Holmes, Kızıl Çember hikayesinin sonunda, asıl görevini yerine getirdikten sonra inatla peşini bırakmadığı davayı soruşturan Müfettiş Gregson'la yüzleşmek zorunda kalıyor. Müfettiş haliyle son derece şaşkın. "İyi de benim kafamın almadığı şey, Bay Holmes, siz nasıl oldu da bu davaya bulaştınız? " diyor. Holmes'un yanıtıysa gayet basit. "Eğitim, Gregson, eğitim. Eski okulda yeni bilgiler edinme hevesi." Hikayede cereyan eden ikinci suçun karmaşıklığı ve kopukluğu Holmes'u caydıracağına tam tersini yapıyor. Onu cezbediyor ve daha fazlasını öğrenmeye itiyor. Bir bakıma bilginin sonu yoktur demek de bir tür alışkanlık sayılır. Biraz ürkütücü ve karmaşık bir alışkanlık belki ama, olsun. Holmes, Watson'a davanın "trajedi ve korkunçluğun muhteşem bir örneği" olduğunu söylüyor ve böyle bir dava da kesinlikle peşinden gidilmeye değer.