Zehra ölüye ne zaman öldüğünü, ne zaman gömüldüğünü, kaç zamandır orada yattığını soruyor. Ölü biraz duraklayıp hesaplamaya çalıştığını söylüyor, sonra hangi yılda olduklarını öğrenmek istiyor. 2014 yanıtını alınca da kısa bir hesap yapıp ölümünün üstünden tam 1.482 yıl geçmiş olduğunu söylü­yor. İsa Mesih’in dünyayı şereflendirmesinden
Sayfa 16 - Zehra’nın üçüncü rüyasıKitabı okudu
"İnsan bazen tek bir damla yaş aksın ister, tek bir gözünden. Üzüntüsünü imzalamak ister gibi."
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
İnsan kendine rağmen yaşamayı bilmeli bazen. Nevzat Doğansoy :)
Cuma Bozkurt
Bazen insanlar hayatını baştan aşağı değiştirme ihtiyacı duyar. Aslında hayatında her gün aynı şeyleri yaptığını fark eden her insan yapar bunu, rutin olarak yapılan şeyler çok da heyecan verici şeyler değildir sonuçta. Hayatındaki tüm yaşanmışlıkları bir kenara bırakarak yeni bir düzen oluşturma çabasına girerler, halk arasında buna Sil Baştan diyoruz. |Bir Yudum Aşk, Cuma Bozkurt (Sayfa 2)
Victor Hugo
MUHAMMED PEYGAMBER İDİ O Vazifesinin yakın olduğu içine doğmuştu Metindi, kimseyi kınamıyor, incitmiyordu Yolda gördüğü kimselerle selamlaşıyordu Her gün sanki biraz daha yaşlanıyordu Oysa sadece yirmi ak vardı siyah sakalında Durup su içen develeri izliyordu arada sırada Böylece, deve güttüğü zamanları hatırlıyordu. Sanki Cenneti görmüş, İlahi
İnsan bazen kendini öyle çaresiz hisseder ki ne yapacağını , ne söyleyeceğini bilemez. İçinde ateşten nehir kıvrıla kıvrıla akarken yakar tüm benliğini . Vicdan denen kalbin zarına dokunduğunda o ateş seli " Kıyamet kopsa bundan daha iyidir," dersin. Dersin demesine de iflah etmez kanaman, dönmez açın . Çünkü yara hala kanamaktadir, hem de ateşe karışarak . Tabutun kapağını kapatmak kolaydır ancak böylesi yarayı ölüm de kapatamaz.
Reklam
Kybele
“Hazreti Peygamber'den çok önce Anadolu’nun büyük Tanrıçası Kybele Mekke’ye götürülerek tapınılmak üzere Kâbe’ye konmuştu. Namazdaki “kıble” sözü Anadolu Tanrıçası Kybele’nin adıdır.” "Kybele papazlarının hadım olmaları şarttı. Pessinus’ta ve başka yerlerdeki ayinlerde gürleyen davullar, gümleyen dümbelekler, çınlayan ziller, üfürülerek çığlıklar salan irili ufaklı çeşitli düdükler pek sürükleyici bir müzik oluştururdu. Tanrıçanın papazları ise coşkuyla, gözleri dönmüş olarak fırıl fırıl dans eder ve dönerken çözülmüş saçlarını savururlardı. Bazen ziyarete gelen delikanlılar heyecana gelir ve papazların hazır bulundurdukları bilenmiş, büyük bıçaklardan birini kapınca, erkekliklerine ta kökünden kıyarlardı. Bu gençler papaz adayı olurlardı. Erkekliğin Kybele’ye kurban edilmesi sevap sayılırdı. İşte bundan dolayı tam bir kökten kesiliş ve özverililiğin (insan yerine koyun kurban etmek gibi) hafifletilmiş ve simgeleştirilmiş biçimi olan sünnet, Sami ırkında gelenek oldu. Tam kökünden sünnet, Kybele’ye tapanlarda, simgesel sünnet de Sami ırkında, yani Yahudi ve Araplarda, platonik sünnet de kadınla ilişkide bulunmayan Hristiyan rahiplerinde hâlâ uygulanır.”
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/kible-sozcugunun-kokeni-ve-anadolu-tanricasi-kybeleKitabı okuyacak
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.