1950'lerdeki kalem kavgaları: 1950'lerde Atsız'ın üç polemik yazısı vardır. "Faruk Nafize Bir İhtar” başlığını taşıyan yazı, 9 Şubat 1951 tarihli Orkun'un 19. sayısında; "Yalan” başlıklı yazı, 25 Mayıs 1951 tarihli Orkun'un 34. sayısında çıkmıştır. 1956'da da Ocak gazetesinde Nurettin Topçu'ya karşı bir
Başımdaki en büyük bela oldun. Ben buna "tatlı bela" derdim o sıralar. Sen bunu duyunca gülerdin bana, acıyormuş gibi. Ne aptal kız değil mi? Eğer herşeye kendi açından bakmasaydın ve beni görseydin, kimseye ama sana karşı böyle olduğumu görebilirdin. Aptal değildim. Aşıktım. Umutluydum.
Kendimi inandırma gücünü yitirdim ben. İyi şeylerin bu kadar yakınımda durabileceğine ve olabildiğince uzun süreceğine inanmıyorum. O ağır kayayı ne yapıp edip güç bela tepenin ucuna kadar çıkarmayı başarsam da, kayanın orada kalmayacağını, geri yuvarlanacağını biliyorum. Hafızamı yurt edinen gölgeler ha bire aklımı karıştırıyor. İflah olmaz bir kopuşla hayata tutunmayı başarabildim. Ne kadar büyük bir çelişki? Bir kopuş karşılığı hayata bağlanmak...
"Yani sen dünyaysan, ben de ay olabilirim. Sürekli etrafında dönüyorum ve senden hiç uzaklaşamıyorum."
"Hayır. Eğer ben dünyaysam sen ancak güneş olabilirsin. Işığınla bana yaşam veriyorsun."
Kitabın ana karakterleri George ve Lennie, kasaba kasaba dolaşarak iş arayan iki arkadaştır. George, zeki, uyanık ve ortalama güçte bir adamdır, Lennie ise onun aksine iri yarı, çok güçlü ancak akli dengesi yerinde olmayan, ancak küçük bir çocuk gibi düşünebilen bir adamdır. George tek dostu olan Lennie'ye bir abi gibi göz kulak olmaktadır.