Öyle ki bazı kimseler, ilim tahsili denildiğinde sadece Arapça dil kaidelerini öğrenmeyi, nahiv ve sarf ilimleri ile uğraşmayı anlatmaktadırlar. Öyle ki, bütün ömürlerini sadece Arap dili üzerine ihtisas ederek geçirirler. Ne Kur'ani ilimlerden, ne hadis ilimlerinden, ne usul ilminden haberdardırlar. Daha da kötüsü sahih bir tevhid inancına sahip değildirler.
Sayfa 20 - Mukattaa YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Gog
Görüleceği gibi,bu bir anı kitabı değildir.Ne de bir sanat eseri!Öyle sanıyorum ki,bu garip ve hastalıklı,belki korkunç ama yüzyılımız insanını incelemek için oldukça değerli bir belgedir.Onun için notları,başka bir niyetle değil yalnızca belge olarak yayımlıyorum ve umarım ki,bazı kimseler iyice düşündükten sonra bu "emniyeti suiistimal" edişimin yararlı olduğunu kabul edeceklerdir.
Reklam
Cehenneme ancak kendisine bir rasulun daveti ulaşan kimse girecektir. Ancak bu rasulun Muhammed (s.a.v) olması şart değildir. Rasulullah’ın gönderilmesinden önce öldükleri için Arap müşriklerine risalet hüccetinin ulaşmadığının söylenmesi doğru bir söz değildir. Çünkü İbrahim’in (a.s) dini ile onlara risalet hücceti ikame edilmişti. Bu dinde bazı tahrifler yapılmış olsa da, onlar arasında Tevhid’i bilen ve onlara bunun delilini gösteren kimseler vardı. Bu şekilde Tevhid’i bilenlerden birisi de Kureyş kafirlerine şu şekilde seslenen Zeyd İbn-i Amr idi: “Ey Kureyş topluluğu! Benden başka sizin aranızda İbrahim’in dini üzere olan yok.”
Dünyadaki işinizi etkin bir şekilde yerine getirmek için, başkalarının hakkınızda ne düşündükleri endişesinden kendinizi uzak tutmayı öğrenmeye ihtiyacınız olacak. Beğenil­mek, takdir edilmek ya da anlaşılmak gibi konuları kendinize dert etmemeniz önemlidir. Siz yeni bir bilincin ön saflarındasınız ve fikirlerinizin çoğu yenidir. Yeni fikirleri takdir edebilmek tekamül etmiş kişilerin harcıdır. Övgü ya da onaylanma ihtiyacından kendinizi sıyırın; başkaları sizin yapmakta olduklarınızın değerini takdir edebilecek bir farkındalık içinde olmayabilirler. Bazı kimseler yeni fikirler karşısında kendilerini tehdit altında hissederler ve kuşkucu­luklarını ifade edebilir ya da işinizi eleştirebilirler. Kendinizi insanların tepkilerinden ayrı tutmayı ve işinizin değerini kendi iç duygularınızla ölçmeyi öğrenin.
Sayfa 241Kitabı okudu
Eserin(Tehafüti'l Felsefe) giriş kısmında Gazali zekâ ve anlayışlarını akranlarının zekâ ve anlayışlarından daha üstün gören, bu sebeple dini emir ve yasakları önemsemeyen, ibadetleri küçümseyip terk eden, zan ve şüpheye kapılarak dinle bağlarını koparan bazı kimseler gördüğünü anlatır; ardından bu kişileri yoldan çıkaran asıl etkenin Sokrat, Hipokrat, Eflatun (Platon) ve Aristo gibi filozofları taklit etmeleri olduğunu söyler. Bu filozofların olgun bir akla ve birçok fazilete sahip bulunduklarını, ancak şeriatları ve inançları inkâr ettiklerini, din ve mezheplerin ayrıntılarını kabule yanaşmayıp bunların sonradan meydana getirilmiş kanunlar ve aldatıcı hilelerden ibaret olduğuna inandıklarını nakleder. Bütün bunlar İslam filozoflarının karakterine uyduğu için onların bu eski filozofların safında yer almak suretiyle küfre girdiklerini ileri sürer.
Sayfa 28 - Maviçatı Y.Kitabı okudu
Rabia ve Marilyn
Gayri meşru olarak dünyaya gelen ve annesini tımarhanede yitiren Marilyn’nin, mutsuz bir çocukluk geçirdiği ve bakımevlerinde istenmeyen bir eşya gibi görülme duygusuyla yaşadıkça didiştiği bilinir. Rabia’yı ise, Diyarbakır’da bir aşiret reisi olan Hacı Hüseyin’in kızı olmasına rağmen, aile çevresi dışında kimseler tanımaz. Rabia, Marilyn’e
Reklam
Sevgili yavrularım! Bazı kimseler sizi, bizi, hepimizi güzel dinimizden soğutmaya çalışıyorlar. Üzülerek söyleyelim ki bunda büyük ölçüde başarılı da oluyorlar. Şayet "Erkek ailenin reisidir" sözünü duyduğunuz zaman tedirgin oluyorsanız sizi de etkilemişler demektir. Aslında bu söz bir âyet-i kerîmedir. Allah Teâlâ bu âyet-i kerimede şunu ifade buyuruyor: Erkekler kadınları koruyup gözettikleri, Ve kendi kazançlarından ailelerine harcama yaptıkları için ailenin reisidir. Din konusunda yeterli bilgisi olmayan hanımlarımızı şöyle kandırıyorlar: "Bu âyet ve benzeri hadisler kadın-erkek eşitliğine aykırıdır."
Sayfa 252
İmam Muhammed bin Hasan eş-Şeybanî, “es-Siyerü’l-Kebîr” adlı kitabında “Ehl-i Sünnet olmanın ilk şartı kıyamet sabahına kadar cihadın cari olacağına iman etmektir.” diyor. Cihad mevzuna gelince bizim bazı kürsüleri işgal eden kimseler şöyle diyor; “Bir gün harpten dönerken Allah Resûlü buyurdu ki, şimdi küçük cihattan büyük cihada gidiyoruz.” Allah Resûlü bu hadisi beyan ettiğinde kılıcından kan damlıyordu, savaştan geldiği hakikatini neden görmüyorsunuz.
Sayfa 11 - Harun ÇetinKitabı okudu
Maymunların idamı meselesi (tarih)
Öncelikle ifade edelim ki, böyle bir infaz yapılmış ise şeriata aykırı olarak yapılmıştır. Eğer bir kadın maymunu veya başka bir hayvanı alıştırır da onunla cinsel temas yaparsa ve durum mahkemeye intikal ederse hayvan değil, kadın, tazir çerçevesinde cezalandırılır, hayvan da tabii çevresine bırakılır. Soruda verilen bilgilere gelince: Konuya
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.