Buket GÖNÜL
@bekeeettt
Türkolog / Editör / Öğretmen
Türk Dili ve Edebiyatı
Giresun
337 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
ben bu dünyayı anlayamadım
niyetlendim de altından kalkamadım
Okur Takip Önerileri
bilmiyorum yormamalıyız belki de bu kadar kendimizi. bunca kişisel gelişim peşinde koşarken duygu kontrolüne yenik düşmemeliyiz
Koca bir "yazık olmuş" pişmanlığı bırakıyorum bugünün günlüğüne. Tanıştığımıza memnun olduğumuz, koca bir ziyan kalabalığı bırakıyorum ama bu sefer kendi avuç içlerime. Benim hatam! Yalnızca benim. Ve en çok benim. Hayır nasıl kolayca izin verebiliyor insan böyle bir kalabalıklaşmaya kendi içinde? Ne diye böylesine çok muhataplık? Ne ara böylesine çok umrundalık?
kalbim bunca kalabalıktan, bunca çirkin ayrılış, terk ediş, terk edilişten sonra hala sağ çıktığını iddia ederken yeni bir karar daha alıyor; yeniden sevmek...
İnsan ne kolay bırakıveriyor kendini!
19 Mayıs Atatürk'ü anma Gençlik ve Spor Bayramı
ATATÜRK'ÜN ÜMİDİNİ ÖLDÜREMEYECEKSİNİZ!
GENÇLİĞİ HARCAYAMAYACAKSINIZ!
Pırıl pırıl gençliğimize, tertemiz duygu ve düşüncelerimize dokundurmayacağız!
Bizler, kaldırdığınız o Andımız metnini, senelerce her okul günü oflayıp puflamadan; yağmur, kar, güneş demeden; her birinde, her kelimesinde sesimiz en yukarı ulaşana dek, defalarca, bağıra
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN - GÖRÜCÜ HİKAYESİ
" O, bu sandalyeye tam on iki sene evvel pek küçük bir genç kız iken kumral bıyıklar, mavi gözler ümitleriyle oturmaya başlamış, şimdi bir genç kadın olmuşken yine oturmaya mecbur bulunmuştu."
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN - GÖRÜCÜ HİKAYESİ
"...bir ihtiyar kadının kendi yüzünden hiç ayrılmayan -bunu hissediyordu- nazarından, yüzünde ihtimal ki pençe pençe pembelikler, tombulluklar, parmak kadar kaşlar, tekerlek gözler arayan gayr-i memnun nazarının hoşnutsuz ifadesinden süzülen küçük görmeden bir saniye evvel kurtulmak için ömrü boyunca bir daha hiç görücüye çıkmamaya razı idi."
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN -
"Şimdi, ağır ağır içilen kahvelerin her yudumunda işitilen şapırtı, kendisine bir şamar gibi azap verici geliyordu."
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN - GÖRÜCÜ HİKAYESİ
"Fakat bu, kendisini korkutuyordu. Birkaç çift yabancı gözün kendisinde türlü ayıplar arayarak, akla gelmedik kusurlar bulmak isteyerek ta saçlarından, gözlerinden, kirpiklerinden ayaklarına varıncaya kadar saldıracakları düşmanca sorgulayan bakışlar karşısında bütün şu geçen çocukluğunun masum günlerine veda etmek lazım geleceğini anlıyor; şu görücü sandalyesinin hayatta kim bilir nereye götüren bir bilinmez yolun ilk ciddi durağı olduğunu hissediyordu."
"CEVİZ AĞACI" ŞİİRİ - NAZIM HİKMET
ŞAİR BU ŞİİRİ NEDEN YAZMIŞTIR?
Sürekli bir sürgün yaşamına mahkum olan şair Nazım Hikmet, bu dönemde vatanına çokça özlem halinde olup vatana dönme hayali kurar.
Bu vatan özlemi ve sevgiliye kavuşma hayalini ceviz ağacı imgesinin altına saklayarak bu şiiri yazar.
Konu ne kadar ceviz ağacıymış gibi dursa da ağaç yalnızca bir semboldür. Asıl