Onlar yıllardır okuyor, düşünüyor ve üretiyorlar. Biz onların ürettiklerini kullanıyoruz. Elimizdeki telefonların, seyrettiğimiz televizyonların, kullandığımız arabaların isimleri bize bir şey söylemiyor mu? Sultanahmet Meydanı'ndaki bankın üzerinde okuyan adamlar onları yapıyorlar işte Bizler de seyrediyoruz. Başarı ancak onları geride bıraktığımız zaman bizim için anlamlı hâle gelecektir. "Batsın bu dünyal" diyerek elimizi kulağımıza attığımız bir hayat tarzı ileride dünyayı gerçekten başımıza yıkabilir; unutmayalım! Biz isyankar tavırlarla hayata isyan etmeye devam ettikçe, onlar kendi düzenekleri içine mahkûm etmeye devam edecekler bizi. Öyle ya biz rahata alışık insanlarız. Konforumuz bozulmasın istiyoruz. Her şey güllük gülistanlık olsun. Hatta iktidarlar ülkeyi öyle bir hâle getirsin ki ekmeğimizi bile kapıya bıraksınlar istiyoruz. Hayır hayır, öyle bir dünya olmadı, hiçbir zaman da olmayacak.
Sayfa 88 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Bazen diyorum ki... Batsın bu dünya! Sonra diyorum ki, Batarsa nereye gideceksin salak?!
Reklam
Hâlâ bir dostu, başını omzuna dayayıp ağlayacağı bir arkadaşı yoktu. Öyleyse batsın bu dünya.
Batsın Bu Dünya
Yks'yi geçtim mezuniyet işi de zormuş tecrübe konuşuyor diyelim :)
Belki biraz büyütüyorum, ama bana öyle geliyor ki, bu ailede bugünkü aydın topluluğumuzun ortaklaşa sahip olduğu temel unsurları bulmak mümkündür. Unsurların hepsi değil de, sadece "güneşin bir su damlasında" yansıması gibi son derece ufak bir örnek görünmektedir. Şu bedbaht, bütün manevi sınırları aşmış, sonunda da en kötü şekilde göçüp
Sayfa 926 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Kıyamet kopsun
Bütün çocuklar hayal kurar ve bütün çocukların bir “en iyi” arkadaşı vardır. Bu Filistinki kızın hayali ne biliyor musunuz? “En iyi” arkadaşının enkaz altındaki cesedini çıkarıp gerçek bir mezara gömebilmek… Yıkıl dünya… Devranın batsın dünya!
" İnsanlık nereye gidiyor? Ne olacak bu dünyanın hali? Batsın Bu Dünya! cümlelerinin sebebi de insanların kendilerine olan aşkından başka bir şey değildir. "
mecburiyet Olmadığım şeyler için şükrettiğim durumlar: Bana kalsa hiçbir şekilde yapmak istemeyeceğim, eğer ya- parsam kendimi sıkılıyor, boğuluyor, küçülüyor, ziyan oluyor, eziliyor, yazık ediliyor, yok oluyor, yere batası geliyor hissedece- ğim; fakat, mesela ekmek parası gibi herhangi bir mecburiyetten ötürü, yukarıda saydığım gibi hissede hissede yapmak zorunda kaldığım bir işi yapmak zorunda kalmadığım; aksine hayat boyu yaptığım her işten büyük bir zevk aldığım ya da hep zevk aldığım işleri yaptığım için sana sonsuz şükürler olsun Rabbim. İnsanın bir işinin olmasının bile büyük bir nimet olduğu bu dünyada bir de sevdiği işi yapmak ne büyük bir ikram. Ama mesela biri beni bu işi yapmak için faraza tüylü şapka takmak zorunda bıraksa ya da sadece bir renge mecbur etse ne hissederdim acaba? Kaç gündür yollarda gördüğüm şeker pembesi motosikletlere binmiş şeker pembesi tulum giymiş motorlu kuryeleri gördükçe hem gözlerim hem yüreğim kanıyor. Eğer aksi doğru ise dahi kimse yorum yapmasın, çünkü ben onların üç kuruşluk ekmek parası için “batsın bu dünya” diye diye o kıyafetleri giydiğini düşünerek bir nebze olsun teselli oluyorum. Not: Pembe şahane bir renktir. Tüm renkler nefistir. Helalin- den ekmek parası için alın teri ile yapılan her iş asildir. Benim de bu hayatta onlarca mecburen yaptığım iş vardır. Peki Burada yazarı üzen nedir? 7 Mart 2020
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.