan kuruyan fidanlar gibi olabiliyorlar.
Herkes zaten her zaman bir anın içinde yaşar. Bunun için bir çaba, yetenek gerekmez ki. Önemli olan o anı önceki zamanlarla ve gelecekle ilişkilendirmek.
Bunlar elbette, Momo'nun arkadaşlarının, hele kendisinin hiç sahip olmadığı çok pahalı oyuncaklardı. En küçük ayrıntılarına kadar öyle ince düşünülerek yapılmışlardı ki çocukların hayal kurmalarını gerektiren bir yanları kalmamıştı.
"Farklı düşünceler, inançlar, farklı dinler, mezhepler, farklı diller ve kimlikler yüzünden başka insanlara düşmanlık etmemeliyiz...
İnsan bir kimlikle, bir dinle, bir dille gelir dünyaya ve onunla yaşar. İnsanın ne suçu günahı var bunda?"
Kültürlü insanlar için kitap, içinde yaşadıkları çevre ve dünyadan daha geniş, derin ve zengin bir âlem teşkil eder.
Derin kültür konuşma ile değil, kitaplarla elde edilir. Bir veya birkaç kitapla değil yüzlerce kitapla. Boş vakitlerini kitap okumakla geçirenler, yüzlerce kitap okuyabilirler. Biz okuduklarımızın pek azını başkalarına aktarırız. Kültürlü bir insanın fikir ve his dünyası, konuşmalarından kat kat geniştir. Konuşma bir insan hakkında pek az bilgi verir. Kültürlü bir insanı tanımak için okuduğu, bilhassa tekrar tekrar okuduğu kitapları bilmek lazımdır. Nice insanlar vardır ki, sûkutlarının arkasında uçsuz bucaksız bir fikir deryası dalgalanır.
Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde. Sanki içimde derin bir hiçlik var.