fakat çok fena dövdüler size ne söylüyorum
daha bere giyiyordum bıyıklarım da duruyor
hiç kimse o halimde görsün istemiyordum
eczane aramak filan aklımdan geçmedi
sıcak bir şeyler içmek otelde motelde
kavgalı olmasaydık belki seni düşünürdüm
dağılmış suratımı avuçlarına saklamayı
ağlamayı düşünürdüm kim bilir belki de
bir vakit omzum tutmadı dişlerimi tükürdüm.
Geleceğe duyulan korku bugüne sarılmamıza sebep olurken geleceğe duyulan inanç değişime açık olmamızı sağlar. Zengin veya fakir olsun, güçlü veya zayıf olsun, çok şey başarmış veya pek az şey başarmış olsun, herkes gelecekten korkabilir. Bugün bizim için mükemmelse ve olsa olsa bunun gelecekte de düzgünce sürmesini umabiliyorsak, değişim ancak bozuluşu ifade edebilir. Bu nedenle, olağanüstü başarı sağlamış ve dolu dolu, mutlu hayatları olan kişiler sıkı yeniliklere genellikle karşıdırlar. Sakat veya orta yaşını geçmiş kişilerin muhafazakârlığı da geleceğe yönelik korkudan doğmaktadır. Bunlar etrafta çürüme alametleri ararlar ve herhangi bir değişimin iyilikten ziyade kötülük getireceğine inanırlar. Düşkün yoksulun da geleceğe dair bir inancı yoktur. Bunlar için gelecek, içine mayınlı tuzaklar gizlenmiş bir yol gibi görünür. Bu yolda ihtiyatlı yürümek gerekir. Bir şeyleri değiştirmek bela aramak demektir.
1746. Başa bela aramak -bu cesaret değil, delilik. Cesaret, insanın kaçınılmaz belalarla metanetle baş etmeye hazır olması demektir.
Sayfa 45 - Hayata, insanlara ve özgürlüğe dairKitabı okuyor
Değişim Arzusu
Geleceğe duyulan korku bugüne sarılmamıza sebep olurken geleceğe duyulan inanç değişime açık olmamızı sağlar. Zengin veya fakir olsun, güçlü veya zayıf olsun, çok şey başarmış veya pek az şey başarmış olsun, herkes gelecekten korkabilir. Bugün bizim için mükemmelse ve olsa olsa bunun gelecekte de düzgünce sürmesini umabiliyorsak, değişim ancak bozuluşu ifade edebilir. Bu nedenle, olağanüstü başarı sağlamış ve dolu dolu, mutlu hayatları olan kişiler sıkı yeniliklere genellikle karşıdırlar. Sakat veya orta yaşını geçmiş kişilerin muhafazakârlığı da geleceğe yönelik korkudan doğmaktadır. Bunlar etrafta çürüme alametleri ararlar ve herhangi bir değişimin iyilikten ziyade kötülük getireceğine inanırlar. Düşkün yoksulun da geleceğe dair bir inancı yoktur. Bunlar için gelecek, içine mayınlı tuzaklar gizlenmiş bir yol gibi görünür. Bu yolda ihtiyatlı yürümek gerekir. Bir şeyleri değiştirmek bela aramak demektir.
Sayfa 24Kitabı okuyor
kendini aramak insanlar boyunca uzun uzun
kirletip ufak ufak yalanın krallığında
bütün kayıplarıyla kapı komşusu umutsuzluğun
Sayfa 16Kitabı okudu
Bugün bizim için mükemmelse ve olsa olsa bunun gelecekte de düzgünce sürmesini umabiliyorsak, değişim ancak bozuluşu ifade edebilir. Bu nedenle, olağanüstü başarı sağlamış ve dolu dolu, mutlu hayatları olan kişiler sıkı yeniliklere genellikle karşıdırlar. Sakat veya orta yaşını geçmiş kişilerin muhafazakârlığı da geleceğe yönelik korkudan doğmaktadır. Bunlar etrafta çürüme alametleri ararlar ve herhangi bir değişimin iyilikten ziyade kötülük getireceğine inanırlar. Düşkün yoksulun da geleceğe dair bir inancı yoktur. Bunlar için gelecek, içine mayınlı tuzaklar gizlenmiş bir yol gibi görünür. Bu yolda ihtiyatlı yürümek gerekir. Bir şeyleri değiştirmek bela aramak demektir.
Sayfa 24Kitabı okudu
Düşkün yoksulun da geleceğe dair bir inancı yoktur. Bunlar için gelecek, içine mayınlı tuzaklar gizlenmiş bir yol gibi görünür. Bu yolda ihtiyatlı yürümek gerekir. Bir şeyleri değiştirmek bela aramak demektir.
Sayfa 24Kitabı okudu
Anadolu halk/folk İslâm anlayışında bir şeyh aramak, bir tarikata girmeye teşvik babında birçok söz vardır. Çünkü az önce değindiğim gibi, Türkler İslam'ı sufilerden öğrenmişler ve onu sufi yorumuyla benimsemiş ve içselleştirmişlerdir. Örneğin Anadolu'da "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" sözü çok yaygındır. Hatta bunu Hz. Peygamber'in hadisi olarak söylerler ki aslı yoktur. Hallac-ı Mansur'un sözüdür. Haşhaşiliğin kurucusu Hasan Sabbah masum İmam'a çağırır, Gazalî de "şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" diyen sufilerin yoluna çağırır. Gazali'ye göre şeyhi olmayan kimse ırmak kenarında dolaşan köre benzer! Her an ırmağa düşebilir. Ona göre de bir mürşit olmadan din öğrenilemez! Yani Selçuklu devletinin başına bela olan Hasan Sabbah ile İslâm dünyasının Hüccetü'l-İslâm'ı olan Gazali'nin bu konuda fark yoktur. "Şeriat tarikat yoldur varana… Hakikat, marifet andan içeru…" sözü Anadolu İslam'ının mottosudur.
Sayfa 196 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Geleceğe duyulan korku bugüne sarılmamıza sebep olurken geleceğe duyulan inanç değişime açık olmamızı sağlar. Zengin veya fakir olsun, güçlü veya zayıf olsun, çok şey başarmış veya pek az şey başarmış olsun, herkes gelecekten korkabilir. Bugün bizim için mükemmelse ve olsa olsa bunun gelecekte de düzgünce sürmesini umabiliyorsak, değişim ancak bozuluşu ifade edebilir. Bu nedenle, olağanüstü başarı sağlamış ve dolu dolu, mutlu hayatları olan kişiler sıkı yeniliklere genellikle karşıdırlar. Sakat veya orta yaşını geçmiş kişilerin muhafazakârlığı da geleceğe yönelik korkudan doğmaktadır. Bunlar etrafta çürüme alametleri ararlar ve herhangi bir değişimin iyilikten ziyade kötülük getireceğine inanırlar. Düşkün yoksulun da geleceğe dair bir inancı yoktur. Bunlar için gelecek, içine mayınlı tuzaklar gizlenmiş bir yol gibi görünür. Bu yolda ihtiyatlı yürümek gerekir. Bir şeyleri değiştirmek bela aramak demektir.
Sayfa 24Kitabı okudu
(ama nasıl yepyeni, hiç görülmemiş) bir gelecek aramak!
Sayfa 50 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Sonu gelmeyecek çırpınışlara benziyor
kendini aramak insanlar boyunca uzun uzun
Sayfa 16 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
kendini aramak insanlar boyunca uzun uzun
Kendini aramak insanlar boyunca uzun uzun
