"Two Friends" adındaki İngiliz gemisi Melbourne'e gidiyordu ve birkaç gün sonra oraya vardı. Ancak orası X Adasına çok uzaktı. Robur'un kamarasında epey para vardı, onunla bir gemi kiraladı ve X Adasına yelken açtı. Adaya varınca Albatros'u onardı ve nisanın ilk haftası aynı mürettebatla yola çıkıp Amerika'ya geldi. Phildelp hia'ya
Bütün kocalar kılıbıktır :)
New york’ta birkaç kılıbık koca el ele vermişler . Bir protesto kulübü kurmuşlar, Erkeklerin özgürlük hareketi ya da öyle bir şey ! Ve elbette en kılıbık kocalardan birini Başkan seçmişler. İlk toplantı yapılmış , ama Başkan katılmamış . Evine gitmişler ve “ Neden gelmedin ? Unuttun mu ? diye sormuşlar. Hayır , ama karım izin vermedi . Dışarı çıkarsan seni bir daha eve almam dedi . Bu kadar riski göze alamadım ! demiş . :))
Sayfa 121
Reklam
# Gökkuşağı
Dergâhın bahçesinde güllerin yanında Mevlâna ile hasbıhâl ediyorduk. Mevlâna’yı ziyarete felsefecilerden bir grup geldi. Soruları olduğunu bildirdiler. Mevlâna onlara beni göstererek: — Benim sorularımı cevaplayana sorun, diye bana havale etti. Bunun üzerine, gelen felsefeciler üç sual sormak istediklerini belirttiler. — Sorun, dedim. İçlerinden
Vali Nevzat Tandoğan
Ankara Valiliği'ndeki on yedinci yılını doldurmaktaydı. Tandoğan, özel kalem müdürü Haşmet Orbay'ı oğlu gibi severdi. Orbay, ünlü Enver Paşa ile Kafkas İslâm Orduları Komutanı Nuri Paşa'nın da yeğeniydi. Dr. Neşet Naci Arzan, 16 Ekim 1945 günü Ankara'da Anafartalar Caddesi'ndeki Çocuk Esirgeme Kurumu apartmanındaki muayenehanesinde Reşit Mercan
Nasıl ki felaket, halkın büyük çoğunluğu için eşit olmayan fakat özdeş parçalara bölünürse, korku da tıpkı öyle bölünüyordu. Ama iktidar mertebesine yükseldikçe korku daha da artıyordu; oysa yoksullarda korku her zaman savuşturulabilir gibi görünüyordu. Kendi korku payını üçüncü üyeyle paylaşmaya çalışan başkan,”keçiniz staniletta’in adı farklı şekilde yorumlanabilir” dedi. “Listelerim yüksek makamlara, federasyona kadar gidecek. Sıradan bir ad yüzünden birçok baş kesilebilir. Bir başka ad koyarsanız hepimizin içi rahat olur. Ne ad koyarsanız koyun, yeter ki Staniletta olmasın!”
"Kimin aklına gelir İsviçre'de saat satmak?" "Bir tanesini sattık bile," dedi başkan. "Evet, ama saati için değil, altını için." "Bu da altın," dedi başkan. "Öyle," dedi Lázara. "Ameliyat olmasanız da olur ama saatin kaç olduğunu bilmeden yapamazsınız."
İyi Yolculuklar, Sayın BaşkanKitabı okudu
Reklam
71 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.