Çevreden gelen uyarımlara itaatimizin derecesi farklıdır. Bazen bizim ruhumuz bir koyun sürüsüne benzer. Birimizin yaptığını ve hatta geçmiş asırlarda bir ceddimizin yaptığını gözümüz kapalı tekrar ederiz. Fikrimizdeki tembelliğin çokluğu, tartışma ve tefekkür kabiliyetinin olmayışı sebebiyle dışarıdan gelen telkinleri bir budala gibi kabul ederiz. Boşvermiş bir tarafsızlık içinde her görüp işittiğimizi taklit ederiz. Çevremizde hususi kişiliğe sahip bir fert olma imtiyazını kaybederiz. Güya bizde yaşayan bizim kendi benliğimiz değildir; çevrenin ruhu ve şuuru, sürünün fıtratı ve yaratılışıdır, bizim şahsımız sanki hiç yoktur da biz, toplumun tekrarlanmış bir kopyasından ibaretiz. Bütün temayül ve zevklerimizi, tercih ve seçimlerimizi, kanaat ve itikatlarımızı, muhakeme ve kararlarımızı dışarıdan ödünç alırız. Toplumun nihayetsiz yalanlarını, yanlışlarını ve sahteliklerini farkında olmaksızın kabul eder, muhakeme etmeksizin taklit ve tekrar eder. esir hayatı yaşarız.
Bizler, biz insanlar ölümü yok etmek için mi yaşarız? Hayır, yaşamamızın nedeni ölümden korkmamız, sonra da onu yine sevmemizdir; özellikle ölümün varlığından dolayı elimizdeki birazcık yaşam bazen kısa bir süre işte öylesine güzel ışıldayıp durur.
Reklam
104 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Engin Aşkın / Terazi Kızı Ne kadar sevsek de, ağızdan çıkan ama içi yansıtmayan sözler, kaprisler ve gereksiz kavgalar İlişkileri çok karışık hale getirebiliyor. Kitabımızda ikili ilişkileri konu alan on dört hikaye var. İki hikaye dışında diğerleri yazarımızın terazi burcu bir arkadaşının hayat kesitlerinden oluşuyor. İsimler, zamanlar ve
Terazi Kızı
Terazi KızıEngin Aşkın · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202353 okunma
Bir şeyi çok istediğimizde etrafa çok istemiyormuşuz, önemsemiyormuşuz gibi davranabiliriz. Böylece istediğimiz şeyi elde edemediğimiz zaman canımızın acımayacağına inanırız. Gerçekte bu doğru değildir. Çok istediğiniz hâlde istemiyormuş gibi davrandığınızda o şey, gerçekleşince bize yaşattığı mutluluk da azalmış olacaktır. Bir şeyin önemini küçülttüğünüz zaman eşlik eden duygu da yoğun olmayacaktır. Bazen de bir şeyin olmasını çok isteriz. Olması için çok bedel öderiz, kendimizden çok şeyi feda ederiz. Bu durumda, istediğimiz şey gerçekleşince "buruk" bir mutluluk yaşarız. Çok mutlu olacağımızı zannederken yaşanan burukluk bizi hayrete düşürür. Yaşananlardan dolayı bu sonuç ortaya çıkmıştır.
272 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Kuklacı ️ Herkese selamlarr! Emre Timur’dan bir süredir okuma yapmamıştım ve bu kitabın da çıkmasını uzunca süre bekledikten sonra, Kuklacı çıktığı an kavuştuk! “Devamlı kafamın duvarlarına çarpıp duracak olan bu sineği, niçin kafatası odama davet ettim ki?” Seçebilir miyiz ki neyi düşünüp neyi düşünemeyeceğimizi? Bazen öyle olaylar
Kuklacı
KuklacıEmre Timur · Az Kitap · 202475 okunma
Aile öyle bir mengenedir ki biri omuzlarımızdan yakaladığı günden itibaren onun pençesinden kurtulmak artık mezara kadar imkânsız olur. Mezara kadar, anlıyor musun? Bu tazyik bizi incitir mi diyeceksin? Hayır! Tamamiyle aksine. O kadar geniş bir teslimiyet içinde, bu makinenin kolları arasında yaşarız ki.. Adeta, kendi kendimizi evlendikten sonra
Sayfa 40
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.