Çok değil dört yıl sonra, 1 7-25 Aralık 2013'te başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından, aynı iktidar bu kez "Fethullah Gülen'i ve Cemaati Bitirme Planı "nı şiddetle yürürlüğe koyacak ve Fethullah Gülen'e savaş açacaktı. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ dahil birçok orgenerali, Fethullah Gülen'i kullanarak ve ondan destek alarak sahte belgelerle
tutuklayan siyasi iktidardı. Uydurma belgelere, hukuksuz tutuklama şekillerine ses çıkarmayan ve bunu iktidarını pekiştirmekte bir fırsat olarak kullanan iktidar, 17-25 Aralık süreci sonrası hukuk ilkelerini tüm ayrıntılarıyla hatırlamıştı. TSK'ya karşı yürütülen bu operasyonların kumpas olduğu da 17-25 Aralık 2013 sonrası devlet yetkilileri tarafından itiraf edilecekti. Fakat TSK, bu kumpası pahalıya ödeyecek, Askerlik Andı'na, Atatürk'e ve Cumhuriyet'e bağlı general/amiraller tasfiye edilecekti.
Sayfa 93 - İnkılap Kitabevi - İstanbul, 2020Kitabı okudu
Alparslan Türkeş Yurda Dönüyor: 13 Kasım tasfiyesiyle yurt dışına sürgün edilen Türkeş ve arkadaşlarına dönüş izni çıkmıştı. Türkeş Avrupa'da arkadaşlarıyla, nasıl hareket edeceklerine dair bazı görüşmeler yaptıktan sonra Üsküp ve Selanik üzerinden Türkiye'ye döndü. Numan Esin'le birlikte Kapıkule'den giriş yaptı. Tarih 22
''Müteessirim. Doğup büyüdüğüm Selanik acaba Türklerin elinde kalacak mı? Ben eğer Trablusgarp'tan dönersem, yine buralara gelebilecek miyim? Korkuyorum Fuat, korkuyorum.''
Gazi sözlerini bitirdikten sonra kadehi eline alarak şöyle dedi:
"Eskiden bu içkinin bin katını çöplüklerinde gizli gizli içerek çeşitli kötülük yapanlar, ikiyüzlü sahtekârlar vardı. Ben sahtekâr değilim. Hepinizin önünde, ulusumun onuruna içiyorum."