İnce bir nokta. Amel defteri sadece amel ettiklerimizden ibaret değildir. Bazen kişi niyet eder ama ya ömrü kifayet etmez yada imkanlar el vermez. Derler ki amel zahirdedir ve riya karışabilir ama niyet batındadır Allah ile kul arasında bir sırdır riya karışmaz. Yarın mahşer gününde amellerimiz arz olunduğunda halisane olan niyetlerimiz de mizana konulacaktır. Öyle ise şu cuma vaktinde ve her zamanda İslam için, ümmet için, vatan ve memleketimiz için, kardeşlerimiz için, kulluğumuz için ve daha çok konularda niyet edelim. Verecek olan Zat-ı Zülcelal vermeye muktedirdir. Ömrümüz kifayet ederse amele dönmüş olur yetmez ise de karşılığını yine alırız ahirette. ***Evet insanın kıymeti himmeti ve niyeti nisbetindedir.*** Niyet büyük bir hazinedir anlayana ve idrak edene. Bu sebepledir ki Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi hazretleri "Kırk sene ömrümde, otuz sene tahsilimde yalnız dört kelime ile dört kelâm öğrendim" der. Kelimelerden birisi de niyettir. Bilmek ve anlatmak amel hükmünde değildir. Çok şeyler biliriz de amel etmeyiz. BU DA BÖYLE OLMAMALI
Bazen olur öyle, bir anlam ararsın, anlamsızlığa uğrarsın.
Reklam
Fikriniz neyse zikriniz odur
Her kalp, kendi içindeki çiçeğin kokusunu verir. Bu ne demek? Kişinin kalbinden geçen neyse aslı da o'dur. Düşünceleri ve fikirleri kişinin kimliğidir. İnsanın fikri neyse zikri de o olur. Kalbi nasılsa davranışlarına da öyle yansır. İnsan olduğundan farklı davranamaz. Ya da rolü uzun süremez. Çünkü kalbinde ne varsa, önünde sonunda ona
ZAMANIN SAATİ BOZUK
Hayat öyle de böyle de geçiyor, Çenesine dem vurmuş koca insanlar, Temiz hava ama sıcak, Şair olan gölgelikler. Bir bahar aranması buralar, Berceste yazılı damar. Yine aynı şeyler yaşamalı,
Yakamoz& Papatya[14-18]
Yakamoz'un mektuplarından... Ay yüzlü çiçeğim Papatya, Uzun süredir pek yakındığım bir konuya değinmek istiyorum. Sürekli dolaşıyorsun be kafamda sevdiceğim, tüm fikrimde sen varsın. Düşüncelerim çekiyor teslim bayraklarını birer birer; bir tek sana yeniliyor şu kalp, şu adam, şu garip... Bazen unuttum diyorum kendi kendime. "Bak,
BOŞ TENEKE TANGIRTILARI
SEMİH DEMİR Küçüklüğümüzde tel arabalar ve yağ tenekelerinden yaptığımız oyuncak arabalar çok yaygındı. Yağ tenekelerini temizler ve onlara telden yaptığımız tekerler takarak araba yapardık. Akşama kadar tel araba önümüzde biz arkasında koşturup dururduk. Eğlendik hem de şimdilerde her şeyleri olan çocuklardan daha çok eğlendik. Çocukluğumuzu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.