Modern insan neden bu kadar nevrotik? Çünkü modern insan, ömründe ilk kez insan olmaya başladı. İnsanlığın geçmişi, insanların geçmişi değil. Şimdiye değin insan, birey halinde değil, hep bir güruh halinde; kolektif topluluklar halinde var oldu. Şu anda ise birey doğuyor; dolayısıyla günümüz insanı nevrotik. Bu aslında iyiye alamet; insan bilinci
Sayfa 7 - Doğan YayıneviKitabı okuyor
ya da bir gecenin tam ortasında
bir kitap okurken bir akşamüstü tam ortasında çığlıksız sesiyle duyulan ve dayayıp başını koltuğun arkasına bir gün başka bir yerde olmak duygusu
Sayfa 613 - 40. BASKI İSTANBUL OCAK 2022, YKYKitabı okudu
Reklam
Belki yolculuk sadece başka bir yerde olmak değil de başka biri olma arzusuna dairdir.
Sayfa 102Kitabı okudu
Gerçek şu ki başarılı olmak, mutlu olmak demek değildir. İnsan başarılı olur, sosyal hayatta özlediği yerin daha üstününü bile alır da, mutlu olmayabilir.servetin, güç ve şöhretin son noktasına varmış nice insan vardır ki, içi daima mutluluk dünyasının hasretiyle yanıp tutuşur. Gösterişli apartmanlarda, göz kamaştırıcı bir konfor ve lüks içerisinde yaşayan insanlar görürsün ki, bunların hepsi bir günlük mutlulukla değiştirmeye hazırdırlar. Çünkü, mutluluk tamamıyla gönül işidir. Ve içimizdedir. Onu kendi içimizden başka bir yerde sanıp aramak ve mutluluğu Sırf servet, güç ve şöhret de görmek çölde serabı su zannetmektir.
Sayfa 23
Şimdi yılın kaç olduğu önemsiz, kaç yıl kaldığını ben de bilmiyorum. Zaten kalan yıl değil, çekeceklerin bitmesi. Çekecekten kastım;anlayacaklar, anlamak zorunda olunanlar. Anlama o kadar sancılı bir süreç, kabullenme o kadar eziyetli bir hal ki anlamak ve kabul etmek, bunu içine sindirmek, bu hal ile bir olmak çekmek anlamına da gelebiliyor. Anlamak öyle bir sancı ki insanın vücuduna bir başka insan daha yerleşiyormuşçasına bir darlık, bir isyan, bunalma, kabullenme güçlüğü ve daha, çok daha dar bir yerde yaşama mecburiyeti getiriyor...
Sayfa 88 - İletişim Yayınları - Pdf - CansınKitabı okudu
Gerçek anlamda sevgi, diğer insanları da kendimiz kadar sevebilmeyi içerir, kendimizden çok ya da kendi yerimize değil. Bir başka deyişle, sevgi, diğer insanların seçimlerini kendi seçimlerimiz gibi sevebildiğimizde gerçekleşir. Ama sevgi tek bir yaşantı değil süreçtir. İnsanın kendisini savunmasızca ortaya koyabilmiş olmasının acılarını ve zaferini içeren bir süreç. Mutluluk o anda yaşanılan her şeyi hissedebilmektir. Dünyamızda karşılıklı etkileşimlerimizde keder de yaşanır sevinç de. Mutsuzluk, yaşama katılacak yürekliliği gösterecek yerde, insanın kendi içinde ürettiği ve gerçek dünya ile ilgisi olmayan duygularla yoğrularak kendini yaşamaktan kaçınma sonucu yaşanan bir olgudur. Mutsuz insan, kederine karamsarlık, sevincine kaygı katar, gerçeğini doyasıya yaşayamaz. Çünkü kendine karşıdır. Oysa yaşamak ve sevmek birbirinden ayrı olgular değil, bir bütündür. Kendimizi yaşayabildiğimiz ve beraberliklerimize bir şeyler katabildiğimiz her yerde sevgi vardır. Ama bu içinde bulunduğumuz kısır döngülerden özgürleşip, her yaşantı parçasının bizi çevreye yönelik yeni bir etkileşime doğru harekete geçirmesiyle gerçekleşir. Bir başka deyişle, sürekli yaşantı üretebilmeyi içerir. Dünyamızla beraberliğimizde bu sürekliliği ya da ileri doğru hareket eden süreci gerçekleştirebilmek, kendini yaşamakla eş anlam taşır.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.