"Size şunu söylemem gerekir Mösyö! Üç direkli gemim hakkında bilgi almaktan neredeyse belirsizlik içinde beklemek kadar korkuyorum. Belirsizlik bir ölçüde umudu barındırır."
Sayfa 329 - İş Bankası Kültür Yayınları 1. CiltKitabı okuyor
Agamben kutsal bilginin, bedenin varlığın dünyevileştirilerek özgürleşeceğini ancak o zaman kutsal olanın Aşkın gücünün alt edilebileceğini dile getirir bilgi aşkın alanından çıkartılıp içkin düzlemde yeniden temellük edildiğinde, egemenin iktidarı iktidar olmaktan çıkacaktır.
“…içeride, bilinçaltımızda anlaşılmak isteyen bir ses vardır. Bir kere oraya kulağımızı verip temas ettiğimizde, yanılsama olan belirsizlik yok olur ve her şey rayına oturmaya başlar.”
“Bilinçaltı, yüzleşmek istemediği ve içinden çıkamadığı her durumu bastırır ve fiziki boyutta da yorgunluk ve belirsizlik olarak yansıtır. Kendimizi bir boşluğun içindeymiş gibi hissederiz. Her gün, birbirinin aynısı gibi görünür ve hiçbir şeyden tat alamayız. Oysa bu durum koca bir yanılsamadır. Yapmamız gereken tek şey odağımızı kendimize, bilinçaltımıza çevirmek.”
...son zamanlarda bir gün boyunca kendinden uzak duruyor. Ertesi günlerde sanki kaybettiği zamanı telafi etmek ister gibi gösterdiği gayreti iki katına çıkarıyordu.
Rastlantısallığın temel ilkeleri gündelik mantıktan doğarken, bu ilkelerin ortaya çıkardığı bir çok sonucun mantık dışı olması rastlantısal durumların hayatımızdaki rolünü anlamaya çalışırken, karşımıza çıkan en büyük sorundur.