30 yıldır çocuğu gibi baktığı ağacı kesilen adamın Belediye'den aldığı Efsane İntikam !
ABD'nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan yaşlı bir adamın 30 senedir baktığı ve büyüttüğü ağaç, belediye tarafından sırf ağacın köklerinin kaldırıma çıkması gerekçesiyle kesilince, yaşlı adam belediye başkanına bir mektup yazar ve işte o
İnsan ordulara komuta etmek, akademilere başkanlık etmek ister; güzel kadınların hayranlığını kazanmak ister; ve eğer bütün bunlara sahipse, o zaman tarlaları ve huzuru özler, çoban kulübesine imrenir.
Bu kitaba inceleme yazıp yazmamakta tereddütte kaldım. Umarım yazdığıma da pişman olmam. Aslında kitabın içeriğinden çok yazmak istememe rağmen neden tereddütte kaldığım ekseninde bir şeyler karalamak istiyorum.
Bu yazıyı okuyacak çoğunluğun benden, milliyetçi bir tepkisellikle soykırım iddialarını yalanlamamı, kitabı ve yazarı lanetlememi
Asla aciz değildi kadınlar! Her biri dünyaya bedeldi.
K A D I N
"Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan." Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlamlarından biri. Bir diğer anlamı: "Ev işlerinde çalışan bayan." Hatta daha iyi anlaşılsın diye bununla ilgili atasözleri, deyimler, kalıp sözler de koymuşlar: "Kadının yüzünün karası erkeğin elinin
‘Kadın Bilgisayarlar’ın hikayesi
Modern bilgisayarlardan önce hesaplama yapan insanlar için bu terimin kullanılması 17’nci yüzyıla dayanır. Bu kişiler genellikle erkekti. 19’uncu yüzyıl sonlarında Harvard’dan gökbilimci Charles Pickering bu iş için kadınları istihdam etmeye başladı ve bu kadınlar ‘Pickering’in Harem’i olarak anıldı. Bu söz şüphesiz, kadınlara bakış açısını yansıtıyordu ve bu kadınlara erkeklerin aldığı maaşın yarısı veriliyordu.
Ama bunun pozitif yönü, daha sonra NASA ve pek çok başka kuruluşun da kadın matematikçileri çalıştırmaya başlaması oldu. 20’nci yüzyılın başlarında kadınlar için iyi bir kariyer yolu açıldı. İkinci Dünya Savaşı sırasında, erkek iş gücünün çok azalmasıyla birlikte kadınların istihdam edilmesi epey yaygınlaştı.
Örneğin 1944’te ilk bilgisayar programcısı kabul edilen Grace Hopper, Başkan Obama tarafından 2016 yılında Başkanlık Özgürlük Nişanı’yla ödüllendirildi. Gizli Sayılar filminin baş kahramanı Katherine Johnson da aynı ödülü aldı.
En derin korkumuzun sebebi, yetersiz olduğumuz duygusu değildir, en derin korkumuzun sebebi ölçülemez kudretimizdir. Korktuğumuz şey karanlığımız değil yaydığımız ışıktır. Kendimize soruyoruz “Ben kimim ki, parlak, harika, yetenekli ve etkileyici olabiliyorum? Sen kimsin ki bu özellikleri reddediyorsun?”
Sen, tanrının yarattığı bir varlıksın.
Kendini küçümsemenin dünyaya bir faydası olmaz. Çevrendeki ilerin güveni sarsılmasın diye küçülmek, meziyet değildir.
Biz, Tanrı’nın içimizdeki gücünün yansımalarını göstermek için doğduk. Bu güç sadece birkaçımızda değil, bu güç tüm insanlarda var.
Kendi ışığımızın parlamasına izin verdiğimizde bu şansı farkında olmadan başkalarına da veriyoruz. Kendi korkularımızdan kurtulduğumuz anda varlığımız, bizim çabalarımız olmaksızın başkalarını kurtaracaktır.