Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Salih İnsanları Sevme ve İlahlaştırma...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Hanım bacılarımız okuyun
Muhammed bin Muaz buyurdu: "Abide hanımlardan birisi benimle konuşarak buyurdu: - Rüyamda gördüm. Sanki ben cennete konuldum. Bak tım ki, cennet ehli, cennetin kapılarında bekleşiyorlar. Sor dum: "Cennet ehlinin durumu nedir, böyle bekleşiyorlar?" Birisi bana dedi ki: "Çıkıp gelmesi için cennetlerin süslen diği şu hanımı bekliyorlar." Dedim ki: "O hanım kimdir?" Denildi ki: "Übülle ahâlisinden siyah bir cariyedir. Ona Şa'vane deniliyor." "Allah'a yemîn ederim, o âhiret bacımdır," dedim. Ben o durumda iken baktım ki, Şa'vane, onu havada uçu ran bir deveye binmiş geliyor. Onu gördüğümde çağırdım: - Ey kızkardeşim! Sen kendi yerine nisbeten benim ye- rimin nasıl olduğunu görmez misin? Benim için Mevlân- dan dile de beni de sana ilhak etsin olmaz mı? Bunun üzerine, yüzüme tebessüm ederek buyurdu: - Senin geleceğin daha yaklaşmadı. Fakat benden iki şeyi hifzet: Üzüntüyü kalbinden ayırma! Allah'ın muhabbetini heva-i nefsine tercih ederek takdim kıl! Bunu yaptığında ne zaman ölürsen artık sana zarar vermez.
Reklam
Abdülvahid bin Zeyd diyor ki: "Çin rahiblerinden birisi- nin manastırının yanından geçtim. "Ey rahib!" diye onu ça- ğırdığım hâlde cevab vermedi, ikinci bir defa çağırdım. Cevab vermedi. Üçüncü bir defa çağırınca çıktı, bana baktı ve dedi: Ey kişi! Ben rahib değilim. Rahib ancak o kimsedir ki, semasında Allah'tan korkmuş, kibriyasında Allahı tazim et- miş, belâsı üzerinde sabretmiş, kazá ve kaderine razı olmuş, nimetlerinden dolayı Allah'ın hamdini yapmış, azametine karşı teâvazu, izzetine karşı zillet göstermiştir. Onun kudre- tine teslim olmuştur. Heybetine baş eğmiştir. Hesab ve ika- bını düşünmüştür. Rahibin günü oruçlu, gecesi ibadetlidir. Rahibi ateşin bahsi, cebbâr olan Allahın suâli uykusuz bı rakmıştır. İşte rahib bu kimsedir. Ben ise azmış bir köpe- ğim. Nefsimi şu manastırda hapsettim ki, halkı ısırmasın.
“ Coğrafyanın memelerinden emdiğimiz süt Kan olup akıyor yaralanmızdan ama ben Kendimi çağırdım senin yanına, haysiyeti Nedir ölümün görüp yaşayalım birlikte…”
Çocukluğum ve Ben
Anılarımı çağırdım Getirdiler bana çocukluğumu Oturup eskileri andım Çocukluğumla beraber. Çocukluğum ne güzel Gözleri pırıl pırıl Saçlarında kurdeleler Etekleri jüponlu Dantelli fırıl fırıl Bir neşeli ki çocukluğum Bir keyifli ki, kıskandım, Sen ne kadar tasasızsın Haksızlık bu çocukluğum...
"sorguları yapıldıktan sonra bunlardan birini yanıma çağırdım. odada kimse yoktu. kendisine sordum: - sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin öyle mi? - evet! dedi ben yine sordum: - Mustafa Kemal, ne yapmış ki onu öldürecektin? - fena bir adammış da... memlekete çok fenalık yapmış! sonra, bize onu öldürmek için para vereceklerdi! - sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun? -hayır! - o halde, tanımadığın bir adamı, nasıl öldürecektin? - geçerken işaret edecekler, "Mustafa Kemal, işte budur!" diyeceklerdi. biz de öldürecektik. o zaman cebimden tabancamı çıkararak, kendisine uzattım: - Mustafa Kemal benim! haydi, al eline tabancayı... öldür! dedim. herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra dizüstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı."
