Nerede kalmıştık?
Uzun zamandır kimseyi, hiçbir şeyi özlemediğim kadar özlemişim siteyi. Yaşadığım şahsi trajedilerden dert yanmak veya nadir de olsa yüreğime sinen mutlulukları uzun uzun anlatmak istemiyorum.
Güneşin doğduğu andan , battığı ana kadar varolan herşeyin değer verdiğimiz bir anlamı var biliyorum.
Başladı yine bir gün daha ve hala anlayamadan
Gülelim mi, ağlayalım mı?
Dikkat!
Bu satırları okumaya başlayıp, bitirdiğiniz an, en az bir kadın şiddet görmüş olacak. Belki de en az bir Kadın cinayete kurban gitmiş olacak.
Kadın...
Herkesin adını andığı ama sadece anmakla kaldığı bir varlık. Kendisi hariç herkesin onlar hakkında söz hakkı sahibi olduğu düşünülen bir varlık. Hatta benim bile bu iletiyi yazarak
İyi geceler sokak lambasına tünemiş kumrular.
KAYBETMEK
Max Payne' in şöyle bir lafı var hiç unutmam:
the trouble of loving you, was the fear of losing you
( seni sevmenin sıkıntısı seni kaybetme korkusuydu )
Avucunda su tutmak gibidir. Garip bir heyecan ve hırsla yapılır. Parmaklarını ne kadar bitiş etsen de arasından akar.. İnatla avucunda su tutma isteği insanoğlunun yel
Çaylar hazırsa ''Dante Alighieri'' floodu geliyor.
Güney ve Orta İtalya’da yaşayan ve ölümüne kadar devam eden sürgünü sırasında, dünyanın en bilinen ve okunan eserlerinden biri olan “Divina Commedia”yı (İlahi Komedya) yazan meşhur İtalyan şairi Dante Alighieri (1265-1321) hakkında bildiklerimizi gözden geçirelim. 🔎
1- Dante, “İlahi Komedya” adlı eşsiz eserinin yanında çok sayıda eser vermiş,
Bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. Ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. Aşina yüzler el olacak, ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. Sonra geçecek. Her şey geçer, bilirsin.
Ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek, dizlerinin
"...bazı anlar vardır; geçen zamanın bir daha geri gelmeyeceğini kuvvetle hissettirir insana.."
Normal koşullarda çoğumuz yeniliğe açık insanlarızdır. Yeni yerler, farklı bir kültür, hatta yeni tanıştığımız insanlar bile bize iyi gelir. Ama bazı anlar vardır ki yeni olan her şey sizi rahatsız eder. Özellikle de geride bıraktınız kişilerden sonra birileriyle tanışmak. Onların size kendisini anlatması, sevdiği ve sevmediği şeylerden bahsetmesi sizi ciddi anlamda rahatsız eder. Çünkü o an da sizin aklınıza, hakkındaki en küçük detayı dahi bildiğiniz insanların gelmesi çok garip. Hayatta yeniliklere açık olmadığımız zamanlarda varmış.
YAŞAR KEMAL (vefatı anısına bir anı )
Sene 2002/2003 dü..bir ilkbahar akşamı arkadaşımla Çengelköy’de felekten bir gecenin ve Boğaz’ın lacivert rengini seyrederken,yan masamızda oturan Yaşar Kemal’i gördüm..sanki yeni gördüğün an işte bu dediğin his vardır ya ..kalbin hızlı atmaya başlar aşık olmanın verdiği bir his..aklımdan “ince memed geçti..ağrı dağı efsanesi geçerken bir efsane
Bazı anlar vardır, diğerlerinden çok farklı…
İçinde bir kıvılcım parlar! Artık sen, eski sen değilsindir… Konuştuğun, anladığın, hissettiğin her şey değişir.