275 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Lunaparka gidiyoruz: Uğursuz bir şey geliyor bu yana
Ray Bradbury
Ray Bradbury
’nin çocukluğunun gölgesinde bir hikaye okumak beni çok etkiledi. Yazar, 4 yaşındayken annesiyle gittiği Lunaparkta çalan orgun müziği ve atlıkarıncanın çılgın dönüşü ile korkmuş, kafası karışmış ve erişkin olduğu yıllara dek aklından çıkaramamış. Bradbury hayranları hatırlayacaktır; Resimli Adam bu eserde de karşımıza çıkıyor. Tüm vücudu dövmelerle kaplı bu adamın avuçlarında iki çocuğun ismi var. Will ve Jim. Ekimin sonlarına doğru İllinois’teki Green Town caddesinden bir Yıldırımsavar satıcısı geçti. Ve arkasında şehir şehir gezen karnavalıyla birlikte. Elbette, hepimiz pamuk şeker ve sosisli sandviçin büyüsüne kapılır ve atlıkarıncaya binmek, tüfekle engel vurup oyuncak peluş bir ayı kazanmak isteriz ama gelen karnaval masum ve eğlenceli değil. Çok tehlikeli ve kendisine esir edecekleri günahkarları arıyorlar. Aynaları gerçekten sihirli ve Bay Dark gerçekten lanetli. Ruhları bedava elde etmek varken neden satın almak istesinler ki? Ama bu oyunu bir yetişkin bozuyor. Oyuna geç girse de iyi ki var dediğim biri. Tüm 1000k kitapsever dostlara tavsiye ediyorum. Uğursuz bir şey geliyor bu yana ayrıca İthaki Korku Klasiklerinin de ilk kitabı. Benim de bu korku klasikleri içindeki favorim. Duygularınızı sandıklarınızdan çıkarın. Çocukluğunuzdaki içinizi kemiren korkularınızı bir kez daha gözden geçirin. Ve kitabın olağanüstü arka kapak sözü “Çekinme, gir içeri… Uğursuz bir şey, upuzun bir yoldan senin için geldi.”
Uğursuz Bir Şey Geliyor Bu Yana
Uğursuz Bir Şey Geliyor Bu YanaRay Bradbury · İthaki Yayınları · 2019393 okunma
·
Not rated
Ali Ural, yazarlar dünyasında muhteşem bir detay.
Bırakalım, şâirler şiirden bahsetsin. Bırakalım, insanlığı şiir yönetsin. Öyle olsaydı, ne vefâ sırf bir sokak ismi olarak anılırdı, ne de edep sırf medreselerde duvar süsü sayılırdı.. _ Okudum ve anladım. Hüzün kalbimde solmayan bir çiçek. Bildim, şiirdir o çiçeği soldurmayan.. _ Kâh Orhan Veli'nin "Bedava yaşıyoruz bedava, hava bedava, bulut bedava" dizelerinde bir buluta büründüm, kâh Tanpınar'ın "Hasretiz bir kanat şakırtısına, Mavi gökte kuşlar yine uçar mı" sorusunda boğuldum. Yalnızlığıma yoldaş buldum. Ismi Gülten Akın. Şöyle tanımlıyor yalnızlığımızı; "Beni sorarsan, Kış işte. Kalbin elem günleri geldi, Dünya evlere çekildi, içlere. Sarı yaseminle gül arasında, Dağların mor baharıyla, Sis arasında, Denizle gül arasında, Yanımda kediler, kuşlar, Fikrimden dolaşıyorum." Zarifoğlu kalbimin kuytusunda daimâ bir ışık yakıyor. Hatırlatıyor bana hiçliğimi; "Ve gözüm eşyamda değil, Yoruldum maddemden." Sonra Ahmet Muhip Dıranas, bir umut sunuyor ötelerden; "O gökyüzü ve öylesine gerçek, Büyük, büyük, büyük, kocaman çiçek." Bir de Âsaf Hâlet var.. Insanın gittiği her yerde, kendinden bir şey bıraktığını hatırlatır bana; "Bir adım attığım yerde, ne vardı ki, gitmemle kayboldu, her adımımda, sonsuz benler koyuyorum, boşluğa." _ Ali Ural, kalemine her zaman saygı duyduğum bir insan, bir şâir. Bu saydığım ve daha saymadığım birçok şâir ile buluşturuyor okurları bu kitabıyla. Buluşmak da yetmiyor yalnız. Oturup bir çay içiyorsun her biriyle... Dünyanın neden bu hâlde olduğunu bir de onlardan dinliyorsun.
