Adam ölmüş.
Etraftaki bir çok insanın belki de ölmüş olduğu kafama dank etti.
Bir insanın kalbi durunca öldüğünü söyleriz.
Belki insan asıl beyni durunca ölüyor, yeni bir düşünceyi idrak etme gücünü yitirince.
Okumak güzel.
Başkasıyla okumak daha güzel.
Kitle ile okumak paha biçilemez.
Aynı anda aynı kitabın aynı satırlarında buluşmak... Aynı cümlelerde benzer duygulara kapılmak...
Onlarca kişilik bir grupla okuduk eseri.
Okurken birbirimizi motive ettik.
Uygulamayı eserden alıntılar ile doldurduk.
Görenler eşlik etti; okumalara, okunmalara vesile
İnceden ruhumuza üfleyelim, hayallerimiz sınırlarımızı aşmaya başlasın... Bugün doruklarımıza kadar özgürlüğü hissedelim. Bir köşeye geçip utangaç çocuk edasıyla dizlerimizin uzerine çökmeyelim. Şımarık çocuk edasıyla özgüvenimizi gösterelim etrafımıza... Paslı ruhumuza üfleyelim, paslı zerrecikleri bir yerlere savuralım. Asık suratimize, tatlı
Jack London. Aşkı anlatışı, aşkın kendisinden daha güzel..
Eserlerinin sadece sınırı olmayan hayal gücünden kaynaklanmadığını, hayatından kesitleri öyle ya da böyle bir şekilde eserlerine yansıttığını kolaylıkla anlayabilirsiniz. Gerçekçilik-yaşanmışlık hissi size ulaşıp, sizi sarmaladığında kuşkuya yer bırakmıyor çünkü.
Martin Eden kitabı ise
Hakan Günday romanlarından herhangi bir karakter, intihar etmeden önce bir mektup bırakmış olsa, bu mektup nasıl olurdu?
Kitaplardan cümleleri deyim yerindeyse, cımbızla aldığımda ortaya şöyle bir mektup çıktı; Biliyor musun, bir gün, bir dostum bana: 'Bir ölüye göre fazla nefes alıyorsun.' demişti. Başta yadırgamış, ama sonradan ona
Başlık biraz iddialı olmuş olabilir ancak ben bu şekilde okudum ve çok faydasını gördüm. Bu yüzden de herkese faydası dokunsun diye nasıl okuduğumdan bahsetmek istiyorum.
İlk olarak şunu demek isterim ki: Mitolojiye giriş yapmadan önce Sümer ve Babil Destanlarını okudum size de o şekilde yapmanızı tavsiye ederim. Hem bir giriş oluyor az da olsa
Ne hayvanat bahçelerinde(!), ne de kafeslerde özgürlük var,
İnsanlar özgürlüğe sadece kendileri için inanıyorlar.
-Kafeslerdeki, hayvanat bahçelerindeki hayvanların hissiyatını anlamıyorlar.-
Onlar bizi hiç hak etmiyor, hak etmiyor efendimiz.