Mahkumiyet
Seni ve sana dair her şeyi sakladım kaburgamın soluna... Bu bir mahkumiyettir aslında ben esir düşmüşüm bana Karanlığın saçlarına ak düşürdüğü anda Büyülü sesinde kanaryaların vurulmak bir kadına Aşklaşmak her gizli bakışmada Acemi şiirlerle seni anlatabilmek için satır satır kainata Dikiş tutmaz cümleler savurmak maveraya Ve sığdıramazken seni yere göğe dokunamamak sana Bu bir mahkumiyettir aslında ben esir düşmüşüm bana Gözlerimi yoğurmuşum ranza dibi rüyalara BİSMİLLAH deyip başlamışım yazmaya Seni anlatabilmenin ahmaklığıyla bir şiir düşüyor satırlara Sarılmak sana bütün hürriyetiyle sevdamın Sevişirken bakmak gözlerine özgürce Sonra bağdaş kurup ezgiler mırıldanmak birlikte Senin sesinden dinlemek İlkayı ''Keder eş oldu yenemiyorum ah sensiz baldan tatlı sözlerinle gül bana'' Bir gün mutlaka geleceğim Bekle kokusu cennetim Bekle gözleri memleketim Bekle teni hürriyetim Çırılçıplak koşar adımlarla geleceğim gamzelerinin mukaddes kuytusuna Bu bir mahkumiyettir aslında ben esir düşmüşüm bana Yalnızlık git artık yalnız bırak beni Ben küsmüşüm bana anlasana...
Mem nelere gark olmadı Zin'in ateşi için Ferhat dağlar delmedi mi Şirin'in düşü için Kusur ise her saniye her yerde seni anmak Mecnun az mı yemin etti Leyla'nın başı için Sesi yorgun gözlerinden uykusuzluk seçilir Görkeminin zerresinden Ağrı Dağı küçülür Gecelerin kollarında leblerinin bal suyu Aydan dökülürcesine kana kana içilir
Reklam
Feryadı İsyanım
Mem nelere gark olmadı Zin'in ateşi için Ferhat dağlar delmedi mi Şirinin düşü için Kusur ise her saniye her yerde seni anmak Mecnun az mı yemin etti Leyla'nın başı için Sesi yorgun gözlerinden uykusuzluk seçilir Görkeminin zerresinden Ağrı Dağı küçülür Gecelerin kollarında leblerinin bal suyu Aydan dökülürcesine kana kana içilir Uykularından