…suskunluğum kelimelerle boğuşuyor
bastırılmış düşüncelerimin yorgunluğu var üzerimde
karanlığa mahkumiyetleriyle cebelleşiyorum
görünmüyor ,duyulmuyor,anlaşılmak istenmiyor hiç biri..
yetkilerini istiyorlar ben den.
her biri bir sorumluluk,bir hak sahibi
hak sadece insana mı özgü sahi?
insanı var edende bir düşünce değil mi
her şeyin tohumu nasıl yok sayılır?
son yolculuklarına uğurlar gibi
gizli bir kefene sarıyorum her birini
her birine bir ölüm cezası
saygıyla ve minnetle.
sizleri yok edenlerle uğurluyorum.
acınız asla bilinmeyecek..
üstünüze atılan her toprakla
anlaşılmamaya, yok olmaya mahkumsunuz
affedin…
b.k
Evet beğendiğim bir kitabı daha bitirmiş oldum.Bir felsefeci olarak ilk okuduğum da sıkıcı gelmişti açıkçası ama ilerledikçe verilen mesajı anlamak insana yaşam ve ölüm bilincinin gösterilmesi kişiye hayata bakış açısını yeniletiyor,değiştiriyor.Bir defa da okunup kenara bırakılmaması gereken bir kitap.Çünkü yaşam bilincini anlamak her gün ölecekmiş gibi ve bunu unutmadan düşünerek yaşamak kişiyi azda olsa mutlu olacağı şeylere sürüklüyor.Kültürün coğrafyanın etkisiyle yapılmayan ,hoş görülmeyen ,dışlanılan hatta cinsiyetten ötürü yadırganan bazı güdü veya davranışların bastırılması kişiyi mutsuzluğa hayata karşı olumsuz düşüncelere sürüklenişinin bir göstergesi şeklinde ele alınan bir kitap diyebilirim.Gençler için bir umut aracı…
"Dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bîr tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz."