Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sait Yılmaz'ın ABD İstihbaratı 1947 2014 arası isimli araştırma kitabını okuyorum. Dünya jandarmalığının yanında amerikan çıkarları için ne tür organizasyonlar kurduklarını amerikan belgelerine dayanarak anlatmış. 2006 - 2010 arası yıllarda bizim pek itibar görmeyen sosyologlarımızın "Üzerimizde toplum mühendisliği" yapılıyor derken ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu daha yeni gördük. Güzel ülkemizin üzerinde o kadar çok oynanmış ki artık tek çare kaldı o da "fabrika ayarlarına geri dönmek" Eğitimle başlamak zorundayız. Eğitim tek olmalı tüm yabancı okullar kapatılmalı, özel okullar kapatılmalı, müfredat tek olmalı, kuran kursları kapatılmalı, Devlet nüfus cüzdanı verdiği tüm vatandaşlarının istediği dini eğitimi kendi okulunda ve vatandaşını tatmin edecek şekilde vermeli (laiklik dediğin budur) hiçbir zümreye hiçbir kişiye kuruma özerklik verilmemeli, (Vakıflar Kanunu tekrar eski haline getirilmeli), yürütme ve yasama azınlığın değil çoğunluğun hakkını savunmalı... Yoksa devleti yıkmak isteyen hainlerin eline (içte ve dışta) sürekli koz vermeye devam edeceğiz ve onlarda bunu sürekli istismar edecek. Bir ülkenin en zeki ve girişken insanları ya müteşebbis olur yada siyasetçi. Siyasetcilerimizi yalnız bırakmamalıyız yoksa "ya davulcuya ya zurnacıya" hesabı mutlaka çelmeyi takacaklardır. En büyük gücün halkın gücü olduğunu duymuştuk (Kurtuluş Savaşı) Şimdi kendi gözlerimizle görmek nasip oldu. Meydanı boş bırakmamak ve mücadeleye devam etmek zorundayız. Gidecek başka bir ülkemiz yok...
ISRARLA OKUMANIZI ÖNERİYORUM !!!!!! Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. ... Penceresinden gözüken Kurtuluş
Reklam
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun. Gençlik ve Spor Bayramı, ilk defa 24 Mayıs 1935’te "Atatürk Günü" adı altında kutlanmıştır. 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanan bu ulusal bayramın adı 12 Eylül Darbesinden sonra "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" adını almıştır. Uzun uzadıya 19 Mayıs’ ı yazmayacağım, buna gerek de yok. Kurtuluş Savaşı öncesinde de ordu dağıtılmış, halk perişan bir haldeydi. Ülkede ajanlar, işbirlikçiler cirit atıyordu. Düşman büyük bir gayretle altyapısını oluşturma derdindeyken Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkması ile başlayan kurtuluş kıvılcımı ülkenin dört bir yanını sardı. Top yekun hem de. … Silkinin de kendinize geliniz azıcık. Bırakınız savaş çığırtkanlığını, kana susamışlığı, kanı kanla temizlemeyi yeni bir kıta keşfedercesine, kafatasçı ırkçı söylem ve idealler de kimseye bir şey kazandırmaz kayıplardan başka. … Ocaklar sönüyor bir, bir, hayatlar kararıyor, yetim sayısı artıyor her saat, ağıtlar arşa çıkmış, her gün kadın cinayet, her gün tecavüz, taciz, insanların birbirlerine olan güveni kalmamış, karamsarlık diz boyu. Bir yanda kan, gözyaşı, bir yanda rantın telaşı. Uyuşmuş bir ruhsal durum. Size bir şey söyleyeyim mi dostlarım, ateş düştüğü yeri yakıyor. Size ateş düşmedi ise rahatınız yerinde olmalı, bozmayınız rahatınızı. … Tüm olumsuzluklara rağmen birlik beraberlik bilinci ile hepimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun. Bu memleket hepimizin!
Ünlü yazar ve düşünürlere 'gitmek' hakkındaki düşüncelerini sordum. Birbirinden ilginç cevaplar verdiler. İşte o cevaplar: Mark Twain: "Önyargı, taassup ve dar görüşlülüğün en iyi tedavisi seyahattir." Albert Camus: "Aynı zamanda ciddi bir bilim dalı da olan seyahat bizi kendimize getirir." Lisa Teran: "Gezmek hayatla flört etmek gibidir. 'Kalıp seni sevebilirim ama gitmek zorundayım, bu benim istasyonum' demek gibidir." Bediüzzaman: "Dünya durmuyor, gidiyor. İnsan da beraber gidiyor. Sen de yolcusun." Albert Einstein: "Yolculuk etmeyi seviyorum ama varmaktan nefret ederim." Descartes: "Seyahat, başka asırlardan insanlarla konuşmak gibidir." Sontoku (Valla ben de bilmiyorum kim ki bu): "En uzun yolculuklar bir ilk adımla başlar." Mevlâna: "Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş. Yok mu altından gümüşten bir kurtuluş!" Galileo: "Dünya okunması gereken kutsal bir kitaptır." Anais Nin: "Düşlerinizi bir uçurtma gibi gökyüzüne gönderin. Ne getireceği bilinmez. Yeni bir hayat, yeni bir arkadaş, yeni bir aşk, yeni bir ülke…"
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
Geri161
923 öğeden 916 ile 923 arasındakiler gösteriliyor.