Reklam
وَقَالَ الشَّيْطَانُ لَمَّا قُضِيَ الْاَمْرُ اِنَّ اللّٰهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ الْحَقِّ وَوَعَدْتُكُمْ فَاَخْلَفْتُكُمْۜ وَمَا كَانَ لِيَ عَلَيْكُمْ مِنْ سُلْطَانٍ اِلَّٓا اَنْ دَعَوْتُكُمْ فَاسْتَجَبْتُمْ ل۪يۚ فَلَا تَلُومُون۪ي وَلُومُٓوا اَنْفُسَكُمْۜ مَٓا اَنَا۬ بِمُصْرِخِكُمْ وَمَٓا اَنْتُمْ بِمُصْرِخِيَّۜ اِنّ۪ي كَفَرْتُ بِمَٓا اَشْرَكْتُمُونِ مِنْ قَبْلُۜ اِنَّ الظَّالِم۪ينَ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ İş bitirilince şeytan da diyecek ki: “Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O hâlde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.” (İbrâhîm, 14/22)
DOĞRULUK VE ADALETİN EHEMMİYETİ
Rivâyet olunduğuna göre Zülkarneyn aleyhisselâm, emri altındaki idarecilerini bizzât kendisi teftiş ederdi. Bir ara tebdil-i kıyafet ederek şehirlerinden birisinde dolaşırken kâdılardan birinin yanına uğradı ve günlerce orada kaldı. Fakat hiçbir kimsenin dava için ona müracaat ettiğini görmedi. Bu hâl uzayıp kâdının hâlinden herhangi bir şeye
DOĞRULUK VE ADALETİN EHEMMİYETİ
Rivâyet olunduğuna göre Zülkarneyn aleyhisselâm, emri altındaki idarecilerini bizzât kendisi teftiş ederdi. Bir ara tebdil-i kıyafet ederek şehirlerinden birisinde dolaşırken kâdılardan birinin yanına uğradı ve günlerce orada kaldı. Fakat hiçbir kimsenin dava için ona müracaat ettiğini görmedi. Bu hâl uzayıp kâdının hâlinden herhangi bir şeye
7. Ordu Komutanlığı'ndan istifa eden Mustafa Kemal Paşa İstanbul'a dönecektir. Daha sonra olanları kendisi şöyle anlatmıştır: "Halep'ten İstanbul'a gitmek için tren ücreti verecek param olmadığının farkında değilmişim. Yalnız atlarım vardı. Zamanla edinilmiş, yetiştirilmiş cins atlar ve kısraklardı. Salih'i çağırdım
Sayfa 114 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
İş bitince şeytan onlara şöyle diyecek: "Şüphesiz ki Allah size gerçek olanı vaad etti, ben de size vaad ettim, ama sonra caydım! Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ancak ben sizi (küfür ve isyana) çağırdım, siz de geldiniz. O halde beni kınamayın, kendi kendinizi kınayın! Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Ben, önceden beni Allah'a ortak koşmanızı da kabul etmemiştim." Doğrusu zalimler için acı bir azab vardır! İbrahim/22
Sapık şeyhin ifadesinden,
"Ahmet C. benim müridim olur. Ahmet'i çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim. Ahmet C. dergâha kendi yakınlarını ve akrabalarını getirirdi. "Yılmaz Y. benim müridim olur. "Ümüt S'yi sadece badeledim. Cinsel ilişkiye girmedim. Ümüt yanında kardeşi Muhammet ve eşi Ayşe S.'yi getirdi. Ayşe'yi çok kereler
Sayfa 56 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
O gece onu çağırdım ve cevap vermedi. Beni terk etti. Aynada kaldı. O andan sonra aldığım kararlar, o kızın bana verdireceği kararlar değildi. Değişmiş bir insanın yeni bir benin tercihleriydi. Bu benliğe pek çok isim verebilirsiniz. Dönüşüm. Metamorfoz. Sahtelik. İhanet. Ben buna, eğitim diyorum.
Sayfa 357Kitabı okudu
Kendini ifade edememe
Survivor yarışmacısı Yaman'ı takip ediyorum ekranda. Kekeme olduğu için yarışmada sık sık konuşma zorluğu çekiyor. Son zamanlarda da daha çok susmayı tercih ediyor. Konuşma bozukluğu olduğu için düşüncelerini doğru olarak açıklayamıyor. Kısa cümlelerle hata yapmadan konuşmayı deniyor daha çok. Yaman, 1995 doğumluymuş. 29 yaşında...
1.299 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.