Eylül'dü
İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
Şimdi yoktu bir anlamı suskunluğun.
Çırılçıplak kalakaldım sessizliğin orta yerinde.
Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında
yürüdüm bir zaman
En çok sesini aradım.
Gözlerinse asılı bıraktığı yerdeydiler hâlâ.
Gözlerini sildi zaman..
Dedim ya.. Eylül'dü...
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin...
07/09
Viking tanımının kuzey topraklarının-özellikle de Norveç'in- viklerinden, yani çaylarından ve haliçlerinden gelmiş adamlara yakıştırıldığını duydum örneğin.
Sevgi her yere sığar,
İki nefes arasına,
Bir tebessüme,
Aklından geçen bir hatıraya,
Bir tatlı söze,
Bir dokunuşa,
Sevgi her şeye bedel.
Telâşların hepsi geçici,
Geriye sadece anlık mutluluklar kalır... 09/08
Hiç kimsenin, "İşte Arsen Lupen orada!" diyememesi çok daha iyi. Onun yerine yaptığım bir işi görüp tereddüt etmeden, "İşte bu Arsen Lupen'in işi!" diyebilmeleri asıl mesele.
Ciğerlerim patlayana, nefesim göğüskafesimi acıtana kadar koştuk. Geçmişimizden uzaklara koşar gibi, peşimizde hayal kırıklıklarimiz varmış gibi koştuk. Hayat bize tur bindirmiş gibi, yarını yakalamak istiyormuş gibi koştuk.