Şairin Şairleri
Şairin ŞairleriA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202333 okunma
Reklam
240 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 hours
1960'lı yılların başı, köyden kente göçün başladığı yıllar. Caddebostan asfalt ve(toprakta daha çok köylü sınıfın fakir ailelerin yer aldığı bölüm) sahil, asfalt dediği yer elit kısımdan kasıt eğitimli zengin aileler birde Köyden şehre göçüp önce inşaahat da çalışıp sonra mütahit olan sonradan görme tiplerin oturduğu köşklerin bulunduğu yer. Burada oturan ailelerin Gençleri genelde çalışmıyor baba parası yiyip gündüz sahilde, akşam caddede piyasa yapıyor, sinemaya ya da tiyatroya gidiyorlar. . Birde o yıllarda şehirde yaşayanlar evlerine bedava hizmetçi edinmek için Anadolu'ya gidip fakir aile kızlarını besleme olarak evlerine getirir evin her türlü işini ona yaptırır. Roman kahramanımız Fatma da o besleme kızlarından biridir köylü ismi Fatma yerine Gülben ismini kullanır. Fatma genç kız olduğunda evin oğlu ona hafiften sarkar. Mahalle kasabı Ali Gülbine tutkundur. Hani derler ya öldürecek kadar sevmek, (piskopatça bakış) Evin hanımı kendi eski kıyafetlerini Fatmaya layık görür. Ona tiksinerek bakar sürekli aşağlar. Birde o yıllarda her erkeğin mutlaka bir metresi vardır bu da günün modasıdır. Evin beyinin de bir metresi vardır. Diğer taraftan aynı sokakta yaşayan Ermeni ailelerde vardır. Mahallenin ayaklı gazetecisi Yarenik ve kız kardeşi Papul mahallede olup biten herşeyi tüm gün bahçede izler ve aralarında tartışırlar. Onunda bir oğlu vardır oğlu üzerinde baskı kurup evlenmesine engel olmktadır. Kitapta çok iyi piskolojik tahliler vardı.
Yalnızlar
Yalnızlar · Aras Yayıncılık · 2016178 okunma
410 syf.
·
Not rated
Bir ileri iki geri :)
İyi şeylerin hiçbiri bedava değildi. Sevgi bile…. Herşeyin bedelini ödüyordun, ve eğer yoksulsan elindeki tek nakit kahır çekmekti. Savaş, sevgi, ihanet, yoksulluk, özlem, kitapta duygu kasırgası var… Bir çok karakteri ve aile üyelerini akılda tutmak biraz zor
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
kitabındaki gibi bir soy ağacı kitaba eklense hiç fena olmazmış. Yine de o kadar karışık değil korkmayın :) Afganistan’ın küçük bir köyünde doğan annelerini kaybeden yoksul bir baba ile yaşayan iki kardeş bir gün ayrılmak zorunda kalıyorlar. Peri hem yoksulluk hem de üvey dayısının sevdiği kadını mutlu etme çabası ile ailesinden kopartılıyor. Ve onların kavuşmasını beklerken araya bir sürü değişik karakter ve hikaye giriyor. Nebi ve Bay Wahdati hikayesi tam Afganistanlık olmuş da neyse yorum yapmayacağım okuyunca anlarsınız ;) Yazar kitabın sonuna kadar sizi kıvrandırıyor :) bunu yaparken de uyanık olmanızı bekliyor. Dalgın ve kafanız dağınıksa daha sakin bir zamanınızda okumanızı öneririm. Genel olarak kitabı beğendim. Bazı kitaplar vardır son sayfayı okuduğunda boşluğa baktırır bana göre öyle bir kitaptı. Kitabın teşekkür kısımındaki yazarın eşine yazdıklarından kimse bahsetmemiş ama ben ona da değinmek isterim :) çünkü her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır sözünü doğruluyor ;) “ Roya’ya müteşekkirim, sırf bu kitabın defalarca vücut bulan halini okuduğu, ayıkladığı için değil, gündelik yaşamımızı tek bir şikayet fısıltısı çıkarmadan sürdürdüğü, ben yazabileyim diye tüm yükü sırtlandığı için. Roya, sen olmasaydın bu kitap birinci sayfanın ilk paragrafında ölüp giderdi. Seni Seviyorum.”
Ve Dağlar Yankılandı
Ve Dağlar YankılandıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 202235.1k okunma
304 syf.
·
Not rated
Mesnevi'den Hikayeler
Mesnevî bir derya, bu kitap ise deryanın içinden bir damla. Yine de çok kıymetli bir damla. Okurları uzun uzudıya sıkmadan, vermek istediği hikmetli öğütleri güzel hikayeler eşliğinde vermekte. Mesnevî'ye dair genel bir bakış açısı elde etmek isteyen ilgilileri için başlangıç seviyesinde ideal bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bilhassa fabl türünde hikayelerden hoşlanıyorsanız, severek okunabilir. ... Bir Türk atasözü der ki; "Öğüt, bir hazine kadar değerli olduğu halde genellikle bedava verilir." Bu hazineyi kaçırmayın! Hikmetli okumalar dilerim... Viyana, 5 Haziran 2024
Mesnevi'den Hikayeler
Mesnevi'den HikayelerMevlana Celaleddin-i Rumi · Timaş Yayınları · 20123,208 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Okumasını Bilenler Gittiler" dedi.
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir Mevsim
Ferit Edgü
Ferit Edgü
1964’te er-öğretmen olarak gittiği Hakkâri’nin Pirkanis köyünde (günümüzdeki adı Işıklar) yaşadıklarını yıllar sonra düşle gerçeği bir arada kurgulayarak bu romanında anlatmıştır. Bir kış mevsimi boyunca -kitaptaki ifadeyle - Hakkari ilinin Pir. Köyünün yerlisi olan insanların yaşamları, ekonomik
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Everest Yayınları · 202110.3k okunma
Reklam
823 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.