.... Kentsel bir icat: Öğle yemeği Öğle yemeği günün ikinci yemeği olarak bilinir, ancak üç öğün arasında bir zamanlar atıştırmalığa dayanan kökenlerinden günümüzdeki konumuna son yükselen öğle yemeği oldu. 1755’te bile Samuel Johnson öğle yemeğini “eline alabileceğin kadar yemek” yenen bir saat olarak tanımlıyordu. Mutfak tarihçisi ve 2012’de
Önerme, Totoloji, Antikahraman
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_ _Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir. _Önerme Türleri_ _1- Nitelik bakımından:
Reklam
Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan _Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri _Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız _Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran _Yılan
kendimi hep bir şeyler için düşünürken buluyorum bu durum günden güne artıyor elimden bir şey gelmiyor belkide bu duruma hem çok alıştım hemde seviyorum sevmediğim zamanları çokça var ama yine de vazgeçemiyorum bazı hisleri küçük cümlelerle anlatıyorum bazılarımız bu cümleleri kendine dahi kuramazken okuduklarında fark etsin istiyorum her kitabın içinde kendini bulmak ister gibi yazdıklarımın içinde hem ben kendimi bulmaya çalışırken başkalarıda bulabileceği umudundayım
Bu senenin sıklıkla "Aa, evet, bu da bu yıl olmuştu. O geçen yıl değil miydi ya? Hayır hayır, bu yıl." gibi cümlelerle geçtiğini yeniden anımsıyorum. Neticede yıl, uzun ve haberler çoğunlukla çözümsüzlüklerle, tartışmalarla, gerilimlerle, endişelerle, belirsizliklerle dolu. "İçimiz karardı, hiç mi güzel bir şey olmuyor?" diye
Yakup Kuyu'nun Hayatı -7- (Temmet)
Her hikâyenin bir sonu vardır. Güzel her şeyin olduğu gibi. Ömür yapraklarını nasıl süratle döküyorsa dökülür hatıralar kalemden aynı süratle. Hatıra yazmağa kalkmak kendinle hesaplaşmayı göze almaktır, zor iştir vesselam. Altmış yıla yakın bir ömür sürmek ve altmış yıl boyunca yazmak. Yazdıklarını yaşayamadığını gördükçe eseflenmek, eseflendikçe
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.