Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Baran

Baran
@barandlr
Marmara Üniversitesi
1 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Siz Hiç Aşık Oldunuz mu?
Ulaşamamak nedir bilir misiniz? Yanı başındayken bulamamak. Zihninin aydınlık köşesinde bile kör olmak. Savaşmadan, vuruşmadan yüreğini istila etmiş birine teslim olmak. Sizden habersiz birinin bıraktığı o hisler karmaşasını hiç tattınız mı? Görmeden, koklamadan, dokunmadan geçen her saniyenin sızısını hiç taşıdınız mı üzerinizde? Sersemlemiş duyguların çırpınışıydı bunlar. Belki bir zafer çırpınışı olacaktı, belki de son çırpınışlar... Siz hiç aşık oldunuz mu? -barandlr
Reklam
Ben sadece düş aleminde yanında olacağım. Bir çift göz vardır; görmezden gelir. Bir yürek vardır; büyülü ama umarsız. Bir yüz var; eşsiz ama sahipsiz. Acı rüyalarda beraber olacak bedenlerimiz. Başını göğsümde istemem. Kollarını omzuma koyma, lüzum yok. Uyandığımda yine yok olacaksın, biliyorum. Gördüğüm her saniye, her rüya, Takılı kalmış bir saat gibi direniyor. İleriye varamıyorum. Hep bir iç çekiş, Hep bir çırpınış. Sadece kafamın içinde kalıp gideceksin. İçime musallat olmuş bir hastalık gibi, çürüteceksin beni... Dayanabilir miyim, bilmiyorum. -barandlr
Bir Tür Anlamsızlık
Bu yokluğun ötesinde bir şey Bu yalnızlık değil, bu bir açlık değil. Bezginlik değil, sessizlik değil. Anlamıyorum. Bir çeşit anlamsızlık. Tarif edilemez, tanımlanamaz. Sözcükler isteksiz, cümleler korkak. Bilmiyorum. Şu bedenin heybetine bak! Şu narin duygulara bak bir de: Amma da nazlısın der gibi. Bilmezler ki bir sarsıntıda yerle yeksan olacak. Enkaz altında baş başa kaldığım tek şey, Anlamsızlıktan başka bir şey olmayacak. Ben yazar değilim, kafamı dökemem öyle hemen. Milyarlarca insanın yaşadığı bu koca dünyada Beni anlatacak bir ben varım, Anlayacak sadece bir ben. Ben kendi dünyamda tek başınayım. -barandlr

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir adım bile yok, Kaybolmuş karanlığın ücra köşesinde. Anımsayamıyorum sözcükleri, İncinmiş ve anlamsız köşelerde tek başına. Depresif bir yaşam, uykusuz bir çift göz. Yaşam tarzına dönüşmüş bu pespayelik. Günler birbirinin aynısı, İnsanlar işe yaramaz bir nesneden farklı değil. Uyumadan yaşanan kâbuslar... Hayaller bir rüyadan ibaret. Hayır, bu bir halüsinasyon değil! -barandlr
Bıraktığın gibiyim: Korunmasız, kimsesiz, bir başına... Bıraktığın yerdeyim: Gölgeler bile yalnız, etrafım çıkmaz sokaklarla dolu. Her yer, her yol seni anımsatıyor. Bir labirent gibi duygularım birbirini izliyor. Bir uçurum kıyısında karmakarışık zihnim, Tekrarlayan hatıralarım. Gözümü her açtığımda; karanlık bir bilinmezlik. Hep aynı zamanda yaşıyorum. Hislerim kelepçelenmiş, duygularım işgal altında... -barandlr
Reklam
Ne zordur bir ömürü gülümseyerek geçirmek, Ne zordur hayat yolunda doğru adımlarla yürümek. Ne acıdır tek kişilik bir düşe hapsolmak, İç dünyam yapayalnız ve bir o kadar da gürültülü. Bir savaş meydanı zihinler, çatışan düşünceler... Ne yazık ki bu savaşın kazananı yok! Acılar içinde yere serilmiş hislerim, Ve ben yine mağlup yine tükenmiş... -barandlr
Platonik Kalabalıklar
Duygusal bir yok oluş eşiğinde, Yaşam kıyısında bırakılmış bir insan. Hislerinden arınmış bir beden, Ve sadece onu gördüğünde atan çaresiz bir kalp. İç dünyasını yaşanabilir kılan bir sima... Kendimi sadece sana bırakıyorum ve yalnız senin varlığında bu yürek şenlenir. Varlığımı bilsen acır mıydın bana? Ağır bir uykudan uyandı. Bu sayıklamalar, bu feryat eden sözcükler... Nerede olsam tanırdım bunları. Kendi içine hapsolmuş platonik insanlar kalabalığından başka ne olabilirdi ki... -barandlr
Düşünmek Derin
