Uzun bir süre okuyamadım ama aklım hep kitaptaydı.Sonunu elbette aşağı yukarı tahmin ediyorsunuz başlarken fakat okurken kurduğunuz empati,sürecin ilerleyişi,yazarın anlatımı derken kendinizi kaptırıp gidiyorsunuz.Çok uzatmayacağım ama içerik olarak sadece bende bıraktığı duyguları anlatmak istiyorum.
***
Emma’ya sadece kızdım açıkçası.Bazı şeyleri istemiyorsak istemiyoruzdur.Birilerini inciterek devam etmenin bir manası yok aslında.Bu hikayede herkesin kendince haklı sebebi vardır illa ki ama bir insanı aldatmanın bahanesi olamaz,olmamalı.
***
Bazen büyük bir çıkmazda hissediyoruz ve gerçekleri göremeyebiliyoruz.Bu büyük yanlışlara sürüklenmemize sebep oluyor,dönüşü olmayan yollara sokuyor.Emma’nın yanlışını düzeltmek için son çırpınışlarını okurken sadece kocasına üzüldüm.Hatalı mıydı,bilmiyorum.Ama bu kadarını hak etmediği kesin.Bu noktada kendi hayatıma baktım aslında.Evet bazen çıkmazdayız ve ne olursa olsun diyebiliyoruz ama şunu okudum her satırda aslında:Aşk masum bir duygu fakat yanlışı olmayacak diye bir şey de yok.Bir şey yanlışsa yanlıştır.Ve bir şeylere karar verirken özellikle bu konuda başkalarını da düşünmek gerekiyor.
Sonucunda sen çekip gitsen de birilerinin hayatını alt üst etmeye hakkın yoktur.
Emma bu hikayede sadece kocasını harcadı.Bir kadın karaktere ilk defa bu denli kızdım.
***
Yani kısaca birilerinin hayatına girmişseniz öyle ya da böyle artık fütursuzca yaşayamazsınız.Karşıdaki sizin istediğin gibi değil diye ona bir paçavra gibi davranamazsınız.Emma’nın kalbi çok fazla boşluktaydı.
***
Hikaye sinir etse de yazar çok başarılı elbette.Okunması gereken bir kitap.
İyi okumalar dostlar