bbaydın

bbaydın
@bbaydin
İstanbul
1995
33 reader point
Joined on July 2018
80 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Felsefi metinlerden sıkılıyorsanız uzak durmanız gereken ama seviyorsanız çok beğeneceğiniz türden bir kitap. Heyecanı birçok farklı açıdan ele alıyor Sartre ve aslında zihninizde yeni pencereler açıyor.
Heyecanlar Üzerine Bir Kuram Taslağı
Heyecanlar Üzerine Bir Kuram TaslağıJean-Paul Sartre · Kırmızı Kedi Yayınları · 2018152 okunma
Reklam
158 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Başlarda biraz ağır ilerlediğini düşünsem de birkaç sayfa sonra yanıldığımı hissettim. Kitap kısmen akıcı, anlaşılır ve güçlü bir metin. Dürüstçe anlatılan, iliklerinize kadar hissedebileceğiniz açlık ve açlığın mide bulantısı bu kitapta sizi alıp başka dünyalara götürecek şüphesiz. Benim eleştirim çevirinin Norveç kültüründen kopup Türkçe'ye Türk cümleleriyle yapılmış olması. bu elbette çevirmenin tercihi olacaktır ancak ben bir dilin çevirisi yapılırken o dilin deyimlerine ve söz öbeklerine sadık kalınmasını tercih ediyorum. Bu kitaptaki çeviri Türk yazardan Türkçe metin okuyormuş hissi verdi ve ben sevmedim böyle oluşunu.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728.3k okunma
216 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 28 hours
Doppler’den sonra yazarın Bildiğimiz Dünyanın Sonu ve Naif Süper kitaplarını okudum ancak beklentimi ikisi de karşılayamadı. Sıradan, basit günlük konuşma diliyle yazılmış hikaye, 25 yaşında bir takım sorunlarına çözüm arayan karakterin ağzından anlatılıyor. Ana fikir neydi, ben şimdi ne okudum dedirten yavan bir kitap, ama kitap okumaya yeni başlayanlar için veya roman dilinden sıkılanlar için eğlenceli olabilir kesinlikle. Edebi beklenti içine girerseniz hayal kırıklığı yaşarsınız çünkü.
Naif. Süper
Naif. SüperErlend Loe · Siren Yayınları · 2018988 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
224 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Doppler’i çok sevip büyük bir heyecanla devam kitabına başladım ancak ilk kitap kadar heyecan vermedi Bildiğimiz Dünyanın Sonu ve olay geçişlerindeki kopukluklar beni kitaptan soğuttu. Baştaki birkaç bölüm güzel ilerlese de ortalardan sonra olaylar hem çok hızlı gelişti hem de kahramanın düşünceleri, hareketleri hızlıca şekil değiştirdi, bir anda Danimarka’ya gitti ve ne zaman gidip döndüğünü anlamakta zorlandım. İlk kitaba göre yazarın yazım şekli de değişmiş, bu kitap her iki sayfada bir bölüm atlıyor gibi yazılmış. Okumayın diyemem ama Doppler kadar heyecanlı olmadığını söyleyebilirim, sanki devam kitabı yazmak zorunda bırakılmış gibi yazılmış bir kitap. Aynı şekilde ilk kitapta tanıştığınız Andreas Doppler’le bu kitaptaki bey birbirlerinden çok farklı karakterler. Son sayfalardaki Dilek Başak’ın imla hatalarının gözden kaçması da hem çevirmene olan saygımı hem de YKY’ye olan güvenimi sarstı. Üzgünüm Loe.
Bildiğimiz Dünyanın Sonu
Bildiğimiz Dünyanın SonuErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20191,603 okunma
124 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
"Babam öldü. Dün bir geyik avladım. Ne diyebilirim? Ya o ya ben, birimiz canından olacaktı. Açlıktan geberecektim. Bir deri bir kemik kaldım dersem yeridir." S. 9 ile başlayan aslında travmatik bir olayın bize anlatılacağını sandığımız ama bir o kadar da eğlenceli bir dünyanın içine girdiğimiz bu eşsiz hikayede ana karakter Doppler, başarılı iş ve aile hayatından ormana kaçıp orada yaşamaya başlayan ve edinmek için paraya ihtiyaç duyduğu ne varsa takas usülü anlaşmalarla veya hırsızlıkla elde etmeye çalışır. İnsanları sevmeyen Doppler annesini öldürdüğü geyiğin ısrarla onun çadırının etrafında dolanmasıyla onu kabullenir ve onunla bir dostluk kurmaya başlar. İnsanları sevmemesine rağmen bir şekilde yine insanlara ihtiyaç duyar. Süt olmadan yaşayamayacağı için bir market müdürüyle geyik etine karşılık süt anlaşması yapar. Şekere duyduğu ihtiyaç nedeniyle bir dostunun evinden çikolata çalmaya yeltenir ve insanlardan kaçmak isterken yine insanlara sığınarak evini soymak istediği Düsseldorf'la ve Doppler'in evini soymaya gelen Demir Roger'la dost olur. Yazar Loe, belki de refah seviyesi yüksek bir ülkede, başarılı ve zengin insanların da bir şekilde yaşadıkları hayattan kaçabilecek duruma gelebileceklerine atıfta bulunuyordur. Ama yine bir şekilde bu insanların başka insanlara da ihtiyaç duyuyor olmasını eğlenceli bir dille anlatıyor.
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199.5k okunma
Reklam