Ardına bakmadan gidişin Ardından bıraktığın küller Yeşermeye dair umutlar, inançlar... Ağır bir tesir içinde duygularım. Kimsenin görmediği, yaşamadığı, Sadece bir masal kıyısında kalan düşlerim... İçimde kalan son anı parçası siliniyor. İçimde bir başka gürültü ve kalabalık, Unutmak kolay değil, düşünmek derin. -barandlr
Sana Minettarım
Bıraktığın gibi harap düşmüş, Gittiğin gün, kaldım kendimle. Öyle bir başına, öyle yapayalnız... Konuşmadan şiir okurdun, bilirim. Bir masal tınısı kadar berrak, Bitmeyen bir roman gibi sonsuz... Ve beni de bilirsin: Okumayı bilmem, dinlemeyi bilmem. Kitaptan anlamam ben. Belki hiç şiir de okumadım. Ama bu cahil kafama, Bu ruhsuz bedenime, Bir tek sen iyi geldin. Sayende okumayı da öğrendim, sevmeyi de... Sana minettarım. -barandlr
Sessiz Bir İnziva
Kokuşmuş bir vakit... Lağvedilmiş düşlerim. Beklemekten meşru bir dayanak yok. Ardımda meçhul bunalımlar, kayıp silüetler. Muhteşem bir anlaşılmazlık ve kahredici kuruntular... Sessiz bir inziva ve kafamda savaşan insansız ordular... Savaş meydanı kan revan içinde. Mağlup umutlar, kahkahalar... Namağlup kırılmışlıklar, bezginlikler, yılmışlıklar... Şaşırmadım! -barandlr
Reklam
Anlat
Bırak kalsın o son mısrada dudakların. O karanlık kuytuda asılı kalsın ince ruhun. Ve anlamayacak olsam bile anlat, haykır! Aklım almayacak ama oturur dinlerim seni. Gözlerinle al götür beni uzaklara. Sözlerinle yık beni, göm toprağın altına! Ve şunu bil: Ne ben anlayacağım, ne sen anlatmaktan yorulacaksın... -barandlr
Bir İnsan Rutini: Yaşayamamak
Bir ömür biçildi insanoğluna. Nicedir yaşayan bu insanlık ne zaman doğrulabildi, ne zaman kendi dünyasında tohumlar filizlendi, ne zaman gönlünü mavi gökyüzüne bırakıp, güzel şiirler okudu? Bir türkünün sadece karanlık bir dizesinde asılı kaldı yüreğimiz. İçimizdeki tohumlar, baharın yağmurlarıyla değil gözyaşlarımızla filizlendi, büyüdü... Yalnız başına bir günbatımı kızıllığında aklına gelir yaşayamamak. Ve herkes bilir bunu; yaşamamak denilen bir şeyin ne kadar acınası ne kadar gülünç olduğunu... Ölümden bahsetmiyoruz efendiler! Yapmamız gereken en basit şeyden bahsediyoruz; yaşayamamaktan... -barandlr
Bir İnsan Profili
Karanlık... Her mekân, her vakit, her insan... Her aydınlık bile karanlık. Yolumu kaybetmedim, sadece tarif edemiyorum kendime. Görebiliyorum, dokunabiliyorum. Ama hissedemiyorum, ama anlayamıyorum. Duygularım baygın bir şekilde yatıyor. Bedenim paramparça. Olay yeri inceleniyor... Maktul'ün ağır bir şekilde can verdiği söyleniyor etrafta. Katilin tek bir eşkali yok. Etrafındaki her şey ve herkes tarafından cinayete uğramış. Sevincini, umudunu ve en önemlisi yaşama arzusunu kaybetmiş... Yaşadığı da yokmuş zaten, ölmesi kendisi için daha iyi olmuş. Ne acı, ne tuhaf değil mi? Ölümü yaşamaya yeğlemek, Bir parça; sevmeden, sevilmeden, gülüşmeden, güvenmeden, iz bırakmadan bir başına göçüp gitmek. Ama nafile... Keder ile yoğrulmuş bedeni tabuta konulacak. Hayalleriyle, hüzünleriyle gömülecek alıştığı karanlığa, toprağa... Olay yerinden hızla uzaklaşıyorum. Gördüklerim, duyduklarım talihsiz bir insan anatomisiydi. Hiç eskimeyecek olan bir insan profili. Ne manzara ama... -barandlr
Ben Yine Yetişemeyeceğim
Bir yol boyunca giderken, kafamın içindekileri atmam lazım. Mesafe aldıkça silinip gitseydi dert tasa. Cam kenarında hızla geçen yapılar gibi hızla uzaklaşsaydı kırılmışlıklar, kuruntular. Başımı dayadığımda koltuğa, kaçırır mıydım acaba manzarayı? Ne gülünç! Etrafımda siyah beyaz bir atmosfer parçasından başka ne var ki! İstikamet neresi acaba: Ümitler diyarı mı, huzurlu bir evren parçası mı? Yol uzun ve ben yine yetişemeyeceğim galiba... -barandlr
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.