“Okulun ilk günü silgi istemiştim Esra'dan. Silgisini ısırıp ikiye bölmüş, yarısını bana vermişti. Ben de ona âşık olmaya karar vermiştim. Sıramı değiştirip onun arkasındaki sıraya geçmiştim. Din dersi dışındaki derslerde çaktırmadan saçıyla oynuyordum. O da bir şey demiyordu.” Erken Kaybedenler, Emrah Serbes
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
Reklam
Gönül Mahkumu Yalanlara prangalanmış bir yüreğin esirisin sen Ve canı burnunda bir adamın ölüm sebebisin sen Hiçbir şey yokmuş gibi davranan Sustukça susan vurdukça vuran Kaçtıkça kaçan alçaldıkça alçalan Kalleş bir yüreğin puslu gözlerisin sen Dağlasan da her vakit yaramı Sanma sana durup durup ağlarım Bağlasan da bütün yollarımı Sanma
Üzülüyorum be.Hem de en içten olanından. Anlayamadığım olaylar var.Anlamakta istemiştim aslında.Olmadı.Sağlık olsun. Hayatımdan birer birer giden insanlara bir bilette ben aldım.’Dönüş Bileti’koydum adını da. Gidenin,geleceğini çok iyi bildiğim içindi bu adı koyma sebebim.Çünkü önceden izlemiştim bu filmi.Aklımda kalmış. Hani bazen bir şeyin değerini o an göremez ya insan. Gözlerine perde iner ya hani. Benim inmedi.Bilmiyorum.Siz bu durumu yaşadınız mı onu da bilmiyorum. Ne de çok şey bilmiyormuşum bende.Her neyse. Kendime sordum her zaman.Diğer insanlara hiç sorum olmadı desem yalan söylemiş olurum. Yalanı da bir insana hiç yakıştırmam. Dinlemediler beni.Baktım etrafıma,kimsem yok.Pardon. Bir ben ve bir de bedenim var.Yeter bu bana. Ha unutmadan bir de çay koymuştum.Demlendi sanırım oda.Hadi bana afiyet olsun. İnsan,okyanusa benzer.Sessizdir.Durgundur.Ama rüzgar rahat durmaz.Sonrası fırtına.Ve o fırtına alabora etmeye yeter kırılan kalbinizi. Kırılan kalbinizin parçaları hangi kıyıda ? Bu sorumun cevabını da sizi kıranlar cevaplasın o zaman.. SALİH SARIKAYA/VEDA SOKAĞI
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolonya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde. Berbattı, Bir şiire böyle başlanmazdı. İç ses diye söylendim, Ardından Yıldırım Gürses... Aptal aptal güldüm bir de buna. Ayşecik
Didem Madak'ın, ben de yeri her zaman farklıdır...
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar Kapının arkasında yokum demiştim Ve divanın altında da. Bulamazsınız ki artık beni... _Didem Madak
Reklam
513 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.