160 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Spoiler içerir Huzursuzluk kitabına güzel bir başlayış hikayesi ekleyip,öldürülen bir insanın ardından söylenen güzel anılarla insanı duygulandıran hikaye olduğu düşüncesiyle akıcı bir dilde yazılmış olduğuna sevinmiştimki..! Bu kitaba sinema yıldızını konu haline getirip melek diye tabir edilmesi anlamsız ve mantıksız geldi. Filmleri ile dahi bu kadar övgü almayan bir insanı, bu hikayede bu denli yüceltmeyide anlamış değilim. Birde orda olmamasına rağmen eşini konuya dahil etmesi tam bir reklam imajı yarattı. Kız çocuklarının yaşantılarını zalimce istismar edildiğini o travmayı yaşayan kız çocuğundan dinlemeleri ve bunu bir kitaba konu yapmaları, kitaptanda gelir elde etmelerini yadırgadım.. Kız çocuklarına yaşadıkları travmaları tekrar tekrar anlattırmak acımasızca geldi bana.. Tedavi olurken dahi bir psikolog bu denli yaklaşımda bulunmaz.. Ben bu kitabın masum kız çocuklarının zalimce istismar edilmelerini konu aldığı için asla tavsiye etmiyorum haksız ve masum olmayan bir kazanç olduğu için kimsenin bu kitaba para verip almasını ve okumasını tavsiye etmiyorum.
Huzursuzluk
Huzursuzluk · İnkılap Kitabevi · 2021100,3bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
kitap yorumu
Kitabı bitirdiğim gibi hemen yorumunu girmek istedim. Bu kitabımızda Auggie isimli çocuğumuz yüzünde bir bozukluk ile dünyaya gelmiş. Bu kitapta ise onun okula başlayış hikayesini okuyoruz. Diğer karakterlerin de gözünden bölüm bölüm ele alınan bu ana karakterimizin yaşadığı zorlukları görüyoruz. Ama bir yandan ne kadar da hayata bağlı ve mutlu bir çocuk olduğunu da okuyoruz. İçinizi ısıtacak sıcak bir hikayeydi. Ben çok beğendim size de öneririm.
Mucize
MucizeR. J. Palacio · Pegasus Yayınları · 201613,4bin okunma
Reklam
464 syf.
8/10 puan verdi
Tristan Miles ilaç gibi geldi bana. böyle güzel yazılmış bir karakter okumayalı uzun zaman olmuştu. Kitabı çerezlik, tatil günlerimde okuyayım diye almıştım. Ama bir başladım o başlayış aktı gitti. Yani böyle bir kitap türünde karakter gelişimi çok beklemem ama gerçekten beni şaşırtan bir kitap oldu. Kitabın başında Tristianı okurken dedim ki yine bir klişe karakter okuyorum. Hani böyle bütün kitap boyunca of saçı şöyle vücudu böyle hastayım cinsinden tipler siz anladınız:) . Ama yazarın diyalogları ve olayları sıkmadan yazışı çok güzeldi. Yani başta Tristianı gerçekten çok genç toy bir karakter gibi hissettim. ama sonrasında olgun ve olması gereken bir karakter olarak kendine hayran bıraktı. Bana öyle hissettirdi yani. Smut sahneler bayağı boldu. Birisi, yazar Tristian ı yazarken show yapmış demiş, gerçekten öyle valla. Ayrıca bu kitapta kadın karakterin ayaklarının üzerinde olması , ne istediğini bilmesi çok iyi geldi. Birde bu türde ki bazı kitaplarda, aşırı güzel, seksi, aman uğruna ölürüm vay anam şu kadar güzel diye tasvir edilen kadın karakterlerden gına gelmişti. O yüzden bu kitapta ki kadın karakter çok hoşuma gitti.Şöyle de bir şey var evet kitabın sonlarına doğru sürekli bir dargınlık barışma şeklinde olaylar ilerliyor. Ama bu da bence ilerleyen konunun cilvesiydi. En azından uzatmadan mantıklı bir şekilde ilerledi. Yani bence okunur, sevilir.
Anlaşma
AnlaşmaT.L. Swan · Martı Yayınları · 2024365 okunma
268 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ilk Türk polisiyesi...
Kırk beygirlik yazı makinesi, Hace-i Evvel Ahmed Mithad Efendi yazdığı türleri de çeşitlendirip neredeyse dünya edebiyatı ile aynı zamanlarda Türk Edebiyatına ilk polisiye hikâyeyi dâhil ediyor. Bildiğiniz gerilim kurgularından değil ama bu eser. Mizahi bir dil ile dönemin adalet sistemini, yargılama usullerini rüşvet ve kayırmacılığı, liyakatsizliği gözler önüne sererek eleştirirken, tanzimatın genelinde olduğu gibi araya girip okuyucuya direkt olarak hitap etmekten de geri kalmıyor. Serinin diğer kitaplarına göre dili zor geldi bana, eski Türkçe kelimeler fazlaydı. Karakter sayısının fazla olmaması, her karakteri detaylı tasvirleriyle gözümüzün önüne getirebilmesi hasebiyle anlaşılır bir eserdi. Ikinci bölüme öyle keskin bir başlayış yapıyor ki ilk hikâye bitti de yeni hikâye başladı sanıyor insan. Detaylı bilgiler okurken sıksa da genel itibariyle güzel bir eser.
Esrâr-ı Cinâyât
Esrâr-ı CinâyâtAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,813 okunma
90 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
İlk olarak 1965 yılında yayımlanan Yanık Saraylar'ın öykücülüğümüzde önemli bir yeri bulunmaktadır. İçinde altı öykü yer alan kitap biçimci yanı ve anlatım şekliyle öne çıkmaktadır. Özellikle öykü başlarında manzum formda başlayış, düzyazı halindeyken de noktalama yerine tire işaretinin kullanımı, tamamen büyük harfle yazım gibi unsurlar söz konusudur. Keza Ah Ya Rab Yehova öyküsünün baş kısmında Tevrat dilinin kullanımını görürüz. Ayrıca öyküde ana karakter Bilal Bey'in güncesi de yer almaktadır. Bu öykü daha sonra 1982 yılında Sahibinin Sesi adıyla yazar tarafından tiyatro oyununa da uyarlanmıştır. Bu kitabı detaylıca anlattığım videoyu izlemek için: youtu.be/bvJ3XK_Vjew
Yanık Saraylar
Yanık SaraylarSevim Burak · Yapı Kredi Yayınları · 2018771 okunma
·
Puan vermedi
Hayallerimin başlangıcı
Sevdiğim bir söz vardır (kim söyledi ne zaman söyledi bilmiyorum sanırım kalbime doğdu) bazı şeyleri anlamak nasip işidir. Bu kitabı 9.sınıfa gidiyorken ve yeni yeni bilimin, araştırmanın ve öğrenmenin hazzını almaya başlarken sepetime öylesine eklediğim bir kitaptı. Bakın okul müfredatında sinir bilim on birinci sınıfta anlatılmaya başlar. İşte bendeniz henüz sinir bilimi bırakın nöron ne demek onu dahi bilmeden bu kitabı alıp okumaya başladım ve başlayış o başlayış. Nasip mi yoksa yazarın eğlenceli ve sade anlatışı mı bilemiyorum ama kitabı gerçekten dehşet beğendim. Kitabın içerisinde elbette birçok yabancı terim var çünkü bu işin hakkı bu. Eğer kurgudışı kitap okuyorsak şahsen bunu göze almalıyız diye düşünüyorum. Kitap gündelik hayatla o kadar güzel bağdaştırılmış ki hem her öğrendiğinize "vay be demek ki benim saniyeler sürdüğünü sandığım olay meğersem dünden beyin tarafından tartışılıyormuş" gibi cümlelerle şaşırıyorsunuz hem de anlaması ciddi manada kolaylaşıyor. Kitap içinde yer yer beynimizin bize nasil oyun oynadığına dair görsel şekillerde var. Bu kitap sayesinde sinir bilime aşık oldum. Yazarın bir tane daha kitabı var "incognito" adında. Şahsen "beyin"kitabının yeterli olduğunu düşünüyorum diğer kitap bu kitapla ayni gibi hemen hemen. Hepinize tavsiyemdir mâlum sinir bilim şu aralar popülerleşti bu kitapla başlamanız yerinse olur:)
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,6bin okunma
Reklam
67 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.