Ben bilmiyordum ona ait olmadığını gerçekten. Ayrıca alıntı değil bu paylaştığım. Beni uyarabilirdiniz, böyle bir paylaşım yaparak duyuru kasmak komik olmuş. Sahte ise biri beni uyarsaydı hemen kaldırırdım. Bir sürü kitap var, alıntı var, söz var maalesef insan bazen karıştırabiliyor. Bunu bir yerde gördüm aldım ama sahte olduğunu bilmiyordum. Ben sizin gibi her alıntıyı kafamda tutamıyorum maalesef. Yazarlara asla saygısızlık yapmak istemem. İnsan bazen farkında olmadan böyle hatalara düşebilir. Buradaki insanlar beni biliyor. Beni alıp kanalınızda paylaşmak sizin ayıbınız olur.
Oğuz Aktürk

Oğuz Aktürk

@distopikokur
·
1y
yıllardır şu sitedeyim ve sahte alıntı konusunda gram ilerleme yok. insanlar sırf beğeni alabilmek uğruna bizzat görmediği alıntıları yazarlara ait sanıp paylaşmaya devam ediyor. yaptıklarının yazarlara saygısızlık olduğunu anlayamıyorlar. üstelik bunu yapanın profilinde filolog olduğu yazıyor. alttaki paylaşımın ekran görüntüsünü aldım, bu konuda yeni bir video çekmenin zamanı gelmiş
"İSİMSİZ KADINLAR 2."
NOT: lütfen kopyalamayınız telif hakkı içerir! Size yıllar önce tanıdığım ama hikâyesini henüz yeni öğrendiğim bir kadından bahsedeceğim. Bu kadınla bir mezarlıkta tanışmıştım. Ağlıyordu. Bir yakınını kaybetmişti sanırım. Yanına gittim ve baş sağlığı diledim. Yüzüme baktı, gülümsedi. Çok ama çok güzel gözleri vardı. İnsan gözlerine bakınca
Reklam
Bunu ağız dolusu söylemedim sana hiç Öyle kötü büyüttüler ki bizi Sevgimizi söylerken karanlıkta bile utanırdık Sonra, yoksulluk vardı dünyada, ben düzeltecektim Sonra, şiir yazmanın daha önemli olduğuna inandım Sonra, ben de bilmiyordum seni bu kadar sevdiğimi. |Şükrü Erbaş
Âdem’in hikayesini hatırlayan herkes, her şey kendi başından geçmiş gibi olur. Kendi hikâyesini okur. Ben? Benden önce seçilmiş bir yolun yolcusu olarak geldim bu dünyaya ben. Bana sorulmadı. Ama sorulsaydı ben de seçerdim. Açık itiraf işte, yasak meyveyi, unutarak ve hatırlayarak ben de yerdim. Hangimiz balçık bedeni yaratılmışların en üstünü kılacak olan kutsal nefese, özgür iradeye hayır, derdik? Hangimiz insan olmanın şerefli bilincine, kansız olaysız bir masumluk halini tercih ederdik? Hangimiz bir dünya yolculuğunun onurlu yorgunluğuna, kazasız belasız cennet yaşamının bilgisizliğini yeğlerdik? Bilmemenin güvencesini hangimiz neylerdik? Bildiğini bilmeyen bilgisini ne yapsın? Sen biliyordun ben bilmiyordum., buna kim dayanabilir? Demem o ki, dağların taşların taşımaya takat yediremediği teklifi hangimiz reddederdik? Ödülle cezayı hangimiz ayırt edebilirdik? Yasak meyveyi hangimiz yemezdik? Böyle ağır sınanmasa Âdem kendisini nereden bilecekti? Geçici yanılgısının sebebi olan şey, onun sahiplenilmesine de neden olan şeydir. Ve böyle sahipleniliş için insan olan gözden düşmeyi, sürgün edilmeyi, her bir şeyi göze alabilir.
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu
HERKES KENDINE YAKIŞANI YAPAR ...
Kadınları DM'den rahatsız edenler için yazdığım ileti
1000Kitap
1000Kitap
tarafından kurallara aykırı diye kaldırılmış. Kurallarınızda tacize sessiz kalmamız gerektiğini bilmiyordum. Gerçi bilsem de yine sessiz kalmazdım. Ben böylelerini deşifre etmeye devam edeceğim,siz de korumaya devam edin. ("selam" ,"merhaba" dahi yazanları da deşifre edeceğim. Burası arkadaşlık platformu değil, kitap okuma platformu.Sohbet etmek istesem o konsepte uygun platformlara üye olurum )
Doğum günümün olduğu gün yatmamıştım. Mesaj gelir de hemen cevaplayayım, ayıp olmasın diyordum ama saat geçince ne bir arayan oldu, ne mesaj atan. Sonra bi'şeyler bi'şeyler oldu, ben üzgündüm. Bir tane kız vardı o ortamda. Gece saat 1, ikimiz. Yanıma geldi, sarıldı bana. Gidip Beyaz Geceler'in cep kitabını, bir deniz kabuğu ve başka bir şey de getirmişti ama hatırlamıyorum. Çok mutlu olmuştum. Hele o üzüntü üstüne o kadar değerli, ilaç gibi gelmişti ki... Gel zaman git zaman biz yakınlaştık, dertlerimizi, travmalarımızı, ağlamalarımızı arkadaş yaptık. Ve bugün onun doğum günü. (Ben bilmiyordum, sonradan öğrendim). Dedim 3 tane alıntı defterim var, yap bir şeyler kızım😆. Bir kavanoz aldım ve sevdiğim alıntıları yazıp kavanoza koydum. Kağıtları katlayıp koymadan önce parfüm sıktım, (öyle güzel bir koku oluşuyor ki...) tabi her yazdığım kitap alıntısı hissettiğim, bazıları dakikalarca bakıp ağladığım alıntılardı. Ve Bir İdam Mahkumu'nun Son Günü'nü de hediye ettim. Kavanozu boşaltıp hepsini teker teker okuyup koyduk. Hepsinde biz vardık. Ve bana şunu söyledi: " Sen bana boş bir kağıt bile getirseydin benim için çok değerli olurdu. Ben orada görecektim seni.. :) " İyi ki varsın güzelim. Baktığımız duvarlarda renklerimiz farklı olsa da benzer resimler var. Ay laf yu psikolog❤🦋